Aynadan bitik halimi incelerken sızlayan karnımla kasıldım. İki gün önce gelen Aksel dışında kimseyi görmemiş kendimi yine odama kapatmıştım. Karın ağrımın aldığım şiddetli darbelerin yanısıra hiçbir şey yemememden dolayı olduğunun farkındaydım.
Ama içimden gelmiyordu. Son birkaç gündür sadece aynanın karşısına geçiyor ve saatlerce kendimi inceliyordum. Uykusuzluktan çökmüş göz altlarım ve kızarık gözlerimle ölüden farkım yoktu.
Yatağa girdiğimde uyumak için saçma şeyler düşünmeye çalışmıştım.Düşünecek bir şey bulamayınca Aksel'i bile düşünmüştüm.
Çabalarım başarısız olmuştu.Kuruyan boğazımla zoraki ayağa kalktım. Yatağımın yanındaki komodinin üstündeki bitmiş sürahiye karşı ofladım. İki gün geçmesine rağmen doğru düzgün bir iyileşme gerçekleşmemişti.
Çünkü annem yoktu.Onun sürmediği merhem bana iyi gelmezdi ki. Bilirdi o bunu,sardıktan sonra hafif hafif öperdi.
Genelde pürüzlü olan tiz sesiyle eski bir şarkı mırıldanırdı. Bana dünyanın en güzel şarkısı gibi gelen sesiyle uykuya dalardım.
Bunu uzun zamandır yapmadığını fark ettim. O da mı vazgeçmişti benden? Hiç mi değerim kalmamıştı bu yeryüzünde?
Nükseden paranoyamla gözlerimi devirdim.Anneydi o bir kere,yabancı birinin bile görse acıyacağı halime kahrolurdu.Bilirdim.
Merdivenlerden yavaşça inerken adımlarımı saymaya başladım. Genelde düşünmemek için yapardım ama şu an canım fena sıkılıyordu.
Mutfağa geldiğimde aralı kapıdan gelen kısık seslerle duraksadım. Gecenin bir köründe ne işleri vardı mutfakta?
Aralık kapıya yaklaşıp hiç yapmayacağım bir şeyi yaptım. Onları dinlemeye başladım. Ayşe abla yanındaki kişiyle konuşuyordu fakat daha sesini duymadığım için kim olduğunu bilmiyordum.
"Karışma sen Ayşe."
Annemin sesini duyduğumda gülümsedim. Gelmiş miydi?
"Kaç gündür seni bekliyor çocuk Zeynep! Ne demek karışma? Dün gelmene rağmen yanına uğramadın. Bari nasıl olduğuna bak."dedi Ayşe abla hiddetle.Annem dün mü gelmişti... Neden yanıma gelmemişti o zaman?
"Seni alakadar etmez Ayşe. Gitmek istemedim gitmedim." dedi annem soğuk sesiyle. Küçülen gözbebeklerimle olayı hazmetmeye çalıştım. Annem beni görmek istemiyordu..?
Boğazımdaki yumruyla geriye adım attım.
"Hiç mi merak etmiyorsun Zeynep! Ne demek istemedim,çocuk ne kadar zarar aldı biliyor musun sen? Tabii bilmezsin görmek bile istemiyorsun.." sonra doğru sesine alay karıştı.
"Etmiyorum merak falan kes sesini." adım sesleri duyduğumda acılarıma rağmen hızlı olmaya çalışarak merdivenlere gittim. Ama o kadar canım yanıyordu ki zor yürüyordum.
Mutfaktan çıkan annem merdivenlerde beni görünce şaşırdı.
"Efla," dedi tedirgin sesiyle. Onu umursamayıp arkamı döndüm. Arkamdan geldiğini hissediyordum.
"Efla bekle." dedi. Odamın kapısında geldiğimde rahat bir nefes verdim.
Kapıyı açtığımda annem kolumu tutup beni durdurmuştu. Çekmeye çalıştığımda sıktı. Ağzımdan kaçan kısık inlemeyle ateşe değmiş gibi elini çektiğinde özür dilemeye kalktı.
"Ne oldu?" dedim buz gibi sesimle. Ağzını açtığında konuşmadan tekrar kapattı.
"Bir şey demeyeceksen uyuyacağım." dedim.
"Efla,şey... yanlış anladın." deyip ellerini çnünde birleştirdi.
"Neyi?" dediğimde yüzümdeki bakışlarını çekti.
"Mutfaktaki konuşmayı diyorsan,bir şey duymadım içeriye girecekken korumalardan biri geldi." dediğimde rahat bir nefes verdi.
Arkamı dönüp içeri girdiğimde, "Efla-" dinlemeden suratına kapıyı kapattım.
Kapıya yaslanıp aşağı kayarken gözyaşlarımı serbest bıraktım. Annem dediğim kadın bile bana bunu yapıyordu. Cayıt cayır yanarken bir damla suyu esirgiyordu benden. Babamdan mı sevgi bekliyordum ben? Sikeyim onu,asla beni sevmeyecekti. Ama çok aramıyordum sevgisini çünkü hiç sevmemişti beni.
Annem merhametle pamuklara sarmıştı beni,sevgisini hiç esirgememişti. Kolum kopmuş gibi hissediyordum.Kalbim bölünmüş gibi. Canlı canlı etlerimden birini koparıyorlarmış gibi.
Kesilen nefesimle sarsak adımlarla cama ilerledim. Camı açtığımda yüzüme vuran hava bile ciğerlerime yeterli gelmiyordu. Ayakta durmamdan dolayı zorlanan yaralarım cabasıydı.
Kapının çalınmadan açılmasıyla içimden bir küfür savurup yaşlarımı sildim. Kimin geldiğine bakmak için döndüğümde Ayşe ablayı görünce kızmak için açılan dudaklarımı kapattım.
Tek kelime etmeden nazikçe beni koltuğa oturttuğunda elindeki ilk yardım çantasını açtı.
Yaralarıma tekrardan pansuman yaparken gözleri gözlerimi buldu. Yutkunduğunda gözlerinden akan bir damla yaşla iplerim koptu.
Dakikalarca ikimizde sessizce ağladık. Pansumanı bitirdiğinde her şeyi toplamış saçlarıma bir öpücük kondurmuştu. Gözyaşlarımı kabalama silip 'ağlama' diye fısıldamıştı.
Çok kalmadan odadan çıktığında koltuğa uzandım. Üzerindeki annemin küçükken aldığı yastığı elime aldığımda burnumu çektim.Göğsümdeki yangını bitirmek istercesine ona sımsıkı sarıldığımda gözlerimi kapattım.
Yapayalnız kalmıştım...
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFLÂ ➳ bxb
Random[TAMAMLANDI] "Saymayı bırak." yumuşak sesiyle ona baktım. "İsteyerek olmuyor." derin nefes alıp beni göğsüne bastırdı.Sevgisini en çok hissettiğim anlardan birisindeydik. Gülümseyip konuşmaya devam etti. "Sakinleşmen için sana şarkı söylememi ister...