50. Bölüm

2.2K 71 0
                                    

Melisa'dan-

Arabadan inip eve girdik ki bahçeden bize doğru koşturan Bade'yi farkettim. İlk önce bana sarıldı, kucağıma alıp yanaklarını sıktım.

MELİSA- Hoşgeldinnnnn

Çınar'a baktığımda merdivenlerden yukarı çıkıyordu. Bade'yi görmemiş gibiydi.

MERT- Çok ısrar edince getirmek zorunda kaldık.

MELİSA- Tamam sorun değil.

BADE- Annemle babamı çok özledim.

MELİSA- Öyle mi? Baban yukarda ama annen çok çalıştığı için eve gelemiyor.

Biraz üzüldü ama sonra merdivenlerden yukarı Çınar'ın yanına gitti.

BERİL- Hiçbir gelişme yok mu?

CAN- Hastaneden geliyoruz.

MERT- Bulundu mu?!

CAN- Hayır.

BERİL- Of

Yukardan bağırışmalar gelince hepimiz birden yukarı koştuk. Bade kapının önünde ağlıyordu.

MELİSA- Kuzum noldu?!!

BADE- B-babam bana bağırıp dışarı attı.

MELİSA- Tamam ağlama baban çok stersli bugün Beril ablan seni bahçeye götürsün hadi.

Beril'le Bade aşağı indiğinden emin olunca kapıyı sert bir şekilde çaldım.

MELİSA- ÇINARR! BUNU YAPMAYA HAKKIN YOK!

Ses gelmeyince daha çok sinirlendim.

CAN- Melisa tamam sakin ol!

MELİSA- Bade onun kızı Can, Karya'nın ona emaneti.

MERT- Bence yalnız bırakmalıyız.

MELİSA- Tabi yalnız bırakalım beyfendiyi, kızına da bakmasın. Hatta Bade'ye yeni bir anne de alır. Biz rahat bırakalım onu.

Kapıdan kilit sesi gelip kapı açıldı.

ÇINAR- Çok basit sanıyorsun dimi?! Bade'ye her baktığımda Karya'yı görüyorum. Bu ne kadar zor biliyor musun? Elimden hiçbir şey gelmiyor. Şu an ne halde canı mı yanıyor, bizi mi özlüyor, ağlıyor mu hiçbir şey bilmiyorum. E-en kötüsü de şuan hayatta mı onu bile bilmiyorum.

Ağlıyordu, ilk defa onu böyle görüyorum, Mert yanına gidip içeri götürdü onu.

MELİSA- Naptım?

CAN- Böyle düşündüğünü bilmiyordun, kendini suçlama!

——————————
KARYA'DAN

Kapıyı yavaşça açıp odadan dışarı çıktım. Ev çok değişikti, eski bir tarihi ev gibi. Büyük, geniş merdivenlerden aşağı doğru indim. Emre dediğim adam oturmuş elindeki birkaç dosyayı inceliyordu.

Birden bana seslenince şaşırdım sanki benim geldiğimi hissetmiş gibi.

EMRE- Acıktın mı?

KARYA- Şey evet.

Ayağa kalkıp büyük Amerikan mutfağın içine girdi ve birşeyler hazırlamaya başladı, bende sandalyelerden birine oturdum.

KARYA- İyi birine benziyorsun?

EMRE- Öyle mi?

KARYA- Evet yani babamın yanında olan insanların içinde.

TÖRE AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin