1.4

214 18 99
                                    

📌Ohio, Cleveland

23 Mart 2020

Antrenmandan çıkmış üstümü değiştirmek için soyunma odasına gidiyordum.

Soyunma odasına girdiğimde sohbet eden Collin ve Ante'yi görünce başımı sallayarak onlara selam verdim.

Üstümü değiştirdikten sonra birkaç saattir elime almadığım telefonuma gelen bildirimlere bakmak için elime aldım. Ekranda annemden bir cevapsız arama ve müsait olunca aramamı istediği yazan mesajın bildirimi, Caner'in attığı mesajın bildirimi, Furkan'dan bir cevapsız arama ve mesaj bildirimi ve sevgilimden iki cevapsız arama bildirimi vardı.

Tabi ki önce annemi aradım. Her zamanki rutin konuşmamızdan sonra telefonu kapattık.

Sonra rehberden sevgilimin adının üstüne tıkladım ve telefonu kulağıma koydum. Beni çok özlediğini, nispeten daha az yoğun olduğum zaman gelmek istediğini söyledi.

Bende onu çok özlediğimi, istediği zaman gelebileceğini, onun için her zaman müsait olduğumu söyledikten sonra telefonu kapattım.

Ekranda sadece iki baş belamın bildirimi kalmıştı. Whatsapp'a girdiğimde Caner'in bir video attığını, Furkan'ın da 'CEDOOO' yazdığını görünce abimin adının üstüne tıkladım.

Defne'min videosunu atmıştı. Videoyu izlerken gözlerim dolmuştu. Sanırım en çok onu özlemiştim.

Caner'e onları çok özlediğimi yazıp Furkan'ın attığı mesajı açtım. Onu da 'FURKİİİ' diye cevapladım. Anında görüldü olmuştu. Yorumsuz...

Yazıyor...

Furki'm: Sıkıldım be Ceday. Biz yarın sizi yenmeden önce bir şeyler mi yapsak?

Siz: Olmaz. Ama biz sizi yenmeden bir gün önce olabilir.

Furki'm: Jhjjdfhksdkhhds

Bugün çok espritüelsin Cedo

Neyse ben senin evdeyim, sende hızlı gel acıktım.

Sabır çekip yürümeye başladım. Cidden hayatta yaptığım en büyük hata evimin anahtarını Furkan'a vermek olabilirdi.

Bulduğu 2-3 gün boşlukta Cleveland'a geliyor, sapık gibi evi gözetliyordu. Ben evden çıktıktan sonra eve girip yenilebilecek her şeyi yiyor, içilebilecek her şeyi içiyor, yeni aldığım oyunları bitiriyor, filmleri izleyip sonra ben izlerken sonunu anlatıyordu.

Muhtemelen yine öyle olmuştu. Eve gittiğimde karşılaşacağım manzaradan korkarak arabama bindim.

Eve geldiğimde bahçe kapısından girerken Furkan'ın camdan beni beklediğini gördüm. Beni görünce koşarak kapıyı açtı ve boynuma sarıldı.

"Furki, iyi misin oğlum? Ne bu sevgi pıtırcıklığı?" "Kahramanımsın Ceday. Beni can sıkıntısından ölmekten kurtardın."

"Birazdan kendim de öldürebilirim ama biliyorsun değil mi?" dedim ve kapıyı kapatıp içeri girdim. Şaşırtıcı derecede hatta normalde olduğundan daha temizdi.

Yanına gidip elimi alnına koydum ve aynı anda "Furki, cidden iyi misin oğlum sen? Bak endişeleniyorum." "İyiyim iyiyim. Sadece o kadar canım sıkıldı ki bende etrafı toplamaya karar verdim."

Kahkaha atıp "Oğlum o kadar çok mu sıkıldın?" dedim. Kafasını onaylarcasına salladı.

"Neyse geldim artık. Yaparız bir şeyler. Ama ben çok acıktım yemek yiyelim önce." "Şey... Önce bir markete mi gitsen?"

Gözlerimi kapatıp kafamı iki yana salladım. "Tamam Furki. Hatta sende gel istersen."

Beraber markete gitmiş güzelce alışveriş yapmıştık. Eve döndüğümüzde Furkan kendini koltuğa attı. Bunda bir haller vardı.

NOW & FOREVER |CedRu ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin