29.

6.7K 434 135
                                    

Önceki bölüme çok çok az yorum geldiği için çok üzüldüm. Cidden yorumlarınız benim için değerli :((

"Çektin mi?"

"Bana gönder he."

"Şş sessiz ol uyanacaklar." duyduğum fısıltılarla yerimde kıpırdandığımda birkaç adım sesi ve ardından kapının sesini duydum. Aksel'in tek yaşadığını hatırlayınca panikle gözlerimi açtım.

Burnumun dibindeki Aksel'in güzel yüzüyle tabiri caizse mal gibi kaldığımda aklımdaki her şey uçmuştu.Uzun kirpiklerinin gölgesi yüzüne düşmüş,dudakları kızarmıştı. Dağınık saçlarıyla cidden çok yakışıklı görünüyordu. Hâlâ dibinde olduğumu fark edince biraz geriye çekildiğimde belimdeki kollarını sıkılaştırmış beni kendine çekmişti.

"Aksel." dediğimde gözlerini yavaşça açmıştı. Uyku sersemiyle bana bakan gözleri tekrar yutkunmamı sağladı. Pezevenk fazla yakışıklıydı.

Doğrulduğunda gözlerini ovup gerindi. Onu izlerken dün karanlıkta çok belli olmayan vücudunun tamamen gözler önünde olması utanmamı sağlamıştı. Hafifçe yanan yanaklarıma ellerimi bastırdım.

Aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman oldu.

"Aksel evde birileri var." dediğimde kaşlarını çattı.

"Ne?"

"Az önce odada birileri vardı." dedim.

"Bunu yeni mi söylüyorsun?" deyip kalktığında ofladım. Seni öyle görünce akıl mı kaldı kardeşim?

Odadan çıktığında peşine takıldım. Koridordaki odaları kontrol ederken mutfaktan gelen sesle oraya ilerledik.

Kapıyı açtığımızda Esila bize bakıp gülümsemişti.

"Oo uyandınız mı?" dediğinde Aksel,

"Ne işiniz var burada?" dedi.

"Seni ziyarete geldik canım arkadaşım." dedi Araf. Ne yaptığına baktığımda  omlet yaptığını gördüm.

Kimseyi umursamadan masaya oturduğumda Esila gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Ee sen nasılsın Eflacım?" dediğiyle kaşlarımı çatmamak için zor tuttum. Gereksiz samimiyetten hoşlanmazdım.

"İyiyim siz nasılsınız?" dediğimde tekrar gülümsedi. Gelmeden önce Czn Burak sikmişti herhalde.

"İyiyim canım. Ee Aksel git üzerini giyin de kahvaltı yapalım." dedi. Aksel gözlerini devirip mutfaktan çıktığında önüme döndüm.

Masaya direkt tavayla koyulan yumurtayla gözlerim Araf'ı buldu.

"Hoş geldin Efla. Nasılsın?" dediğinde kısaca iyiyim dedim.

Aksel geldiğinde onu süzdüm,gri bir hırka giymişti sadece. Kahvaltıya başladığımızda ara sıra gülüşerek konuşan Araf ile Esila haricinde konuşmadık.

Bir de Esila Arafla bana bakıp salak salak gülüyordu. Muhtemelen sabahki görüntü yüzünden yanlış anlamışlardı.

Telefonumun titremesiyle açtığımda babamdan gelen kısa mesaja bakıp kaşlarımı çattım.
Bana bakan Aksel'e,"Babam çağırıyor." dediğimde başını salladı.

Günlerdir hatta aylardır sikinde olmamama rağmen şimdi yanına çağırması beni fazlasıyla germişti. Ne güzel beni yok sayıyorlardı işte ne gerek vardı?

"Tamam yediysen gidelim." dediğinde ayaklandım.

"Görüşürüz Efla.Ezgi'ye selam söyle." dedi Esila elini sallayarak.Araf onun elini indirip, "Görüşürüz." dedi.

"Görüşürüz." dediğimde Aksel anahtarını aldı.

"Hadi çıkalım." dedi. Asansöre bindiğimizde aynadan onu izlemeye başladım.

Gözgöze geldiğimizde nefesini verdi.

"Neden çağırıyormuş?"

"Bilmiyorum ki.." deyip omuz silktim.

Asansör durduğunda apartmandan çıkıp son model arabasına bindik. Arabayı çalıştırdığında gözlerimi kapattım. Evlerimiz arasında tahmini on beş dakika vardı.

Durduğumuzda yeşillerime garip bir şekilde bakmaya başladı. Kapının orada duran babamı gördüğümde saçlarımı dağıttım.

"Görüşürüz Aksel." dediğimde başını salladı.

Arabadan inip babama ilerlemeye başladığımda ayağa kalkan babam bana doğru birkaç adım attı.

Yanına ulaştığımda tiksinircesine bir bakış attı. Gözleri arkama kaydığında,

"Demek günlerdir sesinin çıkmamasının nedeni o ha?" dediğinde hâlâ gitmeyen Aksel'e küfrettim.

"Ne için çağırdın beni?" dedim.

"Hiç sadece tam olarak kimin sürtüklüğünü yaptığını öğrenmek istemiştim. Öğrendiğim iyi oldu." deyip sırıttığında dişlerimi sıktım.

"Düzgün konuş."

"Hadi ya konuşmazsam ne olur? Akseline mi şikayet edersin?" dedi. Bebek gibi çıkarmaya çalıştığı sesle iğrenircesine baktım. Kocaman adamsın yakışıyor mu it?

"Sana ne." dediğimde yakamı tuttu.

"Aslında onunla görüşmene izin verip o piçin hayatını kararttırırdım ama senin gibi bir lanetin kimseye musallat olmasını istemiyorum." dedi iğrenç nefesini yüzüme verip devam etti. "Bir daha görüşmeyeceksin onunla."

Elini itip, "Kiminle görüştüğüm seni ilgilendirmez." dediğimde attığı tokatla yüzüm savruldu.

Arkamdan gelen seslerle Aksel'in hâlâ gitmediğini anladım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Aksel babamı biraz itip çenemden tutarak ona bakmamı sağladı. Yüzümü incelerken babamın gülme sesiyle ona döndü.

"Ah! Bizde tam senden bahsediyorduk." gülüşünü doldurdu. "Bir daha sizi birlikte görmeyeceğim." dedi.

"Hadi ya! Buna sadece biz karar verebiliriz size laf düşmez." dedi Aksel sinirle.

"Ben diyeceğimi dedim. Bunun sonuçlarına katlanırsın Efla." dediğinde korkuyla yutkundum. Babam arkasını dönüp eve girdiğinde Aksel eliyle yanağıma dokundu.

"Çok acıdı mı?" dediğinde burnumun direği sızladı. Sebepsiz bir şekilde içimden nazlanmak gelsede kendimi durdurdum.

"Hayır."

"Efla bize gidelim hadi. Şerefsiz babanın ne yapacağı belli olmuyor sana zarar verebilir." dedi.

Başımı salladım. "Hayır Aksel. Şimdi seninle gidersem olay gereksiz büyüyecek."

"Ama-" konuşmasına izin vermeyip sözünü kestim.

"Lütfen...sonra konuşuruz." deyip elleri arasından sıyrıldığımda içimdeki boşluk hissi büyüdü. Gözlerine son kez bakıp eve girdiğimde salona adımladım.

Koltuklarda oturan babam sesimi duyunca elindeki kitaptan başını kaldırıp gülümsedi.

"Aferin benim oğluma..."

**

Bölümü iyileştiremeden pat diye atıyorum inş mantık hatası yoktur.

(size küsüm hâlâ:#)

EFLÂ ➳ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin