Bölüm 9: Yaralı
Önünde durduğumuz eve girmek için arabadan inerken aklımdaki düşünceleri kovmak ve bu ana odaklanmak için büyük bir çaba sarf ediyordum. Yanımda yürüyen Five'a döndüm. "Kapıyı mı çalmak istersin yoksa zili mi?"
Kardeşlerine baktı, ardından bana dönerek cevap verdi "Zili tabiki de."
"Seninle geliyorum."
Başını salladı. Başka şansı yoktu zaten. Bir elimle kolunu tutup yürümeye devam ettim. Bu sırada önümüzde yürüyen Allison ve Diego'yu dinlemeye başladım. Bizden mi bahsediyordu?
"İlk gördüğümde o kadar da tehlikeli görünmüyordu. Biraz sıskaydı."
"Birçok seri katil ve toplu katliamcı da öyle. Onlara baksana mesela.." eliyle bizi işaret ettiğinde suratıma geniş bir gülümseme yayıldı.
"Sağ ol" diye cevap veren Five'ın aksine ben cevap verme gereği duymadım. Boştaki elimde belimdeki kemerden bıçağımı çıkarttım ve sırıttım sadece.
"Doğru dedin. Bu adam Vanya'dan ne istiyor?"
"Bilmiyorum, öldürdükten sonra soralım mı?" suratımdaki gülümseme genişlerden başımı sallayarak ona destek verdim "Mükemmel işkence taktikleri biliyorum. Kullanmaya ne dersiniz?"
Five başını sallarken Diego yüzünü buruşturdu. Bir an iğrenirmiş gibi bize baksa da hemen sonra kendini toparlayıp başnı iki yana sallamıştı. "Bakın içeri dalacağım..."
Gözleri onu dinlemeyen bana ve çoktan yanımızdan ayrılmış olan Allison'un oluşturduğu boşluğa takıldığında bıkkın bir nefes verdiğini duydum. "İnsanlar plana sağdık kalsa..."
Five onu tuttuğum koluma elini koyarak ikimizi içeriye ışınladığında söylediği şeylerin gerisini duyamadım. Ancak pek de umuruda olduğu söylenemezdi. Önünde durduğum koltuğa koş bakışlarımı gönderip kolumu Five'ın elinden kurtardım. Bu sırada kapıdan gelen gürültülü kırılma sesi ile ikimiz de o tarafa döndük. Evet. Diego camdan içeriye atlamıştı. Dostum eve gizlice girme işini doğru anlayamamışsın sanırım. Yanına ilerleyip ayağımda onu dürttüm ve sırıttım "Güzel plan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VALU - Number 5
Fantasy1 Ekim 1989 saat 12.00'de dünya genelinde 43 kadın doğum yaptı. Gün başladığında o kadınların hiçbirinin hamile olmaması oldukça sıra dışıydı. Zaman tıpkı bir gür bir şekilde akan nehir gibi hızla akıp geçti ve kendisini tekrar etti. Kıyamet günü g...