bölüm 5 : ella es solo mía

1.9K 241 430
                                    

Avustralya /Peninsula
Ocak ayının 22. günü, 1980

Öğretmenler odasındaki mükemmel ötesi konuşmamızın ardından sınıfa gelmiştik nihayet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öğretmenler odasındaki mükemmel ötesi konuşmamızın ardından sınıfa gelmiştik nihayet. Yerime yerleştiğimde hesap sorarcasına bakan Melany'e karşılık vermeden Darren'ın sırasına baktım, hâlâ gelmemişti.

"Geç kaldığım için kusura bakmayın, şimdi herkes yanındaki sırayı kontrol etsin. Kimler yok?" Bay Jeon beni öğretmenler odasında puroyla bıraktıktan sonra Bay Luke'un yanına uğramıştı sanırım, bu yüzden aynı anda girmiştik sınıfa.

"Darren yok Bay Jeon." Yixing ayaklanıp konuştuğunda Bay Jeon'un biraz sinir biraz da alaylı bakışları önce Darren'ın boş sırasına, sonra da bana dönmüştü. "Ondan haberim var." dedi dilini yanağında gezdirirken, bu hareketi yasal değildi. "Kendisi yanlış yerde çok yanlış biriyle bulunduğu için ceza aldı, bu derslik yok." Melany'nin şaşkın bakışları bana döndüğünde bir şey diyemedim.

"Başka eksik yoksa günün sorusunu soruyorum o zaman." Ceketini düzeltip bakışlarını sınıfta turlatarak girdi lafa. "Çok şey bilmek bir avantaj mıdır, dezavantaj mıdır? Yanıtlarınızı bekliyorum." Geçen ders olanlardan sonra bu ders el kaldırıp fikir belirtmeye niyetim yoktu. Yine ilk Yixing söz hakkı istediğinde ilgiyle başladım dinlemeye.

"Geçen ders fikrimin bariz bir şekilde çürütülmesinin ardından bu ders elimden geleni daha mantıklı konuşmaya çalışacağım." Fikrini çürüten ben olduğum için gururla dolup taşsam da belli etmedim.

"Çok şey bilmek yerine göre avantaj yerine göre dezavantajdır Bay Jeon." Çok yanlış başlamıştı, Bay Jeon bir soruya iki seçenek sunduysa yalnızca birinin seçilmesini isterdi çünkü. "Biliyorum bu tarz konuşmalardan haz etmiyorsunuz fakat durum bu. Örneklerle açıklamak gerekirse Sokrates, Pisagor, Hypatia, Galileo Galilei gibi adını hatırlayamayacağım kadar çok bilim insanı çok şey bildikleri ve bunları dile getirildikleri için öldürüldüler." Bu dediği yeni aklıma geliyordu ve gayet mantıklıydı.

"Diğer yandan ise Marie Curie, Nikola Tesla, Louis Pasteur gibi birçok isim de çok şey bilip zekalarını kullanarak mükemmel işler başardıkları için ödüllendirilip takdir gördüler. Başta da dediğim gibi her iki seçenek de kaideyi bozacak çoklukta istisnalara sahip. Yani dezavantaj da olabilir, avantaj da. Dinlediğiniz için teşekkür ederim." Konuşması bittiğinde ilk alkışlayan ben olmuştum ve sınıfın da bana katılması kısa sürmemişti.

"Chaeyoung ben aşık oluyorum sanırım." Melany dalgın dalgın konuşuğunda şaşkınlıkla döndüm ona. "Ne?" Bakışlarını doğrudan Yixing'e dikmiş saniyeliğine olsun ayırmıyordu. "Güzel bir konuşma yaptığı için mi yani? Ben de dün güzel konuştum bana niye aşık olmadın?" Sinirle nefes vererek gözlerini devirdi, bunu yaptığında çok korkunç oluyordu.

"Sadece bunun için değil, uzun zamandır var bir şeyler. Uf bilmiyorum bazen aşık oluyorum bazen olmuyorum. Belirli vardıyalarla hoşlanıyorum ondan sanırım." Boş boş konuştuğunu anladığım için Bay Jeon'a döndüm hemen. Söz hakkı alan diğer öğrencileri dinliyordu ilgiyle.

80's Obsession || rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin