Elimdeki sigaradan son kez çekip banka bastırıp söndürdüm. Ağzımdaki dumanı dışarı üflerken masmavi denizi izliyordum. Tertemiz ve ışıl ışıl olan deniz insanın içini açıyordu. Gülümseyip denizi izlemeye devam ederken hayatımı düşündüm. Sıklıkla yaptığım bu aktivite bir süre sonra beni boğmaya başlamıştı. Düşünmek istemiyordum,hissetmek istemiyordum. Depresif ruh halimi göz ardı edip ayağa kalktım. Biraz dolaşsam iyi gelirdi sanırım.
Kalabalık sokakta mağazalara bakarak yürüyorken kaykaylarla dolu bir mağazayı görünce düşünmeden içeri daldım. Kaykayları incelerken yanıma gelen çalışana göz devirip bakınmaya devam ettim. Gitmediğini fark edince ona döndüm. Hırsızdık sanki amına koyayım.
"Siz gidebilirsiniz sadece bakıyorum."
bunalmış gibi oflayıp gidince kaşlarımı kaldırdım. Umursamayıp beğendiğim bir tanesini elime aldım. Arkasında siyah kanatları olan melek desenini beğeniyle süzüp fiyatına baktım. 500? Yuh yani kendi kendine gidebiliyor galiba. Neyseki param vardı ve fazlasıyla beğenmiştim. Kasaya gidip ödeme yatıktan sonra mağazadan çıktım.Mutlu mesut kaykayı sürerken küçük bir çiçek dükkanını görünce durdum. Dışarıdaki çiçekleri incelerken bir tanesini elime aldım. Güzel kokusunu içime çekerken yanımdan gelen sesle irkildim.
"Kasımpatı,"
Sese döndüğümde orta yaşlarda birinin doğrudan elimdeki çiçeğe baktığını gördüm.
Fazlasıyla beğendiğim çiçeğe bakıp gülümsedim.
"Güzel kokuyor." o da aynı şekilde
gülümseyip açık mavi gözlerini bana çevirdi."Beyaz kasımpatı masumiyeti temsil eder. Pembe kasımpatı ise şefkat ve sevgiyi,sarı kasımpatı sıcaklık ve sevginin temsilidir. Son olarak mor kasımpatının ise asaleti simgelediğini söylemek mümkündür."
Elimdeki beyaz kasımpatıda gözlerini gezdirip bana döndü.
"Sanırım kendine ait olanı bulmuşsum" yüksek sesle güldüm,
"Beni tanımıyorsunuz bile."
"Evet," duraksayıp sarı saçlarını düzeltti. "Evet tanımıyorum. Sadece öyle hissettim diyelim"
"Anladım." Çiçeği bırakıp gidecekken beni durdurdu.
"Onu al" mavi gözlerini kısıp "Im,onu sevmiş gibi görünüyordun." çiçeği elime tutuşturup.
"Hediye gibi düşün lütfen. Görüşürüz"
dükkanın içine girdiğinde omuz silkip oradan ayrıldım.Ne değişik insanlar vardı. Tüm gün boşboş gezmek yerine kızları aramaya karar verdim. Umarım işleri yoktur.
**
Eza hayvan gibi gülerken yediği şey boğazında kalınca sırtına vurdum."Dikkat etsene salak" vurmaya devam ederken çırpınmaya başlayınca iyice panikleyip daha sert vurduğumda kendini yere attı.
"Öldürdün kızı gerizekalı" kahkahalarının arasında zar zor konuşan Ezgiyle gözlerimi devirdim. İyilikte yaramıyordu bunlara.
"Eza kalk yerden salak,herkes bize bakıyor." bana gizliden nah çekip üzerini düzeltti. Sandalyesine oturup hanımefendi taklidini sürdürmek için bardağı tutan elinin serçe parmağını kaldırdığında Ezgi hayvansı bir gülüş sergiledi. Ona yüzümü buruşturup iki rezil gerizekalıya baktım.
"Abi ortada bir bok yok neye gülüyorsunuz?"
"Harbi ya neye güldüğümü unuttum ben" Eza'nın dediği şeye sırıttım.
Bazen nefes alsak gülme krizine giriyorlardı. Onları umursamayıp yemeğime gömüldüğümde onlarda sohbeti bırakmıştı. Sessizce yemeğimizi yiyip 2 saatin sonunda mekandan çıktık.
"Yalnız biraz daha otursaydık çalışanlar bizi kovmak için gelecekti."
"Garson çok yakışıklıydı ya maşallah. Artık fav mekanım burda yatacağım."
Ezgi yavşaklığını kışlıklarının arasından çıkarmıştı demek ki."Bakmaz o çocuk sana." dediğim şeye sinirle oflayıp saçını savurdu.
"Hadi ordan. Bana bakmayan kördür." ona hak verdim.
Yüzüne tükürüp maşallah çektiğimde sinirden ağlayacak duruma gelmişti.
"Yavaş olsana orospu yüzümü yıkadın" yüzünü silerken kahkaha attım.
"Ağla" dediğim şeye dil çıkarıp hızlı hızlı yürümeye başladı. Eza koluma girip başını omzuma yasladığında güldüm. Saçını karıştırdıpımda ses çıkarmadığında sinir edemediğim için ofladım. Adımlarımızı hızlandırıp Ezgiye yetiştiğimizde kolumu omzuna atıp alnından öptüm. Seviyordum bu kızları.
**
Yazı tarzım nasıl bilmiyorum bazen güzel gelmiyor ama ilk düzyazı kitabım inş düzelirNeyse görüsürük
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFLÂ ➳ bxb
Random[TAMAMLANDI] "Saymayı bırak." yumuşak sesiyle ona baktım. "İsteyerek olmuyor." derin nefes alıp beni göğsüne bastırdı.Sevgisini en çok hissettiğim anlardan birisindeydik. Gülümseyip konuşmaya devam etti. "Sakinleşmen için sana şarkı söylememi ister...