-11-

426 38 20
                                    

1 YIL SONRA...
Dertler , intikam , acılar , keder , hüzün...
Hepsinden tam tamına bir yıl geçti...

Aradan geçen bir yılda Aslan annesiyle birlikte İstanbul'a tedaviye gitmiştir. Ve tedaviyle psikolojik rahatsızlığını atlatmıştır. Sonra Kars'a dönmüşlerdir.

Bir yıldır peşlerini bırakmayan kaoslardan olaylardan  sonra Reyyan'ın bir oğlu oldu. Tabi 10 buçuk ay önce hamile kalmıştı. Oğlunun 40 ı çıktı. Miran ve Reyyan'ın bebeklerinin adını Umut koymuşlardır.

*
Yaren ve Harun'un da oğlu riskli bir zamanda doğmuş ve bir mucizeyle hayata tutunmuştu.
Şimdi oğulları sekiz aylıktı. Emekliyordu. Bayada yaramaz olmuştu. Oğullarının adınıda Emir koymuşlardı.

*
Geçen zamanla birlikte Gönül'ün Miran'a imkansız olan aşkı bitmiş , Azat'a sevdalandı. Reyyan'ı da seven Azat ondan umudunu kesip yeni bir sevdaya adımını attı. Gönül'e aşık oldu.
Geçen bu bir yıl içinde çok şey yaşadılar. Çok belalar atlattılar. Ve hâlâda başlarında koca belalar vardı.

Mirza Korhan ve Elif Aslanbey !

*
Azize' nin yıllardır sakladığı sırrı ortaya çıkmıştır. İntikam sebebi ve aslında öz oğlunun Hazar olduğu...
Nasuh'la yakın zamanda tartışıp kavga ettiler. Araları daha açıldı. Sonra Azize içten içe vicdan azabı çekmeye başladı. Kendini bu sefer intikama değil ; Miran'a , Reyyan'a yaptırdıkları  için , Hazar'a ettikleri için kendini affettirmeye yemin etmiştir.

Şimdi ona tek inanan insan vardır. O da Nasuh'tur. Bozuk olan araları zamanla düzelmiştir.

*
Annesinin Azize olduğunu öğrenen Hazar'da Azize'yi analıktan reddeder. Onu kabul etmemiştir. Cihan'da abisinin yanında durmuştur. Nasuh onları çok ikna etmeye çalışsada iki evladınada Azize'nin değiştiğine inandıramamıştı.

*
Gönül ve Azat bir yıl içinde çok şey yaşadılar. Özellikle Mirza Gönül'e olan aşkından dolayı içine giren büyük kin ve nefretle çok büyük belalar yaşatmıştı. Azat'ı defalarca ölüme sürüklemişti...

Flashback
4 ay önce
Gönül'den
Şadoğlu konağına zar zor olsada alışabilmiştim. Hatta Azat'a da... Birbirimize karşı gayet hoş iyi davranıyorduk...
İyi iki arkadaş olmuştuk. Berdelle evlendiğimiz için öyle çabucak aşık olacak değildik.

Mutfakta yemek yaparken birde aklıma Mirza gelince içten içe bir korkuya düşmüştüm. Bize , Azat'a bir şey yapmasından korkuyordum. Malum beni seviyordu ve beni almak için her şeyi yapabilirdi.
Ben düşünceler içindeyken telefonuma yabancı bir numaradan mesaj gelince irkildim. Merakla elimi telefonuma götürüp baktım.

"Kapıya gelir misin beş dakika Gönül. Ben Elif"

Şaşırmıştım. Elif neden kendi telinden değilde başka numaradan mesaj atmış olabilirdi ki ? Neyse diyip onun o olduğunu düşünüp  yemeğin altını kapatıp kapıya çıktım. Dışarı çıktım. Sonra bir mesaj daha geldi.

"Yan sokağa gel"

Yine bir şey düşünmeden demeden yan sokağa gittim. Kimseler yoktu. Etrafa iyice baktım.

Gönül : Ah Elif... Ne yapmaya çalışıyorsun ?

Dediğim anda arkamdan çıkan bir bedenin sahibi , eliyle ağzımı kapadığında şokla ortada kaldım. Bu Mirza'dan başkası değildi. Şimdi sımsıkı tuttu beni.

Mirza : Geldin...

Gönül : Immmm !

Ağzım kapalı olduğu için konuşamıyordum. Sesimi duymayı isteyen Mirza'da elini ağzımdan çekti.

Gönül : Pislik seni ! Senin ne işin var burada ?! Neden geldin ?! Ne istiyorsun benden ?!

Mirza : Seni ! Sadece seni Gönül ! Aşkımı istiyorum !

Gönül : Neyin aşkından bahsediyorsun ! Saçmalık ! Bırak beni ! Senin aşkın filan değilim ben !

Mirza : Hayor öylesin ! Çünkü seni seviyorum ! Ve sende beni seveceksin ! Azat'ı değil !

Gönül : Bırak beni ! Asla ! Zorla bir şeyler yapmaya kalkan bir adamı asla sevmem ! Bırak beni !

Mirza : Ah Gönül ah... O gün kaçmaya kalktığımız gün... Halbuki beni seçip bu lanet evlilikten kurtulabilirdin ...

Gönül : Sus ! Sus ! Lanet bir evlilik değil bu ! Gerçek bir evlilik ! Ben Azat'ı seviyorum çünkü !

Mirza : He o yüzden Miran'ın peşinden it gibi koştun değil mi ? Onu elde edebilmek için o kadar oyunlar ettin değil mi ?

Gönül : Geçmişte kaldı hepsi ! Ama şimdi ben Azat'la evliyim ! Onun karısıyım ! O da benim kocam ! Birbirimizi seviyoruz biz ! Ama seninki ? Seninki sadece bir hastalık ! Psikopatlık ! Sen hastasın tamam mı ?! Hastasın !

Ayak üstü konuşmamız onu bıktırınca Mirza bu sefer geni tutup arabasına götürmek üzere sürükledi. Ben kurtulmaya çalıştım. Ama başaramadım. Güçlü kolları beni çoktan arabaya attı. Sonra kitleyip öne bindi. Kaçırdı beni.

*
Kaçırıldığım bu gün Azat öğrendiğinde deliye dönmüştü. Hatta öfkeyle silahla bütün gün bizi aramıştı.
En son bizi uçurumda buldu. Manyak Mirza beni buraya getirmişti. Çünkü Azat'a tuzak kurmuştu.
Azat'ta beni kurtarmak için geldiğinde silahını doğrulttu ona. Mirza'da benim kafama silahı tuttu. Ben korkulu gözlerle Azat'a baktım. Azat'ta yavaş yavaş adımlarını bize doğru atmaya başladı.

En sonunda bize yakın olduğunda elindeki silahla hamle yapıp Mirza'nın boynumu saran koluma vurup boğazımdan çekti.
Mirza'dan kurtulunca hemen Azat'a sarıldım. Mirza yere düştü.
Azat'ta sımsıkı sarıp öptü saçlarımı. Sonra beni bırakıp geriye çektiğinde Mirza ayaklandı. Azat'a doğrulttu silahını. Azat'ta ona. Sonra bir saniye bile daha beklemek istemeyen Mirza Azat'ı uçurumun eşiğine çekip onu oradan vurdu.
Omzundan vurulan Azat kanlar içinde uçurumdan aşağı düştü. Ben çığlık attım.

Gönül : Azaaaaaaaaaaaaaaaaat ! 

Mirza : Hahahahahahaa ! Artık Azat yok hayatımızda ! Artık hayatımızda sadece sen ben varız ! Biz varız !

Gönül : Pislik herif ! İğrençsin ! Tanıdığım en iğrenç adamsın !

Gözyaşları içinde uçurumun başına geçtim. Gözlerimin önünde yeni yeni sevmeye başladığım adamın ölüme gittiğini gördüm. Çok fena oldum.

*
Şimdiki zaman
O gün Gönül'ü Harun arayışa çıktığı için bulmuştu. Azat'ı da o kurtarmıştı. Azat ağır yaralıydı. Gönül gözyaşlarıyla yaralı kocasına çaresizce bakmıştı. Gözyaşları içinde yüzünü avuçlarının arasına almıştı.
Onu Harun'un arabasına binip hastaneye götürmüşlerdi. Yok boyunca Gönül Azat'ın saçlarını okşayıp alnından öpmüştü.

Azat iki hafta yoğun bakımda kalmıştı. Bir iki defa kalbi durmuştu. Gönül korku dolu anlar yaşayıp fenalaşmıştı. Ama en son Gönül'ün yoğun bakıma girip Azat'ın elini tutmasıyla bir mucize oldu. Azat tepki verdi , parmağını oynattı. Hayati tehlikeyi atlattı o gün.

*
Flashback
8 ay önce
Yaren'in Dilinden
Hamileliğimin 9. ve son ayındaydım. Oldukça mutsuzdum. Çünkü bundan yakın zamanlarda iki defa kanama geçirmiştim ve bebeğimi kaybetme riskim vardı. Korku içinde yaşıyordum. Harun bu zorlu süreçte yanımda olmaya çalışıp bana destek oluyordu. Ama yinede iyi olamıyordum .
Evladımı kaybetme korkusuyla yaşıyordum.

Tabi korkum korkum olsa gerekti ki o anda yatağımda ansızın karnımda gelen sancıyla çığlık attım.

On birinci bölüm sonu

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin