Aile

247 15 309
                                    

- 6 Ekim 1980 -

Eğer bu gecenin dolunay olduğunu bilseydim, annemin karnında kalmak için uğraşırdım.

Doğduğum gece hastaneye bile gidememişiz çünkü babamlar Remus'un yanındaymış.

Annem için biraz zorlu bir geceymiş, biraz inatçı olduğum için çıkmayı reddetmişim.

Çıktıktan sonra ise ağlamayı, ağlasana be kızım! Hayatının devamında hiç ağlamayacaksın korkma.

Gece boyunca tek yaptığım uyumak olmuş. Remus'un yorgunluğu sanki benim bedenime girmiş, gece boyunca sadece uyumuşum.

Uykuya aşık olduğumu söylemeye gerek yok sanırım.

Annem benim hakkımda pek endişelenmese de, Lily gece boyunca uyumamdan biraz korkmuş. Üstüne üstlük hesaplanan günden biraz önce doğunca, gece boyunca sürekli beni kontrol etmiş.

Dolunay geceleri tek uyanık kalan James, Remus ve Sirius'ta olmuyormuş. Lily'nin de gözüne bir damla uyku girmiyor, sürekli uyanık kalıp gelmelerini bekliyormuş.

Gün ayıp dolunay yok olmaya başladığında ağlamaya başlamışım.

İlk kez. Öylesine tiz bir sesim varmış ki Harry'i bile uykusundan uyandırmışım.

En güzel yanı da ne biliyor musunuz? Sirius ve James, Remus'u zorlukla eve getirdiklerinde evden 2 bebek ağlama sesi yükselmiş.

Eve girdikleri an koltuktaki o küçük bebeği görmüşler.

Düşündüğünüzün aksine, yanıma ilk gelen Remus olmuş.

Koltuğun önünde diz çökerek bir süre öylece beni izlemiş.

Başta dokunmak istememiş, elindeki kanın bana da buluşmasından korkmuş.

Sonrasında ise dayanamayarak tek parmağıyla yanağımı okşamaya başlamış.

Sirius'un dediğine göre eli titremiş, gece boyunca ağlamayan Remus başımda ağlamaya başlamış.

Gün doğduğundan beri ağlayan ben ise Remus dokununca sessizliğe bürünmüşüm.

Tüm ev öylece susmuş.

Annemin ortalıkta olmadığını söylememe gerek var mı? Bence de yok.

Lily, Sirius'a beni kucağına almasını söylediğinde babam istememiş.

Cok küçük olduğumu söylemiş, kaldırırken yanlış bir hareket yapmaktan, bana bir şey olmasından korkmuş.

James, Remus'un yanına çöktüğünde onun aksine gülümseyerek oturmuş.

Bana ilk söylediği cümle, "Hoş geldin, dolunayın getirdiği tek ve en güzel şey." Olmuş.

Ne kadar güzel değil mi?

O günden sonra Sirius dolunaylar harici pek yanımdan ayrılmadı.

Tamam, şimdi bu hikayenin gerçek kahramanına gelelim.

Lily Evans/Potter.

Annem ne kadar yanımda olmadıysa, Lily o kadar yanımda oldu. Dolunay gecelerinde benimle beraber uyumadı, ne kadar bahsetmediysem o kadar değerliydi benim için.

Belki insan kendi için kıymetli olandan bahsederdi fakat benim normal olmadığımın hepimiz farkındayız.

İlk adımımı attığımda, İlk kez konuştuğumda yanımdaydı.

Bir çoğumuz ilk sözümün "baba" olduğunu düşünebilir fakat benim İlk sözüm "anne" idi.

Bunu kendi anneme söylemedim, bunu İlk kez Lily'e söyledim.

Duygular ve HogwartsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin