Ressam

Git

"Özleyeceğim." dedim.

"Ben de." demesinşn ardından "Hayatında başarılar dilerim." dedim.

"Sen de mutlu ol hep." deyince gülümsedim.

"Abi biz gidiyoruz. Siz rahat rahat vedalaşın." diyen Miraç ile hepsi bir anda ortadan kayboldu. Sadece Berkin kalmıştı.

"Hayatına devam et ve hep mutlu ol. Eğer mutlu olmazsan ben de olmam " dedim.

"Ne demeliyim bilmiyorum. Bu kadar hızlı ayrılacağımızı tahmin etmemiştim." dedi.

"Ben de. Orada iyi ve güzel seven birisini bulursan kaçırma. Şans ver ona." dedim.

"Senden başkasına bakamam." dedi.

Gözümden bir yaş akarken "Berkin hayatın çok uzun. Bu bir mecaz değildi. Gerçekten çok uzun. Benim ise kaç senem kaldı, bilemiyorum. Ömrü sadece yetmiş, seksen yıl olan biri için tüm hayatını mahvedemezsin. Git ve annene hamarat bir gelin bul." dedim.

"Ben senin gibi değilim, bencilim. Sen başkasının olma, tek beni sev istiyorum. Sadece bu yaşanılanlar bana özel olsun istiyorum." demesine gülümsedim.

"Merak etme, başkası ile olacağımı sanmıyorum." dedim.

Yüzümü elleri arasına alınca gülümsedim.

"Birisinin seni üzmesine asla izin verme, en iyisini hak ediyorsun." dedi.

Gülerek "Bunu biliyorum." dedim.

"Şey benim madalyonumun yarısı." dedi cebinden cebinden ikiye ayrılmış bir madalyon çıkardı.

"Seninki artık kullanılamaz. Ben de benimkini ikiye bölüp zincir taktım." dedi.

"Hala çalışıyor mu?" diye sordum merakla.

"Evet." deyince gülümsedim.

Acı bir gülümsemeyle "Gitme vakti geldi mi?" diye sordu.

"Sanırım geldi." dedim.

"Seni çok sevdiğimi unutma ve asla senden başkasını bulmayacağım. Bulamam zaten. Sevmediğim biriyle yapamam. Hoşçakal Küçük Ressam'ım." dedi.

Tam gidecekken yüzünü ellerimin arasına aldım ve dudaklarınızı birleştirdim.

Öpüşüme karşılık verirken göz yaşım yanağımı yakarak süzüldü gitti.

Berkin benden ayrıldıktan sonra alnını alnıma yasladı ve "Senden tekrar ayrılmak çok zor." dedi.

Gözlerimi açıp ona bakamazken "Gittikçe ayrılmak zorlaşıyor. Git lütfen." dedim.

Gittiğini hissederken gözlerimi açtım. Evde tek ben kalmıştım.

Sırtımı duvara yasladım ve derin bir nefes verdim. Bir daha onları ,onu, göremeyecektim.

Duvardan sırtımı ayırmadan yere oturdum ve gözlerim isyan edene kadar ağlamaya başladım.