3 Mayıs 2015
"Ya çok güzel kokuyor." "Gerçekten mi? Cedi de beğenir mi?"
"Beğenir tabi bir tanem. Ama yine de emin olmak istersen yardımcı olabilirim. Kokuyla tam anlaşılmıyor."
"Hayır!" Ebru, Elif'i net bir şekilde reddederken kollarını da içine börek koyduğu kaba doladı kaşlarını çatarak.
"Ay aman tamam. İstemiyorum." "Vermem ki zaten." dedi Ebru omuz silkerek.
Elif ve okuldan arkadaşları Şeyma ile beraber eve çıkmışlardı birkaç hafta önce. Ve Ebru nihayet okuldan fırsat bulup, kendi kendine söz verdiği gibi Cedi'ye börek yapmıştı.
Aklına birlikte börek yaptıkları gün gelince kıkırdadı. "Ee hadi ara. Telepatik yollarla bir bağınız yok bildiğim kadarıyla." diyen Elif'e göz devirdi ve telefonunu aldı.
Cedi'nin numarasını tuşlayıp telefonu kulağına koydu. Telefonun açılmasını beklerken sadece kendi duyabileceği bir sesle bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı.
"Sevgini çiçekler gibi, büyüt" dediler
Bazen bilmeden kurutsa da gülünü
"Sen unut kendini, sen avut" dediler
Araya hayat girmeden alı-""Efendim?" Şarkısını bölen sese gülümsedi Ebru. "N'aber, nasılsın?" "İyi, oturuyoruz Caner ile. Sen?"
"İyiyim ben de. Kızlarla oturuyorduk, canım sıkıldı." Arkadan "Bizi de gömme hemen be!" diyen Şeyma'ya kıkırdadı ikisi de.
"Benim de canım sıkılıyordu aslında. Bu Caner yatmaktan başka bir şey yapmıyor. Ah! Caner vurmasana kafama ya."
Onların atışmasına kıkırdadı Ebru. "Birlikte bir şeyler yapalım mı?" "Olur. Yarım saat uygun mu senin için?" "Uygun." "Tamamdır. Yarım saate oradayım o zaman."
Ebru telefonu kapatınca bir süre kendi kendine sırıttı. Hazırlanmak için odasına doğru adımlarken arkasından "Çocuğun sweatini de geri mi versen artık?" diyen Şeyma'ya öfkeli bir bakış attı.
Tam bir şey diyecekken "Veremez ki artık. Nasıl versin Şeyma? Gece nasıl uyur verirse?"
"Ya ben üşüyorum, üşüyorum. Ondan yani." dedi sonra doğru kısılan sesiyle. "Hı hı. Başka da giyecek kıyafetin yok çünkü."
"Ya lafa tutmayın beni. Gelecek birazdan. Hazırlanamadım sizin yüzünüzden." diye söylenerek odasına doğru yürümeye başladı.
Yanına aldığı kocaman çantasının içine yaptığı böreği koydu ve beklemeye başladı. Yaklaşık 5 dakika sonra çalan kapıyla heyecanla yerinden kalkıp kapıyı açtı Ebru.
Karşısında ona gülümseyerek bakan sevimli yüzü görünce kocaman gülümsedi. "Çıkalım mı?" "Olur." dedi ve arabaya binip her zaman gittikleri kafeye sürmeye başladı Cedi.
İçeri girip içecek bir şeyler söyledikten sonra Cedi "Ben de seni arayacaktım aslında." dediğinde Ebru sorarcasına ona baktı.
Tam o sırada siparişleri gelince söze girmek için garsonun gitmesini bekledi Cedi. Garson içeceklerini bırakıp gittikten sonra limonatasını içmeye başlayan Ebru'ya kocaman gülerek "NBA draftına katılmaya karar verdim." dedi.
Ebru birden duyduğu beklemediği şeyin etkisiyle öksürmeye başlayınca Cedi'nin gülen yüzü soldu ve "İyi misin?" dedi endişeyle.
"İyiyim iyiyim. Senin adına çok sevindim." dedi Ebru gülümseyerek. Cedi de ona gülümseyince istemsizce gülümsemesi büyüdü. Sonra "Ben bir lavaboya gideyim." deyip masadan kalktı.
Kafenin tuvaletine girdiğinde aynadan kendine baktı. Cedi'nin çok iyi bir basketbolcu olduğunu ve yüzde yüze yakın ihtimalle draft edileceğini biliyordu. Her ne kadar onun adına sevinse de kendisi için çok üzülüyordu. Derin nefes alarak kendini sakinleştirdi ve tuvaletten çıktı.
Masalarına dönerken aklına bunun onu son görüşlerinden biri olduğu geldi. Birkaç ay sonra hiç istemese de çıkacaktı hayatından. Önünde iki seçenek vardı. Ya son zamanlarını doya doya geçirecekti ya da unutmaya şimdiden başlayacaktı. İkinciyi seçti.
Bunları düşünürken geldiği masaya oturmadan "Yeni geldik daha ama sana ayıp olmayacaksa ben gitsem olur mu?" dedi. Cedi "Bir sorun mu var?" deyince ne diyeceğini bilemedi.
O an aklına ilk gelen şeyi söyleyerek "Şeyma," dedi. "Gece penceresini açık bırakıp da yatmış. Hasta olmuş." "Hadi ya. Ee ben de geleyim o zaman. Hastaneye götürürüz." "Yok, gerek yok. Ben eve gideyim bakarım ona. Kötü olursa götürürüz." "Tamam. Gel bırakayım seni o zaman." "Gerek yok, giderim ben. Sağ ol." dedikten sonra gülümsedi ve Cedi'nin bir şey demesine izin vermeden çıktı kafeden.
Eve geldiğinde kapı sesini duyan Elif ve Şeyma ona ne oldu der gibi bakınca "Gidiyormuş." dedi ağlamaklı sesiyle ve odasına doğru yürümeye başladı.
Kızlar arkasından "Ne diyorsun? Kim gidiyormuş?" "Ebru düzgün anlatsana şunu." deyince onlara döndü ve dolu dolu olan gözleriyle "Cedi," dedi. "Gidiyormuş." diye ekledi ağlamaklı sesiyle.
"Ne? Nasıl ya?" "Nereye gidiyormuş?" "Amerika'ya. Draftlara katılmış." dedi ve odasına gitti. Kapıyı kapatıp yatağına yattı ve gözlerini kapatıp gözündeki yaşın akmasına izin verdi.
Sabah Cedi'nin telefonu açmasını beklerken kendi kendine söylediği şarkıyı yine sadece kendi duyabileceği bir sesle söylemeye başladı.
"Sevgini çiçekler gibi, büyüt" dediler
Bazen bilmeden kurutsa da gülünü
"Sen unut kendini, sen avut" dediler
Araya hayat girmeden alır gönlünüNakarata girmeden şarkıyı kesti ve "Olmasan olmazdı koca adam, olmazsa olmazım oldun. Artık sadece 'olmaz'sın."
OLUR OLUR, BAL GİBİ OLUR. 😂
NASILSINIZ?
BU BÖLÜMÜN ÇOK KISA OLDUĞUNUN FARKINDAYIM. AMA BUNU GEÇİŞ BÖLÜMÜ OLARAK KABUL EDİN🙏🏻. DİĞER BÖLÜM ÇOK DAHA UZUN OLACAK, HATTA İKİYE BÖLMEK ZORUNDA KALDIM.
ONUN DIŞINDA YENİ BİR KURGUYA BAŞLADIM, ASDOR KURGUSU. İLGİNİZİ ÇEKER Mİ BİLMEM AMA BİR ŞANS VERİRSENİZ SEVİNİRİM.
DEDİĞİM GİBİ YENİ BİR KURGUYA BAŞLADIM VE TASLAKTA DA YAZMAYA DEVAM ETTİĞİM DE BİR KURGUM VAR. O YÜZDEN OTURUP SAATLERCE SADECE BU KİTABA BÖLÜM YAZAMAYACAĞIM MAALESEF. HEM SİZİ BOŞUNA BEKLETMEMEK HEM DE KENDİMİ BÖLÜM KONUSUNDA RAHATLATABİLMEK İÇİN BÖLÜM GÜNÜ BELİRLEDİM. YENİ BÖLÜM HER PAZARTESİ VE CUMA SİZİNLE OLACAK.
VEEE 2K OLDUK BİİİZ!🥳🥳🥳🥳 HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. İYİ Kİ VARSINIZ. YİNE ÇOK KONUŞTUM. BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE, SEVİLİYORSUNUZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOW & FOREVER |CedRu ✓
FanfictionTek 1 gün hayatınızda neyi değiştirirebilir? Cedru'nun bilinmeyen hikayesi... ~Watty'deki ilk Cedru kurgusu 💙🧡 ~29.03.2021-16.10.2021 ♡