[bu bölüm cinsellik ve rahatsız olabileceğiniz şekilde konuşmalar içermektedir!]
minho's pov
"size iyi eğlenceler!"diyerek kapıdan çıkan ev arkadaşım, sınıf arkadaşım kısaca en yakın arkadaşım seungmin'e el salladım. chan, jisung'un kuzeni ve sevgilisi ile yemeğe çıkacaklardı.
"dolaptaki yemekleri ısıtıp yemeyi unutma!"demesine gözlerimi devirdim ve kapının kapanma sesiyle rahatladım. açıkçası, dışarı çıkmak istemiyordum. zaten başımda yeterince iş vardı. üniversite için hazırlamam gereken bir sunum, ısıtmam gereken bir yemek ve hazırlamam gereken bir kendim vardı.
sikik han jisung, bugün kötü hissettiğini söylediği için böyle bir şey teklif etmiştim. iki saniyede moda girebiliyordu. aptal. zengin piç.
ben içimden ona saydırmaya devam ederken oturma salonunun yarı düzenli galiba baktım. derin bir nefes vererek etrafı düzeltmeye devam ettim.
işimi bitirince yastıklardan birini arkama yasladım ve telefonumu elime aldım. birkaç gruptan mesaj, seungmin'in çektiği fotoğraflar ve han jisung.
her yerde o vardı. her yerde, bu sinir bozucu olmaya başlıyordu. dört ay boyunca benden hiç etkilenmemiş miydi? cinsel olmayacak biçimde? o ve isteklerinden nefret ediyorum. fantezilerini siktiğimin veledi.
sinirle tırnaklarımı yemeye başladım. beni elde ettiği yetmiyormuş gibi sürekli yeni şeyler denemek istiyordu. tabi ki, ben izin vermediğim sürece asla onu yapmıyorduk. fakat yanıma kol kaslarını gösterecek şekilde, siyah ya da başka bir renk olan saçlarını karıştırıp gelince ona hayır deme şansım olmuyordu.
her zamanki gibi kirli oynuyordu. 'hyung, bugün kelepçeye ne dersin?' ya da 'dildonun mu yoksa aletimin mi seni daha iyi sardığını görmek istiyorum, bebeğim'. sorduğu şeylerin 9/10'unu böylece onaylıyordum. sikeyim ki, benim de hoşuma gidiyordu.
anıların aklıma doluşmasıyla beraber alt tarafımda bir yanma hissettim. kahretsin, o lanet olasıyı düşünmek bile beni erekte mi ediyordu?
sanki eş zamanlı bir şekilde beni anlamış gibi telefonum çaldı ve sinirle inledim.
han jisung görüntülü arıyor....
siktir! geç kalmıştım. hızlı bir şekilde telefonu alarak hemen yatak odama geçtim. üzerimde eşofman takımı vardı. hemen üstümdeki hırkayı çıkarıp siyah salaş tişörtümle kaldım, o sırada hızla telefonu açıp nefes nefese konuştum.
"üzgünüm!"o benim telefonlarımı ikiletmezdi, geç bile açmazdı. bunu genelde yapan ben olurdum ama kendi sorunum değildi. mavi dağınık saçlar ve siyah bir çevre görüş alanıma girerken kaşlarımı çattım. evde değil miydi?
"sorun değil, evet evde değilim."şaşkınca ona bakmaya devam ederken güldü ve yüzümü işaret etti. "seni okumak bazen çok kolay oluyor, hyung."nefes vererek onayladım onu.
"neredesin peki?"diyerek etrafını iyice görmeye çalıştım ama karanlıktı. sadece yüzünü aydınlatan beyaz bir ışık vardı. mavi saçları bile belki de ortam etkisiyle siyah gözüküyordu.
"arabadayım,"demesiyle 'ne' dercesine yüz ifadem değişti. arabadayken beni domine etmeyi mi düşünüyordu. "merak etme ama sürmüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bottom bitch •minsung
Adventure"o sorun yaratmıyor ve bir model gibi. bu yüzden o benim sürtüğüm." top! jisung bottom¡ minho -minsung.