9.Bölüm

21.1K 538 62
                                    

İçeri hizmetlilerden biri gelmişti.

Hizmetli: Çınar bey sizi dışarda bekliyor.

Beril: Tamam geliyoruz.

Aklım Hala Beril'in söylediklerinde kalmıştı, Beril'in bana seslenmesiyle kalkıp Çınar'ın yanına gittik. Çınar benimle özel birşey konuşmak isteyince kuytu bir yere gittik.

Çınar: Sana bunu daha güzel bir şekilde verebilirdim ama bu yemekte bunu takman gerekiyor.

Diyip cebinden bir kutu çıkartıp kapağını açtı, bir tektaş vardı ama taşı o kadar büyüktü ki.

Karya: Çınar, bu çok abartı değil mi?

Çınar: Böyle şeyler sevmediğini biliyorum ama bilirsin işte annem falan.

Karya: Peki.

Diyip elimi uzattım ve yüzüğü parmağımdan geçirdi.Elimi yukarı kaldırıp baktığımda gerçekten kocamandı. Gitmek için arabaya binerken öndeki arabadan Beril çıktı.

Beril: Ben sizinle gelsem olur mu? Annemlerin dedikodularına dayanamıyacam.

Karya: Olur yani, Çınar olur dimi?

Onay verince arabaya binip yola çıktık. Annemi ve babamı düşünmeye başladım, ben evleniyorum ve onlar yanımda yok, kırk yıl düşünsem  aklıma gelmezdi. Bunları düşünürken elimin üstünde hareketlilik hissettim, bu Çınar'ın eliydi.

Çınar: İyi misin?

Karya: Evet, iyiyim.

  Arabayı valeye verip arabadan indik, Çınar kapımı açıp çıkmam için elini uzatınca şaşırdım, elinden destek alıp, arabadan indim.

Karya: Bu kibarlığını neye borçluyuz.?

Çınar: Her zaman ki halim, sanırım sinirli halimi çok seviyorsun elbiseni indir sinirimi bozma.

Yukarı kıvrılan elbisemi düzelttim ve Çınar elini belime atıp yürümeye başladık. Neden bu kadar çok kişi fotoğrafımızı çekiyordu ki anlamadım.

Karya: Çınar, neden fotoğraflarımızı çekiyorlar.?

Çınar: Mardin'nin en büyük aşireti olduğumuz için olabilir mi?

Karya: Umarım mafya değilsinizdir.

Çınar: Ya mafyaysak nolucak Karya'cım.

Karya: Seninle aynı odada bile kalamam da ondan.

Garsonun bize gösterdiği masaya oturduk ve konuşma yapan adamı izlemeye başladım, sıradan bir açılıştı ve aşırı sıkıcı geçiyordu, hayatımda ilk defa gördüğüm insanlar bana karşı o kadar samimiydi ki neden böyle davrandıklarını çözemedim hala.

Karya: Çınar ben sıkıldım.

Çınar: Az kaldı dayan.

Derken yanımıza bir karı koca geldi yaşça bizden büyüklerdi.

Adam: Çınar oğlum napıyorsun?

Çınar: Teşekkür ederim. Sizler nasılsınız.?

Kadın: İyiyiz valla oğlum, evlendiğini duyunca da çok sevindik, gerçekten de anlatılan kadar güzelmiş gelinimiz.

Karya: Çok teşekkür ederim.

Ben mi güzelim, siz güzel görmemişsiniz. Kadının sorduğu soruyla şoka uğradım.

Kadın: Eeee çocuk ne zaman?

Daha evlenmedik be kadınn, ne saçmalıyor bu ben daha aynı yatakda bile zor yatıyorum.

Çnar: Allah nasip ederse ne kısa zamanda.

Diyip bana baktı. Bu neydi şimdi ne ima ediyor bu. Onlar gidince oturduk ve Çınar'ın bacağını cimcirdim.

Çnar: Napıyorsun be.?!

Karya: Olloh nosop odorsoo on koso zomondo, sen benimle dalga mı geçiyorsun.?

Çnar: Ne diyim kadına, biz çocuk düşünmüyoruz mu diyim.

Karya. Evet.

Çınar: He, izle o zaman nasıl üstüne kuma geliyor.

Karya: NE?

Çınar: Biraz daha bağır ya.

Etrafa bakarken Beril'le bir tane çocuğun bakıştığını ve bir şey ima ettiğini farkettim, ikisi de aynı anda kalkıp dışarı çıktığını gördüm.

Karya: Çınar sanırım eşyamı arabada düşürdüm, bir bakıp geleyim.

Çnar. Tamam birşey olursa beni ara.

Ses çıkartmadan arka bahçeye doğru gitmeye başladım, ağacın arkasına saklanıp başımı çıkartmamla gördüğüm şeyle şoka uğradım, Beril'le o çocuk öpüşüyordu,birinin omzuma dokunmasıyla korktum.

Çınar: Neye bakıyorsun sen?

Diyip benim baktığım yere baktı ve sinirlendiğini ellerinden ve gözlerinden çok net bir şekilde anlaşılıyordu. Oraya doğru ilerledi ve hala öpüşmeye devam eden Beril' e seslendi.

Çınar: BERİLLL!!

Beril: Abi bak gerçekten-

Çınar'ı ne yapçağını bildiğim için hemen önünde durup bana bakmasını sağladım.

Karya: Çınar bak lütfen olay çıkartma yalvarırım.

Çınar: KARYA BEN Mİ OLAY ÇIKARTIYORUM, YAPTIĞI ŞEYLERİ GÖRMÜYOR MUSUN??*

Karya: Biliyorum ama şu an çok sinirlisin, hadi gidelim.

Çınar: Bu çocuğun ağzını burnunu kırmadan şurdan şuraya gitmiyorum.

Çoktan çocuğu yumruklamaya başlamıştı bile, hemen abimi arayıp yardım etmesini söyledim. 2 dakikaya geldiğinde çocuğun üstünden almıştı.

Çınar: Neden beni durduruyorsun he?

Yusuf: Çınar kızı sal artık, kocaman kız oldu artık.

Çınar: Beril'in baş düşmanımızla öpüştüğünün farkında mısın?!

Yusuf: Olabilir.

Çınar: PİÇLİK SİZDE GENETİK Mİ?

Bana mı dedi şimdi, ne ima etmek istedi. Sinirden gözlerim dolmaya başlamıştı bile, o kim ki bana piç diyor.

Çınar: Karya sana demek istemedim.

Karya: Hayır, açıklama yapmak zorunda değilsin.

Arkamı dönüp yürümeye başladım, kulaklarımda yüksek sesli bir uğultu vardı. Karşıdan karşıya geçerken bile yola bakmadan geçtim. Ayakkabılarımı çıkartıp çimlerde yürümeye başladım. Yaşadığım şeyleri düşününce ağlamam daha da şiddetlendi, birden kafama birşey vurulduğunu hissettim ve sonrası yok.

TÖRE AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin