Son dersin de bittiğine dair zil duyulunca derin bir nefes verdim.
Çantamı toparladıktan sonra ayağa kalktım ve kafasını sıraya koyup uyuyan Ekin'e baktım.
"Alo! Ekin, uyan." diye seslendim.
"Beş dakika daha." demesinin üzerine Ceylin "Tamam biz yemek yemeye gidiyoruz. Sen uyu." dedi.
Ekin bir anda ayağa fırlarken yaptığı fazla heyecandan yere yapışınca "Salaksın sen." dedim.
"Kalbim kırılıyor Minal'cim." deyince gülerek "Kırılmasın o kalbin." dedim.
"Ee ne yiyoruz? Açım ben, aç." deyince "Bugün dayım işte nöbetçi olacağını söylemişti. Yani evde kendi kendimize bir şeyler bulmalıyız." dedim.
Dayımın nöbetçi olup çok çalışmasının sonucunda bana para harcaması canımı sıkıyordu. Artık kendi işimi bulmalıyım.
"Minal, sana sesleniyoruz. Ne düşünüyorsun?" diye sordu Zümra.
"İş bulmam lazım." dedim sıkkınlıkla.
"Biz varken para sıkıntısı çekmeyeceğini biliyorsun, değil mi? Dünya parasını sınırsız elde edebiliriz." dedi Ceylin.
"Sorun o değil. Dayım evin elektrik faturalarını falan ödüyor, okul masraflarım da ona kaldı." dedim.
"Biz karşılayabiliriz." diyen Orkun'a "Bu sonsuza kadar devam edemez. Hem dayım da para nereden geliyor diye sorar." dedim.
"İlla bir iş bulacaksın yani." dedi Berkin.
"Evet." dedim.
"İyi o zaman bizimkiler eve geçsin, biz de beraber iş bakınalım." dedi Berkin.
"Öyle pat diye iş bulunmaz." dedim.
Berkin bana gülerken "Sevgilinin kim olduğunu unutuyorsun." dedi.
"Tamam o zaman okul çevresindeki kafelere bakalım." dedim.
"Çantalarınızı bize verin öyleyse. Boşu boşuna taşımayın." diyen Ceylin'e "Adamsın." dedim ve çantamı verdim.
Ceylin de hiç düşünmeden çantamı Orkun'a verdi ve "Tabii ki adamın dibiyim." dedi.
Bu hareketine gülerken Berkin elimi tuttu ve "Gidelim hadi." dedi.
Beraber sınıftan çıkarken gülümsedim. Ne olursa olsun yanımda olması beni mutlu ediyordu. Değerli hissetmeme sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ressam
FantasySessiz, sakin ve dışlanmış bir kızın ailesini de kaybettikten sonra tek hayatı resim olmuştur. Peki bir gün hayallerini çizerse ve gerçekleşirse ne olur?