-28-

238 34 60
                                    

Yaren'den
Nişan başlamıştı. Tabi müzik yok Gönül'den dolayı. Bir zahmet olmasında. Zaten kızın kırkı yeni çıkmıştı...
Üstüne birde abimi zorla şu sümüklüyle nişanlandırıyorlardı. Ben Emir'i emzirmek için odaya geçmiştim. Harun'da geldi.

Harun : Bebeklerim benim ne yapıyorsunuz ?

Yaren : Gördüğün üzere boklu oğlunu emziriyorum. Anca yitiyor içiyor sıçıyor ! Başka bir şey bilmiyor !

Harun : Ne bekliyorsun ?! Kalkıp halay çekmesini mi bekliyorsun dokuz aylık bebeğin !

Yaren : Yok hayır ama birazda uyusun yani ! Her gece her gece böyle... Olmuyor uykusuzluktan öleceğim.

Harun : Gülü seven dikenine katlanır.

Yaren : Hatırlatayım bu çocuğu yapan sensin !

Harun : Bir kerede zeytinyağı gibi üste çıkma ya !

Yaren : Şu an neyin kavgasını yapıyorsak acaba ? Benim abim aşağıda zorla bir sümsükle nişanlandırılıyor! Bizim derdimize bak ya !

Harun : Bencede değil mi ? Burada söz konusu abinin hayatı ama !

Yaren : Bu nişanın iptal olması lazım ! Buna ben dayanamıyorum ! Kim bilir abim nasıl hissediyordur ?! Harun bu nişanı iptal ettirmemiz lazım !

Harun : Nasıl acaba ? Emir uyudu. Sen onu yatağa koy konuşalım.

Ben Emir'i göğsümden çekip yatağa koydum. Göğsümü kapatıp üzerimi düzelttim. Harun'da yanıma oturdu.

Yaren : Ne yapabiliriz ?

Harun : Hiç bir şey !

Yaren : Nasıl hiç bir şey ?!

Harun : Yaren... Eğer bu nişan olmazsa Azat öldürülecek. Bilmiyorum yani. Azat'ın ölmesini mi yoksa evlenmesini mi seçeceğim bilmiyorum !

Yaren : Kaçıralım o zaman ! Abimi kaçırtalım !

Harun : Senin zekana kurban olayım karıcığım ! Azat'ı kaçıralım ardından parmağı olanlarla birlikte ölelim ! Süper fikir ya...

Yaren : Haha çok komik ! Sadece bir fikirdi !

Harun : Biliyorum ama çare yok Yaren ! Eğer bu nişan olmazsa Kenan ağa abinin kafasına sıkacak. Yetmedi Elif'e de sıkacak.

Yaren : Elif'e ne oluyorsa olsun ! Cehenneme kadar yolu var !

Harun : Ama abinde işin ucunda. Bu işin sonu kanla biter Yaren. Ne yaparsak yapalım bu nişan iptal olmayacak ! Eğer abini götürürsek buradan. Yakalandığımız ilk anda hepimizi öldürürler. Emir'i düşün , bizi düşün , abinin ve bizlerin hayatını düşün Yaren. Tamam Gönül için kimse mutlu değil herkes rızasız ama işte mecburiyet...

Yaren : Mecburiyet diye bir şey yok Harun ! Polis diye bir şey var adalet diye bir şey var ! Madem abim zorla evlendiriliyor ! O zaman  bu rezaleti isteyenlere dava açarım !

Harun : Dile kolay bunlar Yaren ! Arkadan sen bunları uygularken seni öldürürlerse ne yapacaksın ?! Olmaz...

Yaren : Ölümün körü Harun tamam mı ?! O olmaz bu olmaz ! O zaman abim ölsün ya ! Hiç değilse Gönül'e mezarda kavuşur ! Bu sümsük kıza değilde en azından Gönül'ün mezarında kavuşur daha iyi !

Harun'a kızıp aşağıya indim. Harun'da Emir'i yatağın sağlam bir kısmına yatırıp öpüp o da aşağıya indi. Orkestrasız müziksiz sürüyordu nişan.

*
Gönül'den
Kahvaltımı isteksiz isteksiz yapıp tepsiyi bir kenara koydum. Ardından sessizce odadan çıktım. Biraz bugün kapıları kilitlememişti. Sırf bugün uslu durdum diye.
Sessiz adımlarla odadan ayrıldıktan sonra Mirza'nın kaldığı odaya kapıya geçtim. Konuşmaları dinlemeye başladım. Telefonda konuşuyordu.

Mirza : Güzel... Adına sevindim Elif tebrik ederim. İstediklerimizi elde ettik o zaman.

Elif : Kesinlikle öyle.

Biraz : O zaman sana sevdiğin adamla bir ömür boyu mutluluklar dilerim.

Sevdiğin adam mı ? Hayır hayır ya doğru duymadım ben. Azat'tan bahsediyor olamaz. Nefeslerim hızlandı. 
Azat değildir umarım o. Çünkü Elif'in Azat'tan hoşlandığını biliyordum. Azat'tan sonra birisini sevdiyse bilmiyorum ama sanmıyorum bunuda. Elimi yumruk yapıp sessizce oradan ayrıldım. Sessizce kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Mirsad an kurtulmam için harika bir fırsattı.

Günler sonra dışarıya çıkmak çok mutlu etti beni. Gülümseyip tertemiz hava aldıktan sonra elimi karnına koyup koşmaya başladım. Çok şükür ki salak Mirza koruma filan tutmamıştı. Yoksa kaçmam olanaksızdı.
Kılabildiniz kadar koşmaya başlayıp evden uzaklaşmaya başladığımda pencereden benim kaçtığını Mirza gördü. Ve sinirle telefonu kapatıp beni yakalamak için peşime düştü.

Burası Midyat değildi. Mardin'di. Ve bir an önce Mirza'dan kurtulup Midyat'a dönmeliydim.

*
Aslanbey konağı
Yaren'den
Moralim bozuk sadece abimi izliyordum. O da çok üzgündü.  Zor bir durum ve abim için çok üzülüyordum. Zaten Gönül'ün acısı üzerindeydi birde üzerine kuzeniyle nişanlanıyordu. Boş boş şimdi Kenan ağaya bakma başladığımda bana dokunan ele bakışlarımı çevirdim. Reyyan'dı.

Reyyan : Yaren ?

Yaren : Sen miydin Reyyan ?

Reyyan : Evet. Ne yaptın Emir'i uyuttun mu ?

Yaren : Evet. Sen ? Sen Umut'u uyuttun mu ?

Reyyan : Yok ama babası ilgileniyor sağolsun.

Yaren : İyi.

Reyyan : Azat abim için çok üzgünüm. Yaşadıkları hiç kolay değil ve üzerine Elif'le...

Yaren : Hiç bana o kızın adını anma Reyyan ! Değil adını duymak o muşmula suratını bile görmek istemiyorum ! Pislik şey ! Suratına tükürmek istiyorum !

Reyyan : Kesinlikle ! Ama Miran'ın kardeşi olduğu için ben bir şey yapamam. Ki onu Miran akıllandırmalı.

*
Aslan'dan
Kardeşim öleli 41 gün olmuştu ve konağımızda toplanma nedenimize bak ! Çok komik gerçekten. Kardeşimin kocasını resmen Kenan ağanın kararı ve emri üzerine kuzenimle evlendiriyorduk. Sinirden artık patlamak üzereydim. Belimdeki silahı çıkarıp Kenan ağayı oracıkta vurup öldürmek istiyordum.

Dişlerimle dişlerimi sıkarken , öfkeyle ağaya bakarken yanıma Cihan ağa geldi.

Cihan : Oğlum...

Aslan : Cihan ağa siz mi buradaydınız pardon... Çok dalmışım...

Cihan : Yok yok önemli değil yeni geldim zaten.

Aslan : Hmm iyi.

Cihan : Olanlar için herkes mutsuz gördüğün üzere. Elimizden bir şeyde gelmiyor. Ve bunu bende istemiyorum. Benim gelinimin kırkı yeni çıkmışken oğlumun acısı tazeyken onu gelinimin kuzeniyle evlendirmeye razı değil. Bu nişanı elimden bir şey gelse ilk olarak iptal ettirirdim. Ama çaresi yok.
Tek çare var o da ölüm... Ve oğlumun ölmemesi için buna katlanıyoruz.

Aslan : Biliyorum haklısınız. Çaresi yok. Ve zaten kardeşim hatrına Azat'ın yaşamadı için buna katlanıyorum. Kan dökülmesin diye !

Cihan : Allah yardımcımız olsun ! Gerçekten ne günah işledikçe bugün bunları yaşıyorsak ?

Cihan ağada istemiyordu. Kimse istemiyordu. Ve neden istenilsin ki ? Gönül'ün ölümünü zaten kabullenememiştik ve kalbimde kardeşimin acısı herkeste tazeydi...
Zorumuza gidiyordu bu.

Yirmi sekizinci bölüm sonu

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin