Çınar: Bu halde dışarı çıkmayı düşünmüyorsun umarım.
Karya: Evet tam da bunu düşünüyorum.
Çınar: Bana sordun mu peki?!
Karya: Hah pardon da sen kimsin?
Çınar: Ben mi? Ben senin kocan olcak kişiyim Karya farkında mısın?
Karya: Bu gerçek bir evlilik değil! Sen bunun farkında mısın?
Çınar: Gerçek bir evlilik olması kimin umrunda, dışardaki herkes evlenceğimizi biliyor.
Karya: Çınar ben daha okulumu bile bitirmedim, şuan evimde ders çalışıyor olmam gerekiyor ama ben kocam olucak adamla tartışıyorum.
Çınar: Karya. Senden sadce 3 yaş büyüğüm.
Karya: Farkında mısın bilmiyorum ama ben şu an ne okuyabiliyorum, ne çalışabiliyorum ne de istediğimi yapabiliyorum.
Çınar'ın yüzünde değişik bir şey oluşmaya başladı, ne yani bana acıyormuydu. Göz yaşlarımı silip;
Karya: Neyse, kimin umrunda bunlar. Yemek çoktan bitmiştir sanırım.
Çınar: Önemli değil, dışarda yeriz üstünü giyin. Aşağıda seni bekliyorum, hızlı ol.
Başımla onaylayıp hazırlanmaya başladım.
Karya'nın giydiği:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dış kapıdan çıkıp arabanın önünde bekleyen Çınar'ın yanına gittim.
Çınar: Uzun birşey giysen şaşardım.
Karya: Efendim duyamadım.?
Çınar: Diyorum ki sayende herkes bize bakıcak.
Karya: Umrumda mı? Asla değil.
Arabaya binip 10-15 dakika sonra bir kebapların önünde durduk, Çınar'a dönüp;
Karya: Burada mı yiyicez?
Çınar: Evet bir sorun mu var?
Karya: Keşke nereye gitçeğimizi söyleseydin öyle giyinseydim.
Çınar: Mardin 'de seni başka nereye götürmemi bekliyordun?
Arabadan inip mekana girdik şaşırtıcı olan da el ele olmamızdı, kapıdan girdiğimizde bizim önümüzde eğilince şaşırsam da belli etmedim, bütün herkesin gözü bizdeydi. Bize ayrılan masaya geçtik. Menüyü alıp içine baktığımda yemekler güzeldi okey ama yanlarındaki fiyatlar gözlerimin büyümesine engel olamadım, etrafa baktığımda evet herkes bize bakıyordu ama yanımızdaki masadaki adam bana diğer herkesin farklı bakıp ima edercesine bir yüzüme bir bacaklarıma bakıyordu, bunu Çınar'ın görmesi pek hoş olmazdı. Çınar'a sessiz bir şekilde
Bana cevap şansı bırakmadan garsona çalıştırmasını çoktan söylemişti. Çok güzel şimdi ne yapıcam? Adam hala bana bakmaya devam ediyordu.
Çınar: Karar verdin mi ne yiyeceğine?
Karya: Sen benim yerime söyle ben yerim.
Çınar: Karya sorun ne?
Krya: Sorun mu? sorun falan yok.
yemekler geldiğinde gerçekten de çok güzeldi. Tek sorunsa hala bana bakması. Garson masadan gidince diğer masadaki adamdan birşey alıp diğer meslektaşına bir şey söyelyip bizim masaya geldi ve Çınar'ın kulağına birşeyler söyledi ve adama doğru bakmaya başladı. Ayağa kalktığında gerçekten daha çok korkmaya başaldım. Beni kolumdan tutup çekiştirirken kolumu aşırı dercede sıkıyordu ama bilerek yapmadığını biliyordum.
Çınar: Karya arabaya git.!
Karya: Çınar bak lütfen sakin ol yalvarırım hadi gidelim.
Çınar: KARYA SANA NE DİYORSAM ONU YAP !!
Benimle konuşmasını bitirip direk arkasını dönüp adama yumruk attı, ister istemez gözlerimi kapattım çünkü Çınar'ı gerçekten ilk kez görüyorum böyle. Neden böyle donup kaldım sonuçta bende daha önce yaptım. Kendime gelip yerde adam yumruklayan Çınar'ın yanına çöktüm.
Karya: Çınar lütfen dur Çınar.!!
beni duymuyordu bile o kadar delirmişti ki, kapıda bizim birlikte gelen bizim korumaların yanına gittim.
Karya: Birşey yapsanıza neden duruyorsunuz?
Beni yok sayıp cevap vermiyordu, yüzüzme bile bakmıyorlardı. Çınar'ın yanına çöktüm ve ağlayarak daha çok bağırdım sanırım bu işe yaramıştı.
Karya: ÇINARR LÜTFEN!
Vurmayı kesip yanaklarımdan akan gözyaşlarını sildi ve kendi kalkıp sonra beni de kaldırıp arabaya bindirdi, şehir içinde olmamıza rağmen çok hızlı gidiyorduk, evin yolunu çoktan geçmiştik. Arabayı birden kenara çekince nefes alamadım. Çınar çoktan arabadan inmişti, içim çekip rahatlatılacakken kapım birden açılıp beni dışarı çıkarıp kapıya tüm gücüyle yasladı.
Karya: Ne yapıyorsun Çınar?
Yüzüme odaklanmıştı, eliyle belimi iyice sarmaya başladı ve birden dudaklarıma yapıştı, bunu ilk kez yapmıyordu ama neden böyle yaptığını hala anlamıyorum saniyeler sonra dudaklarınızı ayırıp yüzümü avuçlarının içine alıp
