Gönül öfkeyle hızlı adımlarla restoranttan uzaklaşmıştı. Azat'ta peşine takılmıştı koşarak.
Nihayetinde Gönül'e yetiştiğinde Gönül'ün kolunu tutarak daha fazla ilerlemesini durdurdu.Azat : Gönül dur Allah aşkına!
Gönül : Bırak Azat! Kolumu bırak!
Azat : Sende dur o zaman! Dinle beni!
Gönül : Ne dinleyeyim ya?! Restorantta sen ben dinlemezken iyiydi ama!
Azat : Ama garson orada haddini aşmıştı Gönül!
Gönül : Ne had aşması Azat ?! Adam hiç bir şey yapmadı bile! Suçsuz yere adama saldırdın ya !
Azat : Suçsuz yere he?! Sana nasıl baktığını görmedin mi Gönül?!
Gönül : Baktı. Baktıda ne oldu Azat ?! Eline ne geçti ?! Hem parmağıma bak! Biz evliyiz! Biz birbirimize aitiz Azat! Boşuna rezillik çıkardın.
Azat : Tamam. Sakin ol. Haklısın. Suçluydum. Ama ne yapayım?! Anlık sinir işte! Sana öyle bakınca delirdim. Kıskandım İşte ya!
Gönül : He anlaşıldı derdin şimdi. Kıskandığın için garsona yapıştın!
Azat : Aynen öyle.
Gönül duyduklarıyla sakinleşti. Ancak ansızın kahkahayı patlattı. Azat'la dalga geçti.
Ama hoşunada gitmedi değil.
Azat'ta o gülünce keyiflendi. O da kahkahayı patlattı.Azat : Affettin mi şimdi beni ?
Gönül : Küsmedik ki affedeyim Azat ?
Azat : İşte benim alçakgönüllü karım!
Azat ve Gönül birbirlerine sımsıkı sarıldılar.
Gönül : Şimdilik affoldun diyelim Azat efendi! Ama yersiz kıskançlıkların yüzünden bir daha suçsuz yere insanları dövme! Tamam mıdır? Hem çocuğumuza kötü örnek oluyorsun.
Azat : Peki diyelim bizde Gönül hanım. Buyruğunuz başımın üstündedir!
Birbirlerine gülerek yine el ele tutuşarak yürüyerek yola çıktılar. Yemek işini ise başka bir güne yapma kararı aldılar.
**
Aslanbey Konağı
Azize hanım Mirza'nın babasını arayıp istediği durumu bildirdi. Mirza'nın babası ise teklife sıcak baktı. Telefonda epey bir Elif ile Mirza ile ilgili kararla konuşuldu. Nihayetinde ikisi için sadece bir nikahla evlilik yapma kararı alındı.
Ardından telefon konuşması bitti.Sultan ise merakla bekliyordu. Telefonda ne kararı alındı ? Ne olacak diye bekliyordu?
Azize : Bu da halloldu.
Sultan : Yine ne iş çeviriyorsun Allah bilir!
Azize : Bu sefer Gönül'ün intikamını almak için senin bile hoşuna gidecek şeyler düşünüyorum desem olur mu Sultan?
Sultan : Gönül'ün kızımın intikamı mı ? Hahha! Buna mı inanacağım! Bunca yıldır torunun için bir şey yapmadın! Ama başına gelenlerden Sonra intikamını almak mı düştü aklına ?!
Azize : Geçmişi bugünle kıyaslaman doğru değil. Geçmiş geçmişte kaldı. Ama şimdi sadece önümüze bakıyoruz. Ve ben şimdi önüme baktığım için torunuma yapılanların acısını çıkarmaya hazırlanıyorum.
Sultan : Yinede pek inandırıcı değilsin. Ama merakta etmiyor değilim! Gönül için ne yapacaksın merak ediyorum doğrusu ?
Azize : Gönül için ne mi yapıyorum ? Mesela Mirza'nın mezarını kazmak için Elif'le Mirza'nın evlendiriyor olabilirim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
Random"Ne benim sözüm geçer bu iklimde ne de senin. Böyle gelmiş böyle gider, son söz törenin"