Ressam

Nerede

"Melez de olsa muhafız muhafızdır ve muhafızın yarası hızlı gelişir." diyen adam ile ayağa kalktım.

İki metre boyunda olmasının yanı sıra ak saçları ve sakalı buruşuk tenini az da olsa kapatıyordu.

"Büyük üstad?" dedim sorarcasına. 

"Efendim." diyerek gülümseyince "Berkin, o nasıl? Ya diğerleri? İyiler mi?" diye sordum.

"İyiler, merak etme." demesinin üzerine "Peki şimdi ne olacak? Sonuç olarak yarı muhafızım. Bence görüşebiliriz." dedim. 

"Görüşmeniz için tek bir şart var." demesi ile "Her şey kabulüm. Yeter ki onu tekrar göreyim." dedim.

"Dünya'da hiç yaşamamış olacaksın. Hiç var olmamış olacaksın ve bizimle yaşamaya başlayacaksın." dedi.

Gözümden yaş akarken "Kabul." dedim. 

"Emin misin? Dayın, işin... Ne olacak?" diye sordu. 

Derin bir nefes verdim ve "Eğer emin olmasam bunca sene bunun üzerine çalışmazdım." dedim.

"Gitmeye hazır mısın?" diye sorunca "Hazırım." dedim. 

"Gözlerini kapat." diyen Büyük Üstad'ın dediğini yaptım. 

Kendimi boşlukta hissederken saçlarımın havalandı. Bir ara nefesim kesilirken Büyük Üstad "Gözünü açabilirsin." dedi. 

Gözümü açtığımda dünya gibi dizayn edilmiş ama tamamıyla temiz güzel bir yere gelmiştik. 

Orkun, Ceylin, Zümra ve Ekin'i görmem ile dayanamayıp ağlamaya başladım. 

"Minal!" diye bağıran Ceylin'e titreyen sesimle "Ceylin." dedim.

Ceylin koşarak bana sarılınca "Sizi çok özledim." dedim. 

"Biz de seni çok özledik." diyen Ceylin'in ağladığını görünce "Hayırdır, ağlamazdın." dedim. 

"Yeğenin olacak." deyince şaşkınlıkla "Ciddi misin, sen?" diye sordum. 

"Üç haftalık." deyince Orkun'a baktım ve "Tavsiyeme uymuşsun." dedim.

Orkun bu dediğime gülerken Ekin koşarak bana sarıldı ve ağlamaklı ses tonunda "Sümüklerimi sana silebilir miyim?" diye sordum. 

"Hayır." dedim.

Ekin somurtarak benden ayrılınca Zümra bana sarıldı ve "Seni düşünmediğimiz gün olmadı." dedi. 

"Her türlü artık birlikteyiz. Şey o nerede?" diye sordum. 

"Hemen şurada büyük bir park var ya oranın girişinde tek başına oturuyordu." diyen Ceylin'e "Teşekkürler." dedim ve koşarak parka gittim. 

Çimlerin üzerine oturmuş Berkin'i görünce derin bir nefes verdim ve "Berkin." dedim.