28ー Sadece beni son seferimizmiş gibi becer.
-arctic monkeys, why'd you only call me when you're high-
merhaba
bu bölüm baştan sona kadar smut, belki de bu acquainted için son smut bölümümüzdür kim bilir...
ne ara 28 bölüm oldu anlamadım bile daha dün yazmaya falan başlamışım gibi çok, ve yakında bitecek olması beni çok üzüyor.
bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayınız, playlistinizi açtıysanız iyi okumalarrr^^
ー
Final maçımıza bir hafta kalmıştı. Ve şu an kendi ayaklarımla, Jeongin'in bana hazırladığı sürprize gidiyordum. Kafamda çok fena tahminler vardı. Hizmetçi kıyafeti mi giymişti acaba? Yoksa hemşire kıyafeti mi?
Bunları hayal etmek bile beni çok fena tahrik ediyordu.
Jeongin, oda arkadaşlarını zorla odadan yolladığını telefonda anlattığında çok gülmüştüm. Bizim sevişmemiz için oda arkadaşlarını odadan çıkartmıştı. Böyle söylediğimde komik geliyordu kulağa.
Odasının kapısı bu sefer kapalıydı. Geçen sefer aralık olduğu için ona kızgın olduğumu biliyordu. Bu yüzden bu sefer kapıyı kapatmış olmalıydı ve sözümü dinlemesi hoşuma fazlasıyla gidiyordu.
Odanın kapısını çaldım ve heyecanla beklemeye başladım. Karşımda ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum ve bu beni daha da çok heyecanlandırıyordu.
Kapı aralandığında karşımda gördüğüm görüntü karşısında önce ağzım aralanmış, sonrasında ise zorla yutkunmuştum.
Yang Jeongin her zaman beni şaşırtmayı başarıyordu ve ben günler geçtikçe neden ona aşık olduğumu daha da iyi anlıyordum.
Saçları mavi değil kırmızıydı, ve saçları arasında iki tane kedi kulağı vardı. Parmaklarına dikkatli baktığımda ucu sivri olan takma tırnaklar taktığını fark etmiştim. Altında siyah bir etek vardı ama eteğin altından beyaz kuyruk gibi tüylü bir şey sarkıyordu.
Umarım düşündüğüm şey değildi...
"Jeongin sen..." diye konuştum aralık dudaklarım arasından ama başka kelimeler dökülemiyordu dudaklarımın arasından.
Üzerindeki siyah tişörtü yırtmak istiyordum, sabah maçtan sonra benimle oyun oynadığı için onu çok fena becermek istiyordum, sivri tırnaklarıyla sırtımı çizsin istiyordum...
"Bir şey söyleme Jin, gel." dedi ve beni kolumdan tutarak odasına çekti. İçeriye girmemin ardından kapıyı sertçe kapatmış ve sırtımı kapıya yaslamıştı.
"Hiçbir şey söylemene gerek yok." dedi ve sivri tırnaklarını tişörtüm üzerinden göğsümde gezdirmeye başladı. Ellerini tişörtümün eteklerine indirerek yukarıya çıkarttı ve odanın bir yerine fırlattı.
"Sadece beni son seferimizmiş gibi becer."
Bir şey söylemek için yeltendiğim sırada dudaklarını dudaklarıma bastırmış ve alt dudağımı emmeye başlamıştı. Bir eli çıplak göğsümde gezinirken sivri tırnağı ile göğüs ucuma dokunmuş, etrafında tırnağıyla ufak daireler çizmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
acquainted 'hyunin ✓
Fanfictionbirbirine dişediş rakip olan iki fakültenin basketbol takımlarındaki hyunjin ve jeongin, arzularına ve tutkularına pek de göz yumamazlar.