1.7

938 67 8
                                    

Bölüm 18: Son sır

Binlerce düşünce zihninde dolanıp başını ağrıtıyordu. Her zamankinin aksine bunlar kendi düşünceleriydi. Canını acıtacak kadar yüksek sesle bağırıyordular kulaklarında. Öyle yüksekti ki bu sesler, yanındaki insanların sesleri ulaşamıyordu ona.

Korku muydu bu hissettiği duygu? Kalbini acıtan şey korku muydu?

Koluna dokunan el onu tutup sarstığında bir anlığına tepki veremedi. Ancak hemen sonra gözlerini açmış ve kendisine bakan insanları incelemişti.

"Sen iyi misin?" Dediğini duydu Five'ın.  Kız bir an ona baktı ve sonra kaşlarını çattı.

"Evet. Ama sen değilsin sanırım." Boynundaki yarayı işaret etti eliyle, amacı onu sinirlendirip konuyu kendi üzerinden çekmekti. Başarılı da oldu, çocuk gözlerini devirerek yanından geçip gitti.

Ağır adımlarla takip etti onu, Lila denilen kız ile olan konuşmasını gözlerini devirerek izledi. Bu neden hala buradaydı? Oysa ki dün gittiğini düşünmüştü Valu.

"Ölmemiş." Bunu koltukta yatan kardeşine bakarak söylemişti Five. Onun üzerinde oturan Lila başını kaldırdı. "Hüsrana mı uğradın?"

"Seni görünce mi? Kaçmaz."

Çocuğun verdiği cevaba sırıttı ve Lila'ya çevirdi bakışlarını. "Küçücük bedeninde ne çok nefret var."

Kendisini boş bir koltuğa atarken koltukta yatan Diego'ya kaşlarını çatarak baktı. "Ah, baban seni çok seviyor anlaşılan.."

Adamın açıkta olan karnına baktı ve alayla devam etti "Sevgisi üzerinde iz bırakmış."

"Bu seni mutlu etti anlaşılan?" Diego başını hafif kaldırıp konuşan kıza bakıyordu şimdi. Valu umursamaz bir şekilde omuz silkti ve önüne döndü. Bu sırada Lila hala Five'a bulaşıyordu.

"Tıraş olurken bir yerini mi kestin? Öğretebilirim istersen."

Boynuna bastırdığı beze bakarak söylemişti bunları. Five onu alaya almak yerine başını çevirdi ve açıklama yaptı.

"Hayır, eski bir aile dostuna rastladık."

Ne dost ama...

"Adamı çözmedin mi?"

Onun baktığı yere bakmak için başını biraz eğmesi gerekti Valu'nun. Ancak hala sandalyede bağlı duran Elliott'u gördüğünde gözlerini devirerek geriye yaslandı.

"Çözmem mi lazımdı?"

Gerçekten. Bu kadın ne işe yarıyordu ki? Neden hala buradaydı?

***

Önüne duran mısır gevreği ile girdiği keskin bakışma yarışının kazananı daha belli olmamıştı. Ancak görünen o ki Hargreeves kardeşlerden birisinin geri belliydi.

Onları yanın çağıran Elliott'un yanına gitmek için ayaga kalktı. Zaten mısır gevreğini yemek istemiyordu ve şu an yapacak başka bir işi de yoktu.

"İstediğiniz makinelerden biri çılgınca ötüyor."

Adamın yanına ulaştı ikisi de, aynı anda konuştular;
"Hangisi?"

"Atmosferik radar."

Vanya.

"Güzel."

"Bayan bombayı bulduk." Diye mırıldandı Valu.

Aslında bunu sessiz söylemişti ancak kendisine sinirli bir bakış atan Five'a bakılırsa o da duymuştu söylediğini.

"Anlamıyorum, neyi izliyorsunuz? Kasırga? Fırtına?" Diye soran Elliott'u duymazdan geldi ve çocuğa sabitlediği gözlerini bir kez daha devirdi.

VALU - Number 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin