1.5

1K 69 17
                                    

Bölüm 16: Olamaz

Yazarın anlatımı;

Oturduğu koltukta keskin gözlerini Five Hargreeves'e dikmişti kız. Onu izliyordu evet. Ancak düşünceleri bambaşka bir konudaydı. Zihnine giren kişiyi düşünüyordu. Bunu ancak çok güçlü birisi yapabilirdi. Kendisi gibi gücü olan birileri daha vardı. Görünen o ki amaçları iyi de değildi. Ancak ne olduğunu bilmediği kötü bir his onu bulup bulmamak konusunda kızı kararsız bırakıyordu.

Tarif edilemez bir his idi bu. Canını yakmıyordu fakat kalbinin daha hızlı atmasını sağlıyordu. Meraklandırıyordu onu, korkutuyordu belki de. Neler olduğunu öğrenirse olacaklar onu endişelendiriyordu. Ama nedenini anlayamamıştı.

Zaten pek yolunda gitmeyen hayatı biraz daha bok yoluna gitse ne fark ederdi ki?

Cevap verdi; Hiçbir şey.

Hiçbir şey fark etmezdi.

Birden bire görüş alanına karartı indi, karşısındaki koltuğa oturan adam dikkatini dağıttı. Sert bakışlarını adama çevirirken kaşlarını kaldırdı ne istiyorsun der gibi. Onu düşüncelerinden ayıracak kadar önemli ne istiyordu?

Adam titredi. Komik değildi. Sadece insanların ondan korkması hoşuna gidiyordu.

Gururunu okşuyordu. Doğru kelime bu  muydu ki? Edebiyat konusunda akıllı olduğundan hiç söz etmemişti zaten, pek önemli değildi kelimeler. 

"Sen de mi güçlüsün?" Diye sordu Elliott. Sesinde heyecan kendisini belli etti, adeta ben buradayım diye bağırdı. Heyecanı kızı daha da güldürdü,

"Evet." Başını yana eğdi "Bakışlarım ile beynini patlatabilirim. Üzerinde denememi ister misin?"

Elliott titredi. Başını hızla iki yana sallarken ayağa kalkmış, ondan uzaklaşmıştı. Bir uzaylının başını patlatması pek de öğrenmek istediği bir şey değil anlaşılan. Ayağa kalkmakta olan küçük kıza korkuyla bakarken alay eden başka bir ses ulaştı kulağına.

"Onunla uğraşmayı kes Valu." Five Hargreeves kızı omuzlarından aşağı ittirerek geri oturttu koltuğa. "Korkudan altına edecek birazdan."

Gözlerini devirdi "Eğlencemi bozuyorsun."

Five kızı umursamadı, şayet keskin gözleri daha önemli bir şeyi bulmuştu. Adımlarını Elliott'un duvara dayadığı ahşap masaya yöneltti. Üzerindeki resimlere baktı dikkatle.

Aklından ne geçiyor Five?

"Elliott, bu fotoğrafları sen mi bastın?"

Sanki özellikle o resme ayarlanmış gibi duran bir büyüteç vardı. Tam olarak Allison'un resmine bakıyordu. Başını eğdi ve büyütecin içerisinden resmi inceledi dikkatle.

"Elbette. Herhangi bir fotoğrafçıya vermezdim. Devletin her yerde kulağı var."

Arkasından bir kahkaha duyduğunda neredeyse elindeki kaseyi yere düşürüyordu. Son anda kendisini toplamayı başardı. Yeniden psikopat küçük kıza döndüğünde onun söylediklerine yüzünü buruşturdu sadece.

"Eminim devlet senin sapık gibi gizlice bizi çekmenin hoş karşılardı Elliott." demişti Valu, adamın buz dolabını karıştırırken.

"Karanlık bir oda görmedim?"

Sesi soru sorar gibi çıkıyordu çocuğun. Yanındaki kızın aksine bu konuyu önemsiyordu. Sahi, konu neydi ki?

Valu bu detaylı soruşturmanın arkasından ne çıkacağını merak etti. Cevabı bulmak adına gözlerini Elliott'a çevirdi, adam oldukça rahat bir tavırla elindeki joleden bir kaşık daha alıyordu. Ardından arkada dulunan bir dolabı işaret etti elindeki kaşık ile.

VALU - Number 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin