acquainted 'hyunin ✓

14ー

14ー Benden ne sakladığını bilmek istiyorum.

-taylor swift, wildest dreams-

merhabaa!!!

son zamanlarda o kadar hızlı bölüm atmaya başladım ki kendimi hayretler içinde izliyorum resmen..

acquainted için henüz finali ne zaman yapacağım hakkında bir fikrim yok. gerçi zaten daha 14. bölümdeyiz. ama kafamda planladığım plana uyarsam, muhtemelen bayağı bir uzun sürecek bir kurgu olacak. uzundan kastım 30 ve 30dan fazla. ama bu yalnızca tahmin ettiğim. çünkü daha aşık olup sevgili bile olmadılar, haliyle tabii uzun sürebilir biraz...

her neyse, final konularını konuşmak için biraz erken daha sanırım.

kaos geliyooorr, ve üzgünüm ki bu kolay bir sevişmeyle çözülebilecek bir kaos olmayacak :(

iyi okumalarr^^

ー

Bu gece, sabaha karşı telefonuma gelen bir mesaj benim bütün gece uyuyamama ve bu konu üzerinde saatlerce düşünmeme sebebiyet vermişti.

Jeongin'in benden çok önemli bir şey sakladığıyla ilgili, gizli numaradan gelen bir mesaj.

Jeongin'in benden sakladığı eminim ki tek bir şey değil birçok şey vardı. Bunu pek sorun ettiğim söylenemezdi, sonuçta ben de çoğu şeyi kendi içimde yaşayarak ona söylemediğim tonla şey vardı.

Ama işin ucunun bana dokunduğunu öğrendiğimde işler benim için tamamiyle değişmişti.

İlgimi çekmişti.

Ne olduğunu kendi içimde yüzlerce, belki de binlerce kez tartışmıştım ama aklıma bir türlü ne olduğu ya da olabileceği gelmiyordu. İşin ucunun bana dokunduğu ne gibi bir sırrı olabilirdi ki?

Daha uzun zamandır tanışmıyorduk bile, o yüzden benimle ilgili olan sırrı ne olabilirdi en ufak bir fikrim yoktu cidden.

Bunu onunla konuşmalıydım.

Normalde ders çalışmayı pek sevmezdim. Dersi bir kere dinlediğimde bu yeterince anlamam için yeterliydi. Ama bugün dersi dinleyememiştim bile.

Ayrıca bugünkü sınavda kesinlikle çuvallamıştım. Kafam öyle doluydu ki bu konuyla, ne olabileceğini düşünmekten kafayı yemiştim.

Ayriyeten bu mesajı bana atanın kim olduğunu da bir şekilde öğrenmeliydim.

Belki de böyle bir şey hiç yoktu ve Minhyuk piçi bunu kendine yediremeyerek böyle bir şey uydurmuştu kendi kendine, ve buna inanmamı bekleyerek Jeongin'den uzaklaşmamı istemişti.

Sınav bittiğinde arkadaşlarıyla konuşarak amfiden çıkan Minhyuk'un arkasından seslendim. "Minhyuk!"

Arkasını bana döndü ve arkadaşlarına bir şeyler söyleyerek onları yanından yolladı, ardından ise birkaç adımda yanıma gelip tam önümde durmuştu.

Sarı saçlarını karıştırdı ve tek elini kot pantolonunun cebine sokarak rahat bir pozisyona ulaştı.

Onun olduğunu öğrenmişim gibi yapmalıydım, bir bakıma blöf yapmam gerekiyordu. Eğer direkt olarak "Sen misin?" diye sorduğumda bir aptal gibi kabullenecek hali yoktu sonuçta.

"Bana attığın sikik mesaj ile, Jeongin'le aramızı açabileceğini mi sanıyorsun?" dedim onun yazdığından emin olduğumu gösterecek bir şekilde.