9 | BEKLENMEDİK OLANLAR

15.4K 793 463
                                    

⚜ Lütfen oy vermeyi unutma. :)


"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin."

Sabahattin Ali


Sabır acelenin panzehridir yazıyordu okuduğum bir yazıda. Acele işe şeytan karışır sözüne karşıt olarak ortaya çıkmış gibiydi bu söz. Sabretmek, hayat akışının en muntazam şekilde ilerlemesi için muhakkak ki gerekli ölçütlerdendi zira baştan savma veya acele yapılan işler bazı istisnalar olması dışında pek de iç açıcı sonuçlar doğurmuyordu.

Geride bıraktığım yıllar boyunca hiçbir zaman sabırlı bir insan olmadım. Aksine, beklemekten veya gerçekleşmesini istediğim dileklerimin ayağıma gelmesini umut etmekten nefret ederim. Her şeyin en ince ayrıntısına kadar iyi olmasını isterken, sabır göstermediğim durumlar karşısında deliye döndüğüm zamanları fazlasıyla yaşadığımı inkâr etmiyorum.

Sabır, kesinlikle karakterime uyacak, yaradılışıma işleyecek bir özellik değildi.

Oysa yaklaşık bir saattir döktüğüm dillere, saf ettiğim rica sözlerine ve duyduğum hakaretlere rağmen bozmadığım duruşumun yerle bir olması an meselesiydi.

"Onunla görüşmeme engel olamazsınız!" diye bağırdım. Sesim boş sokakta çınlıyordu ancak ne kadar bağırırsam bağırayım veya ayak diretirsem direteyim karşımda laftan anlamaz sözde bir adam duruyordu ve beni asla ciddiye almıyordu.

"Bas git elimden bir kaza çıkacak!" diyerek elini, bana vuracakmış gibi havaya kaldırdı ve üzerime doğru bir adam daha attı. Tehditkâr sözleri ve hareketleri karşısında ürkmediğimi söylesem yalan olurdu ama geri adım atmaya hiç niyetim yoktu.

"Ne yapacaksın? Yoksa beni de kızını dövdüğün gibi döver, eve mi kapatırsın!?" dedim tükürür gibi. "Hakkın var mı sanıyorsun sen böyle zorbalıklara?!" Sözlerim hem alaycı hem de küçük düşürür bir ses tonuyla çıkmıştı.

"Biraz daha bizi rahatsız etmeye devam edersen o da olur!" demesiyle bir adım geriledim. Fiziksel bir kavgaya girmeyi elbette istemiyordum ama verdiğim uzun uğraşlar sonucu elim boş dönemezdim.

Emniyet merkezinde yaşanan tatsızlıklardan sonra her ne kadar uğraştıysam da Suzan ablaya ulaşamamıştım. Aramalarıma dönmemesinin yanı sıra ne derneğe gelmişti ne de kendisi bana geri dönüş yapmıştı. Aksatmadan her gün derneği arayıp gelip gelmediğini, haber olup olmadığını kontrol ediyordum ancak olumlu yanıt alamıyordum.

Habersiz geçen süre ve tedirginliğimi arttıran bu sessizlik, içimde bastıramadığım huzursuzluğu da beraberinde getirince daha fazla dayanamadım ve kendimi Suzan ablanın ailesiyle kaldığı evin kapısında buldum.

Fakat kapıyı açan babası, ilk önce kapıyı gerisin geri suratıma kapatmıştı. Pes etmeyerek zili çalmaya devam etmiş kapıyı aralıksızca yumruklamıştım. Yaklaşık yarım saat bu eylemime devam ettiğim için sonunda dayanamamış olmalı ki adam, kapıyı açıp dışarıya çıkmıştı ancak tabi ki Suzan ablayla görüşmeme izin vermek için değil, bana gözdağı vererek hakaretleriyle göndermek içindi.

Seslerimiz ve benim bağırışlarım nedeniyle zaten hayli küçük ve orta halli olan mahallede pencereler çoktan meraklı gözlerle dolmuştu. İnsanlara, sadece televizyonda olmasını dilediğim ama tam da gerçeklerle yüz yüze olduklarını ispat ettiğim bir fragman sunuyorduk.

POLİS VURGUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin