0.2

542 25 30
                                    

    Nasıl ya ben isteği geri çekmiştim. Çekmemiş miyim? Salak ben her zamanki gibi bunu da düşünüp eyleme dönüştürmemiştim.

    Hem neden gecenin bir yarısı kabul etmişti ki isteğimi? Yoksa o da mı görmüştü tweeti? İçimden görmemiş olması için bildiğim tüm duaları okumaya başladım. Sonuç olarak bugün atılan ve konusu sevgili olsak ne kadar güzel olacağı olan bir tweetten sonra ben ona istek atmıştım ve o da gecenin 3’ünde isteği kabul etmiş ve geri dönmüştü.

    İçimden görmemiş olması için dua etmeye devam ederken aklıma gelen şeyle duamı yarıda kestim. Burada saat gecenin 3’üydü, evet. Ama Amerika da daha yeni akşam olmuştu. Bu olayın beni ilgilendiren kısmıysa onun Amerika da yaşıyor olmasıydı.

    Salaklığıma bir kez daha sövüp uykuma kaldığım yerden devam etmek için kafamı yastığa koydum. İçimden “Allah’ım yine de o görmesin.” deyip gözlerimi kapattım.

        Yaklaşık 5 dakika sonra telefonumun sesiyle uyandım. Gözlerimi açmadan aramayı yanıtlayıp telefonu kulağıma koydum ve “Ay bir uyutmadınız gece gece.” dedim. Karşıdan gelen gülme sesinden arayanın Oya olduğunu anlamıştım. “Bir tanem, iyi misin sen acaba? Ne gecesi? Öğlen oldu neredeyse. Boş günümüzde birlikte plan yapıyoruz. Bir bakıyoruz hanımefendi daha yataktan çıkma zahmetinde bile bulunmamış. Çabuk kalk hazırlan 10 dakikaya orada olurum ben.” deyip bir şey dememe fırsat vermeden telefonu kapatmıştı.

      Yataktan kalkıp hazırlandım ve aşağı indim. Tam 10 dakika sonra Oya gelmişti. Bu kızın dakikliği kalp ben cidden. Arabaya bindikten sonra zaten kısıtlı sayıda olan çay bahçelerinden birine gittik.

     Tatlı tatlı sohbet ederken Oya telefonunu eline alıp Instagram da dolaşmaya başlayınca bende telefonumu elime aldım. Bir süre sonra Oya “Ya ne kadar tatlılar!” dedi. “Kimler?” diye sordum gülümseyerek. “Ya şey işte. Bizim Eda’yla basketbolcu sevgilisi. Buğrahan mıydı adı?” “Evet de nereden geldi şimdi aklına?” dedim. “Dün doğum günüymüş. Fotoğraf paylaşmış. Geçen televizyonda bir maçına denk geldim de, adam çok iyi oynuyor.” deyince gülümseyerek şu meşhur sosyal medya geyiğini söyledim. “E Buğrahan Tuncer o, boru değil.” deyince o da gülümseyerek “Benim favorim hala Cedi Osman ama Buğrahan da iyi tabi.” dedi.

      Birden aklıma dün gece geldi. Gülen yüzüm birden düştü. Oya “Ben yanlış bir şey mi dedim. Neden yüzün asıldı birden?” diye sorunca kafamı iki yana salladım.

      Açıklama bekler gibi bakınca dün gece olanları anlattım. “Canım, bir tanem, ballım sen aşık mı oldun?” diye sorunca kafamı az öncekinden daha hızlı iki yana salladım. “Ebruşum, bir tanem bak ne güzel anlatıyorsun. Mutlu oldum diyorsun, normalde böyle bir şey de utançtan domatese dönüp deve kuşu gibi kafasını toprağa gömecek olan sen, adamı araştırmışsın. İstek atmışsın. Gözlerimi kapatınca yüzü gözümün önüne geldi diyorsun. Bence sen bir düşün bunu.” deyince kafamı öne eğip düşünmeye başladım.

     Ona aşık olmadığımı bilsem de Oya’dan saklayamayacağımı, dahası saklamamam gerektiğini de biliyordum.



















HELLO, YİNE BEN.

HİKAYE İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTI BENCE. OKUYAN, OYLAYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM.

YORUMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİ, FİKİRLERİNİZİ BELİRTİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM.

VE BİR SORU: EBRU NE SAKLIYOR?

YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. HOŞÇAKALIN

NOW & FOREVER |CedRu ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin