EFLÂ ➳ bxb

44.

Bölüm şarkısı Plakala**

| Eflâ |

Çıplak ayaklarım mermer yerde şap şap ses çıkarırken şortumu düzeltip balkondan aşağıya baktım. Evin bahçesinde havuza girmiş arkadaşlarım benim hasta olmamı önemsemeden eğleniyorlardı. Bensiz.Eğleniyorlar.

Aksel evde olmadığı için arkadaşlarımı çağırmıştım ama kimsenin umrunda değildim. Elimdeki içeceği balkondaki sehpaya bırakıp mutfağa indim. Karnım acıkmıştı. Hızla indiğim merdivenlerde tökezleyip düşmekten son anda kurtulduğumda gürültüyle nefesimi verdim. Halsizliğim yüzünden ölecektim az kalsın.

Mutfağa girip dolabı araladığımda boş olan dolapla beynim iptal olmuştu.

"Ağlarım ama.." diye mırıldanıp dolabın içine girecek kadar eğildim. Kıyıda köşede bile bir tane bir şey kalmamıştı. Halbuki alışveriş yapalı çok olmamıştı.

Hüzünle dolabı kapatıp koridordaki vestiyerden hırkamı aldım. Hava sıcak olmasına rağmen üşüdüğüm bir gerçekti.

Cüzdanımı kontrol edip telefonumu da yanıma alarak bahçedeki eğlenen arkadaşlarımın yanına gittim.

"Ben markete gidiyorum." dediğimde Ezgi yattığı yerden konuştu.

"Bekle ben de geliyorum." dediğinde onu onayladım. Yanıma geldiğinde diğerleri yaptıkları şeye geri dönmüşlerdi.

"Herkes tatile gitmiş galiba. Kimse yok.." dedi Ezgi lolipopunu yalarken.

"Bizde gitsek iyi olacak."

"Ay beni de götürün." dedi koluma girip.

"Aynen istersen sen de bize katıl,grup yapalım."

(Bunu her kitabımda yapmazsam içimde kalırdı dlwidkqiwkdek)

"Oha olur-" Şokla ona dönüp saçına yapıştım.

"Eniştende gözün mü var yelloz!?" dediğimde kıkırdadı.

"Hayır ehuehu" garip gülüşüyle onu serbest bırakıp biraz uzaklaştım.

"Iy yoksa ben-"

"Yavrum kardeşim sayılırsın. Ck ck ayıp." dedikten sonra elini kalçama atıp mıncıkladı.

"Ama kasa harbi sağlam." elini itip ondan kurtulmaya çalışırken kollarını boynuma sarmıştı.

"SIRTINDA TAŞI BENİİ" dediğinde aptallığına gülüp bacaklarını kavradım.

"Bu sıcakta sülük gibi yapışman hiç iyi olmuyor Ezgi. Yapış yapışsın" dediğimde başıma vurdu.

"Sessiz ol köle."

Markete yaklaştığımız için konuyu uzatmayıp sustum.

"Aşkım bana çilekli sütte alalım."

"Tamam"

Markete girdiğimizde yüzümüze vuran soğuk havayla azda olsa rahatlamıştım. Gerçekten sıcaktı.

Ezgi'yi umursamadan dondurma dolabını açıp bir koli aldıktan sonra alışveriş arabasına bıraktım. Tavuk ve  karpuz aldıktan sonra arabayı kasaya sürdüğümde kasada bir koli sütle beni bekleyen Ezgi'ye göz devirdim. Fırsatını buldu mu kanımızı emiyordu.

Kasiyer aldıklarımızı poşete koyarken onunla gözgöze geldiğimiz gibi gülümsedi. Nezaketen karşılık verdiğimde Ezgi sütünün olduğu poşeti aldı.

"Keşke arabayla gelseydik." dediğinde dudaklarımı büzdüm.

"Gerizekalıyız." Marketten çıktığımızda kör edecek kadar parlayan güneşin önüne bulutlar geçmişti.