Ressam

Gelmedi

Sabah uyandığımda gözlerimi ovaladım. Sabah beşte uyumuştum. Yataktan kalktım ve dolabımı açtım. 

Berkin "Kırmızı rengi sana çok yakışıyor. O karamsarlığı üstünden at ve renkli şeyler giy." dediği aklıma gelince gülümseyerek kırmızı tişörtümü ve siyah kot pantolonumu alıp giydim.

Okula az kaldığını fark edince koşarak banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.

Dişlerimi de fırçaladıktan sonra saçlarımı topuz yaptım.

Çantamı aldıktan sonra mutfağa geçip dolaptan elma alıp yıkadım.

Salem'in mamasını koyduktan sonra elmamla birlikte evden çıktım.

Kulaklığımı telefonuma taktıktan sonra Perdenin Ardındakiler grubunun Düşlerim Zifiri Karanlık şarkısını açtım.

Bu grubu da seviyordum. Güzel şarkıları vardı.

Elmamı yerken aklım evde yaptığım deneylerdeydi.

Okula geldiğimde elmam da bitmişti. Hiçbir şey demeden sınıfa çıktım. İlk ders matematik idi.

Sırama otururken "Kimler gelmiş? Arkanı kollayan arkadaşların gelmedi mi?" diye sordu Melisa.

"Yoklar. Ee sana arkadan sokan yatak arkadaşların nerede?" diye sordum.

"Sen ne diyorsun be!" diye bağıran Melisa'ya "Üstündeki marka kıyafetlerin parasını nasıl kazandığını herkes biliyor. Bence sus ve kendini daha fazla düşürme." dedim.

Melisa sinirle sınıftan çıkınca güldüm.

Bu sefer de Tuana "Arkadaşların seni fazla yüceltmiş. Yoksa bir bok etmezsin." dedi.

"Merak etme sen benim yerime bir bok olmuşsun. İşe yaramamış ama olsun." dedim.

Tuana yüzünü buruştururken ders zili çaldı. Daha fazla bu salaklar ile uğraşmam gerekmeyecekti.

Beş dakika sonra matematik hocası içeri girince ayağa kalktım.

Eskiden bir bok anlamadığım bu matematik dersi artık çok kolay geliyordu.

Eski hayatımda zeki olmanın faydaları diyebiliriz.

Hatta matematik hocasından daha çok bilgim vardı. Artık bu gıcık kadın bana artistlenemeyecekti.

Bu hoşuma giderken hoca "Oturun." dedi ve akıllı tahtayı açtı.