________________
Bölüm 5: Yalancı
________________Bir an ne yapacağımı şaşırıp arabanın arkasından öylece bakakaldım. Ama sonra aklıma gelen şey ile hızla elimi cebime atmış aleti çıkartmıştım.
Bekledim. Five'ın yerini göstermesi için bekledim bir süre. Ancak sonuç tam bir hayal kırıklığıydı. Zeki çocuk çipi bulmuş olmalı ki alette hiçbir yer gözükmüyordu.
Mükemmel! Five! Seni çok bilmiş, şimdi seni nasıl bulacağım ben?
Kaşlarımı çattım ve arkamda kalan eve baktım. Acaba kardeşlerinin yokluğunu fark ettiler mi? Içimden bir ses farkında olmadıklarını söylüyor.
Yüzümü buruşturdum Hazel ve Cha-Cha onu kaçırdığına göre benim görevim de bitti demek oluyor.
Five Hargreeves'i öldürme görevim başarısızlıkla sonuçlandı.
***
Başını öne eğdim, ilk defa başarısız olduğum bir görevi bildirmek için denetimcinin odasına çıkıyordum. Bu benin için yeterince utanç vericiyken üstüme üstlük denetimciyi Hazel ve Cha Cha konusunda tehtid ettiğim anlar da zihnimden çıkmıyordu. Tamam, kabul ediyorum. Bu tam bir rezillik.
Yaklaşık bir dakikadır önünde dikildiğim, ama asla elimi kaldırıp çalamadığım kapının bir anda açılması ile geriye sıçramış ardından telaşla içeriye bakmaya çalışmıştım. Ancak kapının önünde dikilen ve şüpheli gözlerle beni inceleyen kız yüzünden içeriyi görememiştim.
Gözlerimi sadece birkaç saniyeliğine kızın şüpheyle kısılmış gözlerine sabitledim. Hemen ardından onu ittirdim ve içeriye girdim.
"Hey-"
Kapıyı suratına kapattığımda sesi kesildi. Kim olduğu umurumda değil. Sadece biraz sonra konuşacaklarımızı dinlemesin yeter.
"Selam!"
Elindeki silahı duvara doğrultmuş deneyimci birkaç saniyeliğine bana dönüp baktı. Ardından silahını iki el ateşledi.
Bu benin sonumun öyle olacağını anlamına mı geliyor?
"Yine neden geldin?"
Bu umursamazca konuşmalarına sinir olduğumu söylemiş miydim?
"Yoksa Five öldü mü?"
Öhm, teknik olarak kaçırıldı. Ama şu ana kadar Hazel ve Cha-Cha onu öldürmüş de olabilir. Emin değilim.
Sessiz kalmam onu heyecanlandırmış olmalı ki yüzüne aptal bir gülümseme yayılmıştı.
"Gerçekten öldürdün mü?"
Umutla konuşmuştu. Şüpheyle kaşlarımı kaldırdım, neden bu kadar mutlu oldun ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALU - Number 5
Fantasy1 Ekim 1989 saat 12.00'de dünya genelinde 43 kadın doğum yaptı. Gün başladığında o kadınların hiçbirinin hamile olmaması oldukça sıra dışıydı. Zaman tıpkı bir gür bir şekilde akan nehir gibi hızla akıp geçti ve kendisini tekrar etti. Kıyamet günü g...