Her zaman umduğumuz biçimde olmasa da, kaybettiğimiz şeyler bir şekilde bize geri döner
~Luna Lovegood~
"Nasıl hissediyorsun?" Bu sorudan nefret ediyorum... Nasıl hissettiğimi size özetlemek gerekirse, bir sürü kocaman makineye borularla bağlıyım. Burdan kalkamıyorum. Ne zamandır burda olduğumu bilmiyorum. doktorlar haricinde kimseyi görmüyorum... Beynimdeki bu küçülmenin nedenini öğrenmeye çalışıyorlar. Sürekli uyutuluyorum ve hep yorgun hissediyorum... "Yorgun hissediyorum ama uykum yok... Fiziksel olarak değil sanırım ruhsal olarak yorgunum. Neden onları göremiyorum? Tam olarak kaç gündür burda olduğumu bilmiyorum, Şuan gece mi gündüz mü bilmiyorum, sevdiğim şeyleri yapamıyorum veya sevdiğim kitapları okuyamıyorum... Nasıl hissetmem gerektiğini de bilmiyorum ki" kadın hiç tepki vermeden önündeki kâğıda bir şeyler yazmaya başladı. "Sende takmıyorsun ki beni..." cevap vermemeye devam etti. Sirius'u özledim, regulus'u özledim, james'in saçma sapan esprilerini özledim, lily'nin her konu hakkında fikri olmasını özledim, remus'un dolunaydan sonra çocuk gibi oluşunu özledim..."Bay black, kızınızın yaşayabileceğini düşünmüyorum.. ama izninizle üstünde bir kaç deney yapabiliriz. Bunları yaşayan insanları kurtarabiliriz veya en azından ne yapacağımızı öğrenebiliriz" Sirius ne diyeceğini bilemiyordu. Ilk cümleyle dolan gözlerini hafifçe sildi ve konuşmaya başladı "Deneyler ona zarar verecek mi?" Adam derin bir nefes aldı. Sirius'un vereceği cevaptan korkarak "Malesef evet, ölümünü hızlandırabilir... ama sonuçta bir sürü insanın hayatını kurtarabilir?-" Remus adama döndü ve sinirle "Ne demek ölümünü hızlandırabilir?! Buraya yatmadan önce bir sürü doktor umut olduğunu söyledi ve şimdi tek doktorun dediğine mi inanacağız? Hadi ama sirius, bir sürü doktor bulabiliriz kocaman bir mirasın var!" Sirius çaresizce yere bakarken kafasını biraz kaldırıp remusa baktı. Küçük bir heyecanla "Kurtarabilir miyiz?" Diye sordu. Remus güven verici şekilde gülümsedi ve saçlarına öpücük kondurdu. "Tabii ki de gerekirse bütün doktorlara gideriz" james arkadan destek vermek için siriusun sırtını sıvazladı "Elbet bir çözümü vardır dostum..." Lily gaza gelmiş olacak ki biraz fazla bağırdı "ama önce bu siktiğimin yerinden Meissayı çıkaralım!" Herkes şaşırmışcasına lilye baktı. Küfür etmesi alışık bir durum değildi fakat Siriusu gaza getirmişti.
Bu gün kan almak için gelen nerdeyse 6. Hemşireydi bu... ne yapıyorlar bu kadar kanı? "Istemiyorum.." kadın bana dönüp kaşlarını çattı. "Canım acıyor kan almanızı istemiyorum..." doğrulmaya çalıştığımda kadın yanıma ilerleyip omuzlarımdan tuttu ve yatağa bastırdı. Canımı acıttığı için kolunu tutup sıkabildiğim kadar sıkmaya başladım. Kadının bağırmasıyla içeri 2 tane daha doktor girdi ve biri sakinleştirici iğne vurdu. Gözlerim tekrar kapanmaya başladı ve bilincim kapandı...
"O iyi mi?"
"Sanırım, bilinci hala kapalı.."
"Gözleri çok çökmüş..."
"Iyi olacak"
"Umarım..."Gözlerimi açıp tavana baktım. Burası fark bir yerdi ve bilincim uzun süre sonra ilk kez bu karar yerindeydi. Direk doğrulup etrafıma bakındım. "Baba?" Bana gülümseyerek bakan siriusa uzanıp sıkıca sarıldım. Ellerini saçlarımın arasına daldırdı ve yavaşça okşamaya başladı "bebeğim..." uzun bir sessizlikten sonra konusmaya devam etti "Acıyor mu?" Biraz geri çekilip sürekli kan aldıkları koluma baktım. Morarmıştı. "Acıyor.." gözlerimi kolumdan çekip siriusa baktım. "Ama yanımdasınız, yani beni tekrar onlara bırakmayacaksınız değil mi?" Korku dolu sesimle soruları sorarken sirius güven verici şekilde gülümsedi, ellerimi tutup alnımı öptü. "Bırakmayacağım. Bak sana yeni kıyafetler aldım. Hadi içerde giy" ellerimi yavaşça bıraktı. kafamı hızla hayır şeklinde salladım. "Lütfen... yanımdan ayrılma" ellerini tekrar sıkıca tuttum. "Oh, peki" gülümseyip odaya geçtik. Siyah üstünde "Black" yazan bir kazak ve siyah bir pantolon giydim. Aynadan saçlarıma baktım... banyoya girmeme izin vermiyorlardı. Iğrenç gözüktüğümü/koktuğumu fark edince yüzümü ekşittim. "Iğrenç gözüküyorum..." saçlarımdaki tokaya uzanıp açtım ve yağlı saçlarıma baktım. Sirius, "hala tanıdığım tüm kızlara tek atabilirsin" diyip hafifçe güldü.
"dalga geçmiyorum... duşa girmek istiyorum"
"Evden biraz uzaktayız ama yanda otel var istersen gidebiliriz?"
Kafamı evet şeklinde salladım ve hastaneden çıktık. Etrafima bakınıp derince bir nefes aldım "Merlin, dışarıyı özlemişim..." james arkadan gülerek "Otele kadar yarışa var mısın?' Jamese döndüm "Bu soruyu sen sormadın bende duymadım" diyip koşmaya başladım. Arkadan "Fazla koşma düşeceksin!" diye bağırdı sirius. Klasik baba lafı.. "Ediyoru-" jamesin beni arkaya doğru çekmesiyle geçen arabayı fark etmiştim. Beni kucağına alıp konuşmaya başladı "Çok güzel dikkat ediyorsun bebeğim." Otele girip oda aldık. Sirius, remus ve ben aynı odada lily ve james aynı odada kalacaktı. Odaya çıkmamızla ilk yaptığım şey sıcak bir duş almaktı... fazlasıyla iyi geldi. Üstümdeki yorgunluğu, bıkmıştığı, tükenmişliği alıp götürmüştü resmen... duştan çıkıp üstümü giydim. Uzun süre sonra tekrar sirius yanıma gelip saçlarımı taramaya başladı. Sürekli özlemle kokumu içine çekip saçlarımı okşuyordu. Yaklaşık 2 saat civarında remusta siriusta yorgunluktan uyuyakalmıştı ben ise odada gezinip eşyaları incelemeye başladım. Arkamdaki hissettiğim soğuklukla titredim kafamı biraz kaldırdım. Arkama bakacak cesaretim olmadığı için dönemedim. Karşımdaki aynadan kendime baktığımda arkamda garip bir şey olduğunu fark ettim. Değişik bir şey... insan olmadığı gayet açık bir şey.. alnında küçük omuzlarında ise büyük birer parlak yuvarlaklar vardı. Benden uzundu yuvarlama yapmak gerekirse kafam çenesine geliyordu. Arkamı dönüp kafamı biraz yukarı kaldırmamla göz göze geldik. Içimdeki üşümeyi hissedebiliyorum, içimde sanki bir fırtına kopuyormuşcasına bir soğuma var. Varlığımsı şey elini uzatıp yanağıma dokundu. Elleri bir buz gibi soğuk, bir taş gibi sertti. Kısa bir süre öyle kaldıktan sonra elini çekti ve uzaklaşmaya başladı. Pesinden ilerlediğimi görünce bana bakıp eliyle gel gibisinden. Peşinden ilerlediğimde otelden çıktı. Boş ve soğuk sokaklarda öylece peşinden ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygular ve Hogwarts
Fanfiction🤞 Umut dalını kesen baltanın sapı da ben olmuştum. Suç bizimdi ancak kuşlar da saftı, hangi kuş kanatları yerine dala güvenirdi? . 1- #Çapulcular 3- #Wolfstar