[bu bölüm cinsellik içermektedir! rahatsız olacaklar atlayabilir.]
[su uyariyi yapmayinca herkes laf ediyo sinirim bozuluyo bu hikaye boyle kardesim ben napim]
4 ay önce
minho's pov
"götümüzü satsak giremeyeceğimiz yerde ne işimiz var bizim, seungmin?"diyerek yakın arkadaşımın omzuna bir tane vurdum. bizi ülkenin en prestijli otelindeki bir partiye getirmişti.
"ya minho,"diyerek omzunu ovuşturdu. "sana chan da gelecek dedim, beni o davet etti."gülümseyerek bunu söylerken donuk bir şekilde ona bakmaya devam ettim. "seni davet etmiş, benim burada ne işim var?" göz devirdi ve beni kendi etrafımda döndürmeye çalıştı.
"şu ortama bak, kaç kere görebiliriz ki? sadece keyfini çıkar,"diyerek sırıttı. dudaklarımı sinirle ısırsam da bir şey demedim, sinirli olmamın nedeni cidden bu ortama bayılmış olmamdı. kocaman bir salon ve yüksek tavan, beyaz ve sarı spotlar, herkesin dehşet iyi gözükmesi beni etkilemişti.
"chan gibi birinin burada ne gibi bir işi var ki?"diyerek sordum seungmin'e. chan bildiğim kadarıyla orta halli bir ailenin oğluydu ve aynı bizim gibi radyo ve televizyon okuyordu. sıradan bir üniversite değildi gerçi, oraya girmek için gecemi gündüzüme katmıştım.
"chan'in birkaç arkadaşı burada çalışıyormuş, hatta biri otel yönetimindeymiş sanırım. kendisi de birkaç kişiyi getirebilirmiş,"diyerek kısaca açıkladı.
başımla onayladım ve çok sesli olmayan partiye göz gezdirmeye devam ettim. çoğunlukla bizimle yaşıt ya da büyük kişiler vardı ve burası resmen 'ben lüksüm' diye bağırıyordu.
"neden biraz etrafı gezmiyorsun? chan gelince sana haber veririm,"diyerek beni sosyalleşmeye itti. umrumda değildi, birkaç kokteyl içip gitmek istiyordum. bu yüzden onu ikiletmeden kadehimi alıp gezinmeye başladım. birkaç tabloyu izleyebilirdim sanırım.
iki hafta önce boyattığım sarı saçlarımı karıştırdım ve gelen geçenlere bakmaya başladım. yakışıklı ve güzel, zengin ya da umursamaz, birçok çeşit insanı görüyordum.
elimdeki kokteyl bitince başımın hafif döndüğünü hissetsem de gayet ayıktım. kadehi boş bir masaya bırakmak için arkamı dönecekken birine çarptım.
"siktir!"diye ani bir tepki versemde elimdeki kadehin boş olduğunu hatırladım. derin bir nefes verdim, kimsenin ultra pahalı gömleğini kuru temizlemeye vermek zorunda değildim.
"pardon,"diyerek arkamı bir daha döndüm. bu utançla gidipte yüzüne bakabileceğim birine çarptığımı sanmıyordum. "sorun değil, biraz garip bir andı sadece."diye cevap vermesiyle kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırıp konuşan kişiye döndüm.
sanırım bir daha siktir dememde bir sıkıntı olmazdı. karşımdaki siyah saçlı çocuk bu partideki herkesten daha fazla ateşliydi. üstündeki garip şekilli fakat bir o kadar da para olduğuna inandığım saçma ceket bile üstünde mükemmel durmuştu. seungmin, sana bir daha of bile demeyeceğim.
"saçların..."diyerek sırıttı ve yüzüklü elini saçlarıma götürüp düzeltti. bu hareket nefes almamı kısa bir süreliğine engellese de tepkisizliğimden ödün vermemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bottom bitch •minsung
Adventure"o sorun yaratmıyor ve bir model gibi. bu yüzden o benim sürtüğüm." top! jisung bottom¡ minho -minsung.