[bu bölüm cinsellik, rahatsız olabileceğiniz kelimeler içermektedir.]
minho's pov
"seni aptal!"diyerek kucağına doğru atladım mavi saçlı ve sırıtan bedenin. bacaklarımı beline dolarken beni sıkıca tutmuştu ve yatakta geri düşmemizi engellemişti.
"aptal mı? babacığınıza aptal demenin cezasını çekmelisiniz bay lee!"diyerek kıkırdadı. alay ediyordu, pislik. yine de gülümsememe engel olamadım ve ensesindeki saçları çektim. beni çok sinirlendirmişti. beni bu halde bırakıp gitti diye ödüm kopmuştu.
saçını çekmemle acıyla inlerken hala gülüyordu. bunu seviyordu, emindim. ona her şekilde açık olmamı istiyordu. hem itaat etmemi hem de itiraz etmemi istiyordu.
"şimdi,"diyerek kucağından kalktım. açıkçası çıplak olduğumu ikimizde unutmuş gibiydik. şaşkın bakışlarıyla onu göğsünden yatağa ittim. böylece sırtı yatakla buluşurken üstündeki siyah gömleği çıkarmaya başladım. "sıra bende."
düğmeleri hızla çözerken beni izlediğinin farkındaydım, belki de makyaj masamın aynası ona kalçamın güzel bir sanal görüntüsünü sunuyordu. ya da sadece gerçek görüntümde yüzümü izliyordu.
ortaya çıkan kaslarıyla yutkunsamda hedefimi şaşırmadan kemerini de çözmeye döndüm. sikeyim ki, harika bir vücudu vardı. seksi, güzel, ateşli? her ne kadar böyle kelime varsa artık, hepsinin tanımında han jisung olmalıydı.
iç çamaşırını indirecekken eliyle beni durdurdu ve üstüne çekti. çıplak bedenimi kendine bastırıp ikimizin de inlemesini sağladı. gözlerinin bir an kapanmasıyla siyah göz farı daha çok belli oldu. kemeri siktir edip dudaklarımızı birleştirdim.
jisung beni üstünde olan ben olmama rağmen tutuyor, zevkle kıvrılan bedenimin yığılmaması için uğraşıyordu. dudaklarımız uyumla hareket ederken ani bir hareketle dudağımı ısırdı ve açılan ağzımla dilimi emmeye başladı. nefesim kesilirken dudaklarımızı geri çektim.
bir öpüşmeyle gelmek istemiyordum, ikimizi de hissetmek istiyordum. dudaklarımı onun boynuna yönlendirdim. dilimle ıslatıp emerken ona sürtündüm. inlemesini yine engelleyemezken umursamadım. üstüne fazlaca gidiyor olabilirdim ama beni bu hale getiren oydu.
köprücük kemiğinin üstünden dilimle geçtim ve beklemediği anda dişlerimi çokta acıtmayacak şekilde geçirdim. böylece jisung'u da harekete geçirdiğime emindim.
"sikeyim seni!"diyerek yerlerimizi değiştirdi. bu sefer altında olan ben olurken dudaklarıma hırsla atıldı.
bileklerimi yatağın kenarlarında kendi elleriyle sabitlendiğinden hareket ettiremiyordum. elimden geldiğince vahşi tavrına karşılık vermeye çalışsam da çok hızlıydı.
yumuşak dudaklarımı ezmeyi bıraktı ve nefes nefese ikimiz de birbirimize döndük. "sen muhteşemsin."
iltifatıyla dudaklarım istemsizce kıvrıldı. jisung bana güzel sözler söylerdi, sadece seks sırasında bile olsa. ama bu ondan beklediğim ilgi kırıntısıydı, nasıl görmezden gelebilirdim ki?
kol kaslarındaki terler parlarken bu görüntüyle inledim. dayanacak gibi değildim. "baksana, yeni bir şey denemek ister misin iyi çocuk?" pelte kıvamına gelmiş beynim dediklerini algılamaya çalıştı. her zaman beni mahvediyordu. bunu nasıl yapıyordu bilmiyordum ama mahvoluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bottom bitch •minsung
Adventure"o sorun yaratmıyor ve bir model gibi. bu yüzden o benim sürtüğüm." top! jisung bottom¡ minho -minsung.