Yaren'den
Anlık öfkeyle Harun'un belindeki silahı kafama tutmuştum. Harun ise telaşa girdi. Bana yapma dercesine bakıyordu.
Ya iki senedir evliyiz ve bir yıldır sergilediği tuhaf davranışlar artık canıma tak etmişti.
Şimdi ise kendimi aldatılmış bir kadın gibi hissediyordum.Elimdeki silahı inatla tutmaya devam ederken Emir ağlamaya başladı. Ama silahı bırakmaya niyetim yoktu.
Harun : Yaren inat etme ! Bak çocuk ağlıyor yapma !
Yaren : Sorumun cevabını ver ! Emir'i bahane etme !
Harun : Seni deliler gibi seviyorum Yaren ! Seni aldtabileceğimi nasıl düşünebilirsin ?!
Yaren : Telefon konuşmanı duydun ! Bir kadınla konuşuyordun ! Hamile bir kadınla !
Harun : Hahahaha !
Harun söylediklerimle birlikte sinirden gülmeye başladı.
Harun : Cidden o konuşmaları duydun diye inandın mı sende ? Hadi söyle gerçek ne ? O kadın benden mi hamile ? Sen sahiden buna mı inandın ? Daha geçen yıl birbirimize gerçekten aşkımızı itiraf etmişken seni aldattığını mı düşünüyorsun ?
Yaren : Erkeksin ! Erkeksin sonuçta Harun ! Aynı bahaneler... Aynı yalanlar...
Sana dediklerine nasıl inanayım ?!
Nasıl güveneyim Ha ?! Söylesene ! O zaman bana kadınla bir bağın olmadığını kanıtla !Harun : Yaren... Bazen kanıtın vermediğini kalp gösterir...
Allah şahidim olsun öyle bir halt yemedim ! Kadın bana iftira atıyor ! Hatta dur sana olayıda anlatayım...Yaren : İnanmıyorum... Yalan dolan anlatacaksın...
Emir başbas bağırarak ağlarken Harun onu kucakladı. Kucağında salladı. Bir iki dakika sonra çocuğu sakinleştirip odadan çıktı. Çocuğa bakmaya gelen Melike'ye Emir'i verdi. Melike Harun'un emriyle çocukla aşağıya indi. Sonra odaya geri döndüğünde elimdeki silahı ona doğrultum. Tetiği çektim.
Yaren : Olay ne ? ! Hadi anlatsana !
Harun : Uzun bir hikaye Yaren ! Önce elindeki silahı bırak !
Yaren : Şimdi anlatacaksın ! Bırakmayacağım !
Harun : Bak bir kaza çıkacak !
Yaren : Çıkmayacak ! Şimdi anlat diyorum sana!
Harun yavaşça bana yaklaştı. Sonuçta silahtı bu şeytan dolduruyordu. Ufak bir temas bir cana mal olabilirdi. Harun kendisi için değilde bana bir şey olur diye korkuyla bana yaklaştı. Hızlı bir hamle yapıp elimdeki silahı düşürmeye çalıştı.
Yaren : Bıraaak ! Bırak diyorum sana !
Harun : Asıl sen bırak bir kaza çıkacak !
Silah patlar !
- Hiiiiiii !
*
Azat ve Gönül hastane dönüşü alışverişten sonra birde piknik alanına gittiler. Sağolsun Azat piknik için birde alışveriş yapmıştı. Gönül bıkkın bıkkın Azat'ın peşindeydi.
Azat'ta iki ağaca uzun uzun bakıp hesap yapıyordu.Gönül : Azat sen delisin biliyor musun ?
Azat : Evet doğrudur deli olduğum...
Gönül : Neden hastaneye gittiysek offf ?!
Azat : Üzülme ya ! Şimdi ikiniz için buraya bir hamak kuracağım... Doya doya uyursun. Ama önce güzel bir piknik yapacağız. Seni bebeğimizi ellerimle besleyeceğim öyle !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
Random"Ne benim sözüm geçer bu iklimde ne de senin. Böyle gelmiş böyle gider, son söz törenin"