Keyifli okumalar. :)
"Dil yarasının bıçak yarasından daha keskin olduğunu, işittiğim ağır sözlerle kanamaya başladığım vakit daha iyi anladım."
*
***
Acı ve suçluluk.
Yüreğimde hangisi daha ağır basıyordu şu an hiçbir fikrim yoktu. Her iki duygu karşı karşıya gelse galip kim olurdu veya bir teraziye konsalar ağır basan taraf hangisi çıkardı kestiremiyordum.
Yine de kestirebildiğim bir gerçek vardı ki insan, ne kadar alıştığını düşünse de kayıp vermeye sadece kendini kandırıyormuş. Acıya bağışıklık kazandığını düşünmek ise en sahici yalanlardan biriymiş. Geçen zamana inat karşına çıkan ilk acı çekişte kafana dank ediyormuş hiçbir şeyin geçmediği ve acının kanırta kanırta içinde yuva kurduğu.
Kalp en zorlu yolları yürüdüğünü ve aştığını sanırken ilk darbede eğilebilirmiş meğerse ve akıl tüm bilincini yitirirmiş sevdiğini kaybetme korkusuyla yüzleşince.
En korktuğum yüzleşmelerdi kaybetmeyle yaptıklarım.
Ve en acı verici duyguydu sevdiklerini acı çekerken görmenin gerçekliği.
Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi yumdum. Zor bir nefes çektim içime. Oturduğum sandalye her bir hücreme batarcasına rahatsızlık hissi verirken, hissettiğim huzursuzluğun muhtemelen on mislini hisseden adama çevirdim bakışlarımı sonra.
Aksel, iki elini duvara dayamış, sırtı bana dönük halde başını aşağı eğmişti. Derin soluklar almaya çalışırken zor ayakta duruyordu karşımda.
Duvara dayadığı ellerine baktım. Ellerinin üstü yumruk atmaktan aşınmıştı ve hafifçe kanıyordu.
Gerildiği belli olan sırtına baktım. Ceketini çıkarmıştı ve aldığı sert nefesler ile kasılan sırtı muhtemelen sinirden kendini kastığı için terlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLİS VURGUNU
Romantizm"Yemin ederim ölüyorum sana Asu. Bitiyorum. Tükeniyorum sana bakarken." diye fısıldadı yakarır gibi. "Öyle ince işlemişsin ki aklıma-" Avuç içleriyle iki yandan şakaklarına vurdu, acısıyla ben sızladım. "Deliriyorum bu teslimiyetle... Gözlerimin gör...