Babamla yarım saat süren konuşmamız ardından kar yağmasıyla birlikte içeri girme kararı aldık. Konuşmanın sonunda aldığımız karar ise ikimizi de yeterince tatmin etti. Ben ona her şeyi anlatacaktım ve o da Bellatrix tehlikesi yüzünden bir süreliğine uzak duracaktı bu işlerden.
Draco'nun yaz tatilinde geldiğine kadar her şeyi anlatmıştım! Tam bir aptalım.
İçeri geçtiğimizde toplantı hala devam ediyordu fakat James'in morali eskisi gibi yerinde değildi, sessizce söylenenleri dinliyordu. Harry ise sanırım yukarı çıkmıştı, diğer çocuklar da orda olmalıydı.
Charlie ve Bill neden çıktı hiçbir fikrim yok fakat yukarı katta büyük sohbet döndüğüne eminim.
"Regulus Black." Dediğini duydum Dumbledore'un. Merdivenlere yönelmişken kafamı çevirip masaya baktım. Elphinstone'un gerildiğini görebiliyordum. İlerleyip tekrar yerime geçtim. Sirius çoktan yerine oturmuştu.
Sirius kafasını bana çevirip kaşlarını çattı. "Meissa?" Sesinden ne yaptığımı anlamadığı çok belliydi.
"Regulus Black dediniz efendim, bir şey mi oldu?" Bu adamdan alacağım çok fazla cevap vardı ve bir sey olmaması gerekiyordu.
"Meissa yukarı çık." Dedi Elphinstone.
"Bana babamın yanında emir verme, bana hiç emir verme." Lily'nin yüzündeki sırıtış her şeye bedeldi.
"Regulus'a bir sey olmadı," Diye girdi söze Sirius. "Onun hakkında bir şey mi hatırlıyorsun?" Keşke.
"Beraber olduğumuz bir anı yok zihnimde." Dumbledore'a baktım. "Sadece birkac kesit..." Dumbledore anlayışla kafasını sallayıp hafiften gülümsedi.
"Bay Black'ten hala haber yok. Bunu söyleyecektim."
Barty Crouch'u tekrar bulsam beni Regulus'a götürür müydü? Nerde olduğunu bildiğine emindim fakat Barty'i tekrar nerde bulacaktım ki? Ayrıca bunu Sirius'a anlatmam gerekirdi ve izin vermeyeceğine emindim. Masada iki ölüm yiyen otururken nasıl Yoldaşlık ile alakalı kolayca konuşabiliyorlardı?
Gözlerim Elphinstone'a kaydı. Dikkatlice Dumbledore'u dinliyordu.
Regulus'tan aldığı onlarca aşağılamadan sonra hala nasıl burda durabiliyordu? Ölüm yiyendi, hangi yüzle oturabiliyordu bu masada?
Ya hala ölüm yiyense?
Onu geçtim, Severus'a nasıl güvenebiliyorlardı?
Elphinstone, Regulus'un hayatını kurtarmıştı. Peki ya şu anda hayatının kurtarılmasına ihtiyacı varsa? Veya ölüm bittiyse?
Regulus babama ne ihaneti etmişti?
Elphinstone hala Voldemort'a mi çalışıyordu?
Sonunda toplantı bittiğinde James ve Lily herkese kahve getirmişti.
Umarım Severus veya Elphinstone'unki bol köpüklüdür.
"Düşüncelerin çok bulanık." Dedi Dumbledore kahvesinden bir yudum alırken. "Lily, bu kahveyi ne kadar güzel yaptığını unutmuşum." Lily sadece gülümseyerek karşılık verdi.
"Nasıl bir bulanıklık var?" Dedim. Kahveme şekerini atıp karıştırırken.
"Düşüncelerinin sadece negatif olduğunu görebiliyorum. Onun dışında zihnin boş gibi, hiçbir ses yok. Çok huzurlu." Hıhım, bunu bir de zihnimin içine sor. "Sen Malfoy'un yanındayken," Kurabiyeden bir ısırık aldı. "Düşüncelerin daha pozitif."
"Peki onun düşünceleri?"
"İnan bana, Lucius Malfoy'un geninden gelen bir insanın kuramayacağı cümleler kuruyor beyninin içinde." Aşık civciv. "Şu an bile düşüncelerinin fark edilir şekilde pozitif olduğunu görebiliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygular ve Hogwarts
Fanfic🤞 Umut dalını kesen baltanın sapı da ben olmuştum. Suç bizimdi ancak kuşlar da saftı, hangi kuş kanatları yerine dala güvenirdi? . 1- #Çapulcular 3- #Wolfstar