27ー

3.9K 389 376
                                    

27ー Hırçın olduğun hallerine bayılıyorum.

-doja cat, streets-

"Hyunjin pas!" diye bağıran Bomin'e göz ucuyla bakmıştım bir yandan elimdeki topu sektirmeye devam ettiğim sırada.

Beni tutması gereken rakiple göz göze geldiğimde topu Juyeon'a pas atar gibi yapıp onun dikkatini dağıtmış ve Bomin'e atmıştım.

Bu maçı mutlaka kazanmalıydık. Son maçlarımız sayılırdı. Ve onlar bizden sadece iki puan öndeydi.

Bomin topu havada kapıp sektirmeye ve karşı potaya koşmaya başladığında ben de önümdeki rakipten kurtulup potaya doğru koşmuştum.

Bütün rakipler Bomin'in etrafını sardığında potaya yakın olduğum için ellerimi havaya kaldırıp pas istemiştim.

Topu bacak arasından sektirdi ve bana doğru attı. Tam o sırafa önümde beni tutan rakip beni yana doğru sert bir şekilde ittirerek yere düşmemi sağlamış, hemen ardından ise hiçbir şey olmamış gibi Bomin'in bana doğru attığı topu havada tutmuştu.

Ben yere sertçe düştüğüm için kalkmamışken hakemin faul vermediğini görmüştüm. "Ah siktir.." dedim dudaklarım arasından ve hala tepemde duran ve gülerek bana bakan rakibe baktım.

O bizim potaya doğru top sektirerek gittiğinde hemen ayağa kalktım. "İyi misin kaptan?" dedi yakınımda olan Doyoung. "İyiyim, devam." dedim ve koşarak bizim potaya ilerledim.

Juyeon top elinde olan rakibin önüne geçtiği için topu sektirip pas atabileceği birini arıyordu gözleriyle.

Ben de oraya ilerledim ve normalde Juyeon'un tutması gereken adamın önüne, potanın yanına geçtim.

Topu elinde sektirirken bacak arası yaptığı için Juyeon'dan kurtulan, beni az önce düşüren rakip, bana doğru koşmaya başladığında -potanın yanında olduğum için normaldi- yutkundum ve gözlerim kısa bir seyircilerin oturduğu yerde gezindi.

Jeongin bana baktı ve ağzını oynattı. "Yapabilirsin!" Maça geldiğinden haberim yoktu bu yüzden şaşırmıştım.

Yapabilirdim. Yapabilirdim çünkü şansım yanımdaydı.

Jeongin'in beni öncesinde öptüğü maçta da öpücüğü sayesinde kazanmıştım. Jeongin benim şansımdı. Ve onu asla kaybetmek istemiyordum.

Tam o potaya topu atacakken blok koydum ve atmasına engel oldum. Top yere düştüğünde ise hızlıca topu aldım ve sektirerek karşı potaya elimden geldiğince hızlı bir şekilde koşmaya başladım.

Karşı potaya doğru geldiğimde maçın bitmesine saniyeler kaldığını, duvarda asılı olan büyük dijital zamanlayıcıdan görmüştüm. Aramızda iki puan vardı ve turnike atarsam alamayacaktık bu maçı.

Üçlük atmam şarttı.

Durduğum yerden üçlük atmam mümkündü ama atıp atamayacağımdan emin değildim. Topu sektirmeyi bıraktım ve topu potaya doğru attım.

Herkesin gözleri potaya döndüğünde son saniyeler sayılmaya başlamıştı.

Ve basket!

acquainted 'hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin