Ressam

Eğleniriz

"Dışarı çıkalım mı?" diye sordum aniden.

"Çok iyi olur aslında. Kafamız dağılır ve eğleniriz." dedi Ceylin.

Orkun tedirgin bir ses tonunda "Güvenli olur mu?" diye sordu.

"Evimde bile güvende değilim. Hem benim güvende olmam için tek gerekli olan sizin yanımda olmanız." dedim.

Ekin hevesle "Evet, evet! Hadi dışarı çıkalım ve sokak satıcılarından bir şeyler yiyelim." dedi.

Zümra merakla "Sokak satıcıları da ne?" diye sordu.

"Böyle küçük arabalarda mısır, dondurma falan satan sokak satıcıları oluyor." dedim.

Zümra heyecanla "Denemek istiyorum." dedi.

"O zaman dışarı çıkalım." dedi Berkin.

"Üstüme bir ceket alıp geliyorum." dedim ve odama gittim.

Siyah ceketimi giyerken Berkin odaya girdi ve "Sana bir şey vermem lazım." dedi.

Merakla "Ne?" diye sordum.

Cebinden bir madalyon çıkardı ve elime tutuşturdu. Bu onun madalyonu ile aynıydı.

"Bu senindi. Bir gün ayrılacağımızı biliyorduk. Bu yüzden anı olarak yapmıştık." dedi.

"Takmama yardımcı olur musun?" diye sordum.

Berkin "Memnuniyetle." dedi ve elimden kolyeyi geri alıp arkama geçip saçlarımın hepsini sağ omzumdan yana attırdı.

Kolyeyi boynuma taktıktan sonra yanağımdan öpünce gülümsedim.

"Basketbol oynamak ister misin?" diye sorunca şaşkınlıkla "Çizdiğim resimdeki gibi mi?" diye sordum.

"Evet." demesi üzerine "Kilerde basket topu vardı, hemen alıyorum." dedim ve kilere gidip diğer spor araç gereçlerinin yanından basketbol topunu aldım.

Geri oturma odasına gittiğimde herkes ayaklanmıştı.

"İki sokak aşağıda bir basketbol sahası var. Orası şimdi boş olabilir." dedim.

"Gidelim o zaman." diyen Orkun ile kapıyı açtım ve spor ayakkabılarımı giydim.

"Şimdi size nasıl güzel basketbol oynanır, öğreteceğim." diyen Ekin'e "İyi oynayabiliyor musun ki?" diye sordum.

"Direkt topu alıp kaleye atmamız gerekmiyor mu?" diye soran Ekin'e Ceylin "He öyle, he." dedi.