Anlaşamasak bile bildiğimiz tek şey; kimse birbirimizin yerini doldurmayacak.
Harry felsefe taşını kurtarmış, gryffindor'un kazanmasını sağlamıştı... yaz boyunca sürekli hepimize bundan bahsetti 7/24... lily ilk başta fazlasıyla korkmuş ve sinirlenmişti ama bir süre sonra Harryle gurur duymaya başlamıştı... hepimiz gibi. Harryi ninayla tanıştırdım. Ikisi de birbirini sevmişlerdi ki bu güzel bir haberdi anlaşmasalardı ne yapacağımı bilmiyordum. Sirius ve regulus 1 haftada bir atışıyordu bu yüzden araları fazlasıyla bozuk ama birbirlerinden asla kopamıyorlar. Ta ki o güne kadar... Harry 2. Sınıf için hogwarts'ta gitti ve ondan 2 ay sonra olanlar oldu...
Aşağıdan yükselen bağrışma sesleri kulaklarımı sıkıca kapatsam da duyuluyordu. "ORİON BLACK GIBI DAVRANMAYI BIRAK REGULUS!" Babamın bağırmasıyla uzun bir sessizlik oluştu. "Orion black gibi davranmak...? Ben onun kadar cani değilim. Beni ona benzetiyorsan neden yanındayım sirius 'orion' black? Bunca zaman hep beni ona benzettin... SADECE BANA 1 ADIM YAKLAŞMAK IÇİN CANIMDAN OLUYORDUM LAN! RÜYALARIMDA ÖLÜYORUM HER GECE... ya zehir ya su halkı öldürüyor beni... Sadece belki sana yardımcı olur diye neler yaptım ve hâlâ bana orion black gibi davranmayı bırak diyorsun. Uğh, boşversene kime diyorum.." etrafa tekrar sessizlik hakim oldu. Yaklaşık 2 dakika sonra ellerimi biri tuttu ve gözümü açtım. Regulus karşımda burukca gülümsüyordu. Ellerimi kulaklarımdan çekti ve yavaşça sarıldı "Veda vakti geldi küçük titan..." yutkunup sıkıca sarıldı. Kokumu derince içine çekerken konuşmaya başladım. "Gitmesen olmaz mı...? Ben senden başka profesör istemiyorum. Lütfen..." kafasını boynuma koydu. Gözlerinden akan göz yaşı boynumu ıslatmaya başladı ve titreyen sesiyle konuşmaya çalıştı "Elbet tekrar görüşeceğiz b..bebeğim. Sana söz veriyorum bir gün tekrar karşına çıkıcam... belki o zaman duyguların da gelmiş olur ne dersin?" Sesi sona doğru fazlasıyla kısıldı ve yok oldu. "Gitmeni istemiyorum reg... Lütfen gitme" ... "ama senin böyle yapman benim işimi çok zorlaştırıyor... zamanı geldiğinde beni anlayacaksın" biraz geri çekilip alnımı öptü ve ayağa kalktı. Aşağı gitmeye başladığında ayaklanıp peşimden gittim kimseye bir şey demeden kapıyı açtı ve dışarı cıktı. Peşinden çıkıp çimenlere oturdum... uzaklaşıp gözden kaybolana kadar arkasından baktım... gitmese ne olurdu ki? Şimdi kiminle kitap saati yapıcam veya kime piyano çalarken eşlik edicem... vaktimin çoğunu onunla geciriyordum. Bir sürü boş vaktim var ve yapacak nerdeyse hiçbir şeyim yok. Kendini zaman içinde anlayacağımdan bahsetti. Anlayabilir miyim bilmiyorum.. umarım anlayıp onu affederim. Yanıma gelip oturan Jamese döndüm.
James: "Ona zaman ver geri dönecektir..."
Meissa: "Umarım döndüğünde yeterli bi bahanesi olur"
Jamesin bacağına kafamı koyup regulusun gittiği yolu izlemeye başladım. Umarım yakında gelir...*
Harry James Potter'a:
Gitmesinin üstünden 3 ay geçti harry, sanırım gelmeyecek... vaktim çok boş geçiyormuş gibi hissediyorum son zamanlarda nina yalnız hissetmeyim diye çokça bizde kalıyor ama yine de hissediyorum. Piyano çalmayı bıraktım hatta kendime bir söz verdim... o gelene kadar piyanoya dokunmayacağım bile. Geldiği zaman beraber çalarız. Yani umarım çalabiliriz... Ha bu arada duyduğun sesleri hala duyuyor musun? En son duvara kanla yazan "Sırlar odası açıldı. Varisin düşmanları kendinizi kollayın" yazısından bahsetmiştin. Tekrar böyle bir şey yaşandı mı? Veya sırlar odası tam olarak neymiş? Cevabını bekliyor olacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygular ve Hogwarts
Fanfiction🤞 Umut dalını kesen baltanın sapı da ben olmuştum. Suç bizimdi ancak kuşlar da saftı, hangi kuş kanatları yerine dala güvenirdi? . 1- #Çapulcular 3- #Wolfstar