-21-
Yaklaşık beş dakikadır kapının önünde durmuş, açmaya çalışıyordum. Avuç içlerim terliyordu. Neden bu kadar stres olduğum hakkında bir fikrim yoktu. Ben çağırmıştı. Ama ben içeri adım atmaya korkuyordum. Ona bakmaya korkuyordum.
"Hadi güzelim."
Anıl'ın sesini duyduğumda kafamı ona çevirip kısa bir bakış attım. Ardından önüme döndüm ve boğazımı temizledim. Nihayet kapıyı açtığımda karşımdaki manzarayla boğazıma tekrar bir yumru oturmuştu. Yatıyordu. Öylece yatıyordu. Kapıyı kapattım. Meraklı gözleri beni izliyordu. Bir sandalye çektim yatağının kenarına. Oturdum hiç konuşmadan. Öylece bakıyordum sadece.
"Beni kesmek için daha yakışıklı olduğum zamanları kolla kedicik."
Dalgaya vuruyordu. Ben ise o durumda değildim. Ne dalgaya alabilirdim ne de şaka yapabilirdim. Onu bulduğum hali geliyordu gözlerimin önüne. Sonra bunların benim yüzümden olduğu.
"Somurtmak için mi geldin yanıma?"
Huysuz bir ifadeyle sormuştu bunu. Başımı salladım hayır anlamında.
"Beni neden çağırdın?"
"Seni görmek istedim."
"Neden?"
Kaşlarını çattı. Ne saçmalıyordum hakikaten?
"Ben..pardon kafam dağınık."
"Evet, fark ediliyor."
Gülümsedi. Gerçekten iki gündür beklediğim tek şeydi bu. Aptal aptal bakıp gülümsemesiydi.
"Bana ilk kez gülümsedin."
Gülümsemesi dondu suratında.
"Ne?"
"Bana sıra geldiğinde sırıtırsın. Ama gülümsedin. Dikkat et pantercik."
Gülümsedim. Ardından göz kırptım. Tekrar gülümsedi.
"İki."
"Manyaksın sen."
Hafif kıkırdayarak söylediği cümle beni de güldürmüştü.
( Barkın'ın Anlatımıyla )
Karşımda gülen kızdan birkaç saniyedir gözlerimi çekememiştim. Ona ilk defa gülümsediğimi ben bile fark etmezken o sayıyordu. Gerçekten ona ilk defa mı gülümsemiştim? Tanıştığımızdan bu yana ona sıra gelince sadece sırıttığımı söylemişti. Ne mal adamdım.
"Beni neden görmek istedin gerçekten?"
Hala gülerken sorduğu soruyla birlikte artık sormam gerektiğini düşündüm.
"Benden." dedim kaygıyla. Sonra devam ettim.
"Benden özür dilediğini duydum kedicik."
Gülümsemesi dondu bir anda. Gülüşü soldu, sesi sustu. Az önceki ifadesinden eser yoktu şimdi.
"Neler oluyor? Neden benden özür diledin?"
Öylece yere çevirmişti bakışlarını. Bu verecek bir cevabım yok demekti sanırım. Bakışlarını yerden kaldırdığında gözlerinde yine o kırgınlığı gördüm. Dudaklarını araladı ardından.
"Buraya benim yüzümden geldin. Benimle konuşmak için. Ben seninle konuşsam hemen gidecektin. Ama ben seni peşimde sürükledim."
Kendini suçluyordu. Benim yüzümden kendini suçluyordu.