2.5

741 57 50
                                    

Bölüm 26: Birlikte

Bazı anlar olur hani, kafanızı yerin altına sokmak, her şeyden saklanmak istersiniz. Bu an tam da o anlardan birisiydi işte. Valu'nun söylediği şeyin ne olduğunu fark ettiği ve utandığı o an, kızaran yanakları ile kendisine bakan çocuğun çatılan kaşlarını gördüğü andı.
Five kıza bir cevap vermedi. Zaten kızaran yanaklarını saklamaya çalışarak yeterince çaba harcıyordu. Bunun yerine arkasına dönerek ilerlemeye başladı.

Yanından geçtiği masadaki şeylere baktı Valu. Belindeki bıçakların dışında bir şey bulmak adına etrafını inceledi. Bu sırada tıpkı onun gibi etrafına bakınan Five Hargreeves çoktan aradığını bulmuştu. Bir balta.

Önünde durdukları kapıya baktılar birkaç saniye. Valu belindeki bıçaklarını iki avucuna almıştı, Five ise bulduğu baltayı sıkıca kavramıştı. Birbirlerine baktılar bir an. Valu ima ile kaşlarını çattı. Nasıl öldüreceklerine dair bir plan yapmamışlardı. Bu çok da önemli değildi zaten.

"Birlikte?" Diye sordu kız "Birlikte." Diye yanıtladı çocuk.

Önlerindeki zaten açık olan kapıdan geçerek küçük koridoru aştılar. Birkaç adım ilerleyerek tamamen içine girdiler odanın. Gözleri acele ile içerideki kişilerde geziniyor, onları tarıyordu. Beklediği gibi değildi. Ne bekliyordu bilmiyordu. Ama yine de beklediği gibi değildi. Rahatça yayıldığı koltukta bir anda acele ile doğrulup onlara bakan AJ ile karşılaşmayı beklemiyordu bir kere. Gözleri kısıldı, elindeki bıçakları havaya atarak çevirdi balık kafaya bakarken.

"Siz!..." Diye tısladı AJ. Telaşlıydı. Masadaki adamlara emir verdi hemen "Güvenliği çağırın!"

"Ne arıyor bunlar burada?"

Aralarından birisi sormuştu bu soruyu. Valu bakışlarını ona çevirdi ve göz kırptı. Bıçakların ikisini de havaya kaldırdı ve konuşan kadının iki gözüne fırlattı. Acı bir çığlık kulaklarını doldurduğu sırada masadaki adamlardan birisine yaklaşıp elinde oluşturduğu düşünce topunu adamın yüzüne fırlattı. Adamın gözleri kapanıp sandalyesinde yere doğru kaymaya başladığı sırada Five Hargreeves tarafından Valu'nun eline tutuşturulan raketlerden birisi suratının ortasına yapıştırılmıştı. Küçük bedeninin aksine güçlü kolları vardı Valu'nun. Öyle ki, adamın yüzünde vurduğu raket yüzünde kare delikler açarak adamın tüm suratını kanlar içerisinde bırakmıştı. Suratından sıçrayan kanlar ise Valu'nun suratında kendisine birer yer bulmaya çalışmış, beyaz tenli kızın suratını kırmızı kan lekeleri kirletmişti.

Kolunda bir el hissetti o an. Adamlardan birisi ona saldırmak üzere harekete geçmişti. Ancak Valentina tarafından tüm boynunu komple keserek geçen bıçak ile birlikle bedenine vurunan raket darbesi onun ölümüne yol açtı.

Bazen onun güçlerine sahip olmayı istemiyor değildi Valu. Bir yerden öbür yere sıçrayıp duran Five Hargreeves diğerlerini öldürmüştü. Aslında Valu işi bilerek ona bırakmıştı. Five onları öldürürken masanın altına girmiş ve emekleyerek, yerde çömelmiş olan AJ'in önüne geçmişti. Adam geri geri kaçtığı sırada duvara çarpan sırtı yüzünden ayağa kalkmak zorunda kaldı ve Valu da onu taklit etti.

"Selam balık kafa!" Dedi Valu şeytani bir şekilde gülümseyerek. "Bize olan özleminden öldüğünü duyduk."

"Sizi o gönderdi değil mi?"

"Şu aşamada fark eder mi?" Konuşan kişi tıpkı Valu gibi her tarafı kan içinde olan Five Hargreeves idi. Üzerinde durduğu masadan bıkkın bir şekilde adama bakıyordu.

"Ne teklif ettiyse ikiye üçe katlarım."

Five Hargreeves elindeki baltayı havaya kaldırdı ve adamın suratına savurmak adına hazırlandı.

VALU - Number 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin