Uzunca bir bölüm oldu. Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmezseniz sevinirim. :)
Keyifli okumalar herkese.
"Aklımdan çıkmıyor... Aklım çıkıyor ama o çıkmıyor."
Oğuz Atay
***
Hayat, bazen en güçlü sınanmaları sana yaşatmak için gözünün önünde dönüp duran karmaşaları seçebilir. Henüz nedenini dahi anlayamadığın bu olaylar silsilesinde ayakta kalmaya çalışır ve o karmaşık sınavdan geçmek için çabalarsın.
Elini karmaşaya daldırdığında seni tamamen yutabileceği ihtimalini bilmene rağmen, o acı çekişlere sığınırsın.
Sonra, karmaşa seni yutar.
Diğer taraftan, onun seni değil de senin onu yutacağını düşündüğün sarmalda güçlü kalmaya çalıştığın zaman elini daldırdığın karmaşa, tüm direnişlerine rağmen avuçlarının içinde yok oluverir.
Sonra, sen karmaşayı yutarsın.
İki karşıt durumda da sonuç, bir tarafın yok olmasıyla biter ve sen kazanıp kazanmadığını bile anlayamazsın. Belki de karmaşanın aslen kendisi sendin ve sen kendini yendiğin için iki karşıt ihtimâlde de yok olan sen oldun.
Kazanmak ve kaybetmek. Birleştirdiğinde, yok olmak.
Siyah ve beyazın, grisi. Biz, belki de buyduk.
Yok olmanın eşiği ve ben. Acıyla harmanlanan kalbim ve içinde yuva kuran yaralı aşkım. Karmaşık hissediyordum ve en kötüsü de bu karmaşadan sağ çıkamıyordum. Doluya koysam da boşu doldursam da herhangi bir netice vermiyordu bana düşündüklerim ve en son eli boş kalıyordum.
Arkamı Aksel'e döndüğüm an içime dolan zehir zemberek his ise hâlâ yerli yerinde duruyordu. Nefes aldırmıyordu ama hayatta tutuyordu. Yaşamak ve hayatta kalmak arasındaki o ince çizgide kalmıştım.
Doğru mu yaptım yanlış mı yaptım bilmiyordum. Karmakarışıktım ve çözülmek istiyordum.
Onun tarafından... Ama o yokken bunu istemek çok ironik değil miydi?
Geride kalan için mi daha kolaydır hayatına devam etmek yoksa giden için mi? Geride bıraktığımı düşündüğüm kimse olmamıştı şimdiye kadar ancak geride bırakıldığımı hissediyordum şimdi. İlk kez gitmeme rağmen, ikinci plana atıldığımı veya değer görmediğimi.
Neydi beni bunları düşünmeye sürükleyen?
Cüneyt Bey'in bana kendini bilmez sözler kullanması mı, yoksa o sözleri haklı çıkarır şekilde Aksel'i, Simay ile yan yana görmemin akabinde onların babama karşı olan nefret dolu tutumu mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLİS VURGUNU
Romance"Yemin ederim ölüyorum sana Asu. Bitiyorum. Tükeniyorum sana bakarken." diye fısıldadı yakarır gibi. "Öyle ince işlemişsin ki aklıma-" Avuç içleriyle iki yandan şakaklarına vurdu, acısıyla ben sızladım. "Deliriyorum bu teslimiyetle... Gözlerimin gör...