Gönül'den
Azat'la nikahlarımız kıyıldı. Düğün bitti. Bu berdel böylelikle bitmiş oldu. Reyyan ve Miran'ın rezilliklerinden dolayı Nasuh ağa onlara düğün istemedi. Reyyan'da Miran'da düğün istemedi.
Beni götürme vakti geldiğinde masadan kalktım. Babaannem olmak üzere tüm büyüklerimin elini öptüm. Tutamadığım gözyaşlarıyla onlara baktım. Sonra başıma kırmızı duvağı örttüler.
Tutamadığım gözyaşlarım şimdi gözlerimden daha çok akıyordu.
Millete daha batmamak için birde Azat'ın koluna girdim istemeye istemeye.Önümüzdeki bir grup insanlar "lilililili" yaparken Azat'ın aileside çıkmış yürüyerek konağa yol aldılar. Herkes arabayı değil yürüyerek gitmeyi tercih etmişti. Azat ve bende onların uygun gördüğü gibi ata binecektim.
Lanet gelsin bu töreye bu geleneklere. Kaç kız daha buranın töresinin kurbanı olacaktı böyle bilmiyorum ama tek bildiğim şey vardı. Bu töre kurbanlarından sadece son kişi olmayacağım. Benden sonra başka kızlarda berdel yaşayacak. Ama ben bu lanet adetlere bir son getirmeliydim. Bunu ben yapmalıydım. Bu töreye kurban gittim. Gerekirse kurban giden son kişi olmaya çalışacaktım. Töreyi karşıma alacağım mücadele edeceğim. Ve gerekirse bu yolda öleceğim. Benim hikayem gerekirse mutsuz bitecek ama benim gibi masum kadınların hayatı mahvolmayacak...
Şimdi ata bindik Azat'la ve etrafımızda davul çalan türküler söyleyen insanların arasında yol almaya başladık. Şadoğlu konağına gidene kadar böyle bir yol aldık.
***
Korhan Konağı
Mirzaoğlu odada sinirle dolamış tüm odayı dağıtmıştı. Sevdiği kadın şu an ırz düşmanı Azat'ın karısı olmuştu. Öfkeyle aynadan kendime bakıp konuşmaya başladım.Mirza : Ulan Azat ! Ulan Şadoğulları ! Bu yaptığınıza asla yanınıza komayacağım! Benden çaldığınız kadınımın hesabını size soracağım ! Bunun intikamını alacağım ! Almazsam şerefsizim !
Ehhhaahh !Eliyle masadaki eşyaları devirdi. Sonra çekmecesini hızla çekip özel olarak sakladığı silahını aldı.
Mirza : Bu... Seni yok etmek için kullanacağım tek şey...
Ama önce Azize Aslanbey'e hesap soracağım !Öfkeyle kilitlendiği odasının kapısını çaldı. Mirza'nın babasıda düğünün bitiş haberini almasıyla birlikte Mirza'nın kapısını açtı. Mirza açılan kapıyla birlikte babasını umursamadan hızla konaktan çıktı gitti. Babası arkasında seslendi ama duymadı.
***
Aslanbey konağı
Reyyan ve Miran düğünün bitmesiyle odalarına çekildiler. Şimdi Aslan'ın dedikodusunu etmeye başladılar.Reyyan : Rezalet oldu. Her şeyi içine etti.
Miran : O her zaman rezildi. Şimdi köklü rezilin önde gideni oldu. En azından düğün sonrası gelseydi her şey bu kadar mahvolmayacaktı.
Reyyan : En kötüsüde Miran insanlar köklü bize nefretle bakacak. Herkes bize düşman gözüyle bakacak. Herkes Azat abimin Gönül'e yaptıklarıyla bizim kaçışımızı konuşacak. Her şey mahvoldu.
Miran : Reyyan... Her şey mahvolduysa bizede yine bu yolda mücadele etmek her şeyi düzeltmek düşer. Pes etme. İnan bana her şey düzelecek. Benim yaptığım o ilk eşeklikten sonra aynı hatayı yapmayacağımı biliyorsun. Biz ikimiz aşkımızı seçtik , savaşmayı seçtik. Ve...
Reyyan : Ve ?
Miran : Hayat mucizelere gebe... Bir gün öyle bir mucize daha olacak ki İnan sende şaşıracaksın bambaşka şeyler olacak ! Bir bakmışsın babaannem intikamından vazgeçmiş iyi bir kadın olmuş Şadoğullarıyla dost oluyor ! Bir bakmışsın bizim evliliğimizden sonra Azat ve Gönül birbirlerine sevdalanıyormuş ! Yaren ve Harun zaten onların keyiflerine diyecek yok mutlular daha ne !
Reyyan : İnşallah Miran inşallah...
Miran : Bu arada iyikide düğün yaptırmadık bize. Yoksa daha berbat şeyler olurdu.
Reyyan : İyiki...
Şimdi Reyyan Miran'la yatağa geçtiler. Birbirlerine sarılarak uzandılar.
***
Elif'ten
Ağlamaktan kırmızı olmuş gözlerimle aynadan kendime bakıyordum. Delirmiştim. Hatta şu an deli gibi gülerek konuşuyordum.Elif : Hahahahahahahhaha ! İnanılmaz ! Hahahahahaha ! Azat ve Gönül evlendi ! Hahahahahaha ! Birbirlerini seviyorlar ya ! Hahahaha ! Hemde nasıl ! Hahahaha ! Gören duyan deli divaneler sanar ! Hahahahahaha ! Üstüne birde çocuk yaparlar ! Tamam ! Hahahahaha !
Deli gibi gülüyordum. Bu halimi benim kadar kafayı yemiş Aslan gördü. Gülerek izledi beni.
Aslan : Delirmişsin kızım sen !
Hahahaha !Elif : Sende ! Hahahaha ! Benden ne farkın var ?! Hahahaha !
Aslan : Aslında biz delirmedik ! Hayatımızdaki insanlar deli ! Bizi bizden başka kim anlar ki ! Hahahaha !
Elif : Kimse anlamaz... Nasıl yandığımızı nasıl acı çektiğimizi kimse anlamaz...
Son cümlemle birlikte gülmeyi bıraktım suratıma ciddi ifade aldım. Kapımın açıldığını yeni farkettim.
Elif : Bitti mi lanet düğün ?
Aslan : Bitti bitti...
Elif : Hmm... Şimdi Gönül Azat'ın , Reyyan'da abimin kocası öyle mi ?
Aslan : Ne ?!
Elif : Şey yani... Reyyan'da abimin karısı mı ?
Aslan : Hahahaha ! Evet ! Evet ! Evet ! Karı kocalar onlar artık ! Birbirlerini düşman belleyen iki insan karı koca ! Azat ve Gönül'den bahsediyorum ! Hahahaha !
Biz deli gibi Aslan'la konuşurken yengem bizi şok halde dinledi. Ve odamın başına geldi. Aslan'ın kolundan tutup odasına götürdü. Sonra geri yanıma geldi. Bana ters ters baktı yengem. Bende güldüm. Yengem bu deli halime cinlenince suratıma bir Osmanlı'yı geçirdi. Yediğim tokatla feleğim şaştı. Ve güle güle yere düştüm. Yavaş yavaş bayılmaya başladım.
Sultan : Rezil kız ! Burada göz göre göre Gönül'ü düşmanımıza kan dökülmesin diye evlendirmişiz ! Kıza bak Gönül umrunda bile değil ! Ahhh....
Yengem bana tokat attıktan sonra oğlunun odasına gitti. Kapıyı kapattı. Bir postada oğlunu azarlayıp tokatı indirdi ona.
Şimdi kavga etmeye başladılar.*
Sultan : Ben seni kaç defa daha uyaracağım Aslan ! O Reyyan'dan uzak dur diyorum defalarca ! Yine aynısın yine aynı ! Artık yeter ! Daha fazla senin saçmalamanı istemiyorum ! Derhal pılını pırtını topluyorsun doktora gideceğiz ! Tedavi olacaksın !Aslan : Ben hasta değilim anne ! Tamam doğru Reyyan'a deli gibi aşığım ! Ona takıntılıyım ! Ama hasta değilim ! Delirmedim ben !
Sultan : İnkar etmeyi bırak ! Sana ne dediysem o oğlum ! Tedavi olacaksın ! Tedavi olup o Reyyan'ı da unutup temiz bir sayfa açacaksın o kadar !
Aslan : Anne !
Sultan : Uzatma Aslan ! Gerekirse seninle birlikte tedavi olman için buradan gideceğim. Ama yeterki sen o tedaviyi ol ! Oğlum ben seni böyle görmeye dayanamıyorum ! Sen hiç içip sarhoş olmazdın ! Ailen dışında kimseye önem vermezdin ! Kardeşin için tek umudum sendin Ya ! Ona abilik edip bu evlilikten kurtarabileceğine inanmıştım oğlum ! Tüm umutlarımı tükkettim ! Daha kardeşini korumayan elin hızına takıntı yapan seni kusura bakma burada tutamam !
Yengem son sözleri gözleri dolu dolu söyledi. Sonuçta evladıydı. Hiç kimse evladının delirdiğini söyleyemezdi. Bu ağıra giden bir şeydi. Ama yengem doğruları söylemişti. Reyyan yüzünden Aslan'ın bize ilgi göstermemesi konağı karıştırıyordu. Bu yüzden sabit bir karar aldı.
***
Şadoğlu konağı
Gönül ve Azat düğün bitişiyle birlikte konağa vardıktan sonra birazda Şadoğlunda eğlence yapıldı. Sonra Azat ve Gönül gerdek için hazırlanan yatak odasına gönderildi.
Ardlarından Handan hanım elinde beyaz çarşaf ve Gönül için saten gecelikle birlikte odaya gitti ve Azat'a verdi.Onuncu bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
Random"Ne benim sözüm geçer bu iklimde ne de senin. Böyle gelmiş böyle gider, son söz törenin"