Regulus Arcturus Black
Neredeyse 3 yıl olmak üzere, Meissayı kedi formunda görmek berbat bir fikirdi. Hem Barty ve Rodolphus'u tehlikeye atmıştım hem de onları bulana kadar Meissa'nın başına gelmeyen kalmamıştı. Üstüne bir de velayet davası... Sirius kafayı yemiş olmalı. Meissaya Crucio laneti yapmaya cesaret eden adama karşı ilk Sirius dava kazanmış, ardından ise ben. Bakanlığa gitmek düşündüğümden daha yorucu olmuştu. Her gören cin gibi bakıyordu, ölsem bile etrafta hayaletim gezebilirdi. Ne diye bu kadar şaşırmışlardı ki sanki? Davayı kazanalı neredeyse 8 ay olmuştu ve ben yine ortalıktan kaybolmuştum. Bir aralar Voldemort'a çalışmanın en güzel yanı da buydu zaten. Gizli saklı iş yapmayı öğreniyordun. Ve ben bir zamanlar sağ kolu olarak bunu çok güzel öğmiştim.
"Regulus, amcan geldi!" Barty'nin sesiyle duraksayıp kapıya döndüm. Amcamla bir süredir irtibat halindeydim fakat yerimi bulmasını beklemiyordum. Hatta kimsenin bulmasını beklemiyordum. Çoğu büyücü iki bina arasında, sadece büyü ile açılan bir ev olduğunu tahmin edememiştir. Gerçi Amcamda bir zamanlar burada yaşıyordu ama olsun.
Üstüme Barty'nin odamda bıraktığı tişörtlerden birini geçirip aşağı indim.
"Regulus!" Dedi bir anda. kaşlarımı çatıp yanına ilerledim. "Nasıl buldun burayı?" O bulduysa başkasının bulması da olanaksız değildi. Sirius yokken herhangi bir korumam yoktu ve bir ölüm yiyenin veya bakanlıktan herhangi birinin beni bulması ölümüm demekti. Evde bir tane Hortkuluk ve diğer Hortkulukların listesini saklıyordum. Herhangi bir aramada ortaya çıkarsa kesinlikle bu sefer biterdim.
"Sirius.." Dedi. Nefes nefese kalmıştı ve konuşması zorlaşıyordu.
"Ne olmuş abime?" Korkmadığımı söyleyemezdim. Bellatrix dışardaydı ve herkes biliyordu ki ilk hedefi Sirius olacaktı. "Regulus, Sirius tehlikede. Meissa da öyle." Tamam, artık gerçekten ölesiye korkuyordum. Soluklansın diye oturmasını sağlayıp bir bardağa su doldurdum ve uzattım.
Uzaktan müdahale edebilirdim yine, her zaman yaptığım gibi.
"Uzaktan müdahale etme taraftarı olduğunun farkındayım Regulus fakat bu sefer olmaz. Bakanlıktan geliyorum, Meissa ve okul arkadaşları kapana kısılmış halde. Voldemort hala Küçük Potter'ın zihnine girebiliyor. Onları bakanlığa gönderdi, Yoldaşlıkta bakanlığa gidiyor. Kötü haber, Voldemort'un asıl isteği kehanet değil. Narcissa Sirius için cinayet planladı. Esrar Dairesinde." Pekala, bu sefer gerçekten uzaktan müdahake edemezdim. Elimden sadece Seherbazları Bakanlığa yönlendirmek gelirdi fakat bu Sirius'u kurtarmaya yetmezdi. Voldemort'u durdurmak için binlerce Seherbaza ihtiyacım vardı. Hepsini toplayabilirdim ama zamanında orda olmalarını sağlayamazdım. Barty ve Rody'i de tehlikeye atma gibi bir planım yoktu. Zaten işim Voldemort'u durdurmak değil Sirius ve Meissayı bugün güvende tutmaktı
Ayağa kalkıp hızlı adımlarla odama girdim. Tek başıma iki kişiyi güvende tutamazdım, özellikle bir arada değillerse. Meissa da Gölge olduğunu varsayarsak o Sirius'tan daha güvendeydi. Hızla üstümdeki tişörtü çıkarıp gömlek giymeye başladım. Pek zamanım olmayabilirdi. Yeleği de üzerine geçirdikten sonra hızlı adımlarla aşağı döndüm.
"Ben çıkıyorum." Dedim kapıya ilerlerken, evin içine cisimleme yapılamazdı. Veya içerden dışarı.
"Ben de geliyorum." Dedi Alphard. Peşime takılırken Rody ve Barty de ilerlemeye başladı.
"İkiniz gelmiyorsunuz. Seherbazlara benim adıma haber verin, Esrar Dairesinde olacağım."
"Kendimizi tehlikeye atacak bir şey yapmayı-" Dışarı çıkıp Alphard'ın koluna dokundum ve hızlı biçimde cisimlendik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygular ve Hogwarts
Fanfiction🤞 Umut dalını kesen baltanın sapı da ben olmuştum. Suç bizimdi ancak kuşlar da saftı, hangi kuş kanatları yerine dala güvenirdi? . 1- #Çapulcular 3- #Wolfstar