Doctor | Hyunlix

Bu iş eğlenceli olmaya başladı

Seans 2

"Bakın bay Hwang bu saatten sonra sizden bir ciddiyet bekliyorum. Siz bana bir ücret ödüyorsunuz ben de size bu ücretin karşılığını vereceğim tamam mı?"

Hyunjin'in pijamalarımla dalga geçtiği ilk 5 dakikayı geride bıraktıktan sonra bu isteğimi en ciddi ve itiraz istemez sesimle söylemiştim. Çünkü vicdanen rahat değildim. Onlar bana bir ücret ödüyor ve ben 0 ilerlemeyle Hyunjin'i gönderiyordum. 

"Bak sana söylüyorum bu ücretin karşılığını farklı şekillerle ödeyebilirsin bu yol beni çok kesmiyor."

Ne kadar saçma olsa da söylediğini gözlerinin içine bakarak dinledim ve sözünün bitmesini bekledim. Burada zor olan şey Hyunjin'i tedavi etmek değildi. Hyunjin'i doğru düzgün bir tedaviye yönlendirmekti.

"Bakın bay Hwang madem buraya geliyorsunuz sizden bir iyilik istiyorum." Alaylı gözleriyle devam et der gibi bana baktı. "Size bazı sorular soracağım ve bu sorulara geçiştirmeden cevap vereceksiniz."

Derin bir nefes verdi ve yaslandığı yerden kalkarak odada turlamaya başladı. Hiperaktif falandı galiba. "Bir şartla."

Eğer saçma bir şart değilse seve seve kabul edebilirdim çünkü artık Hyunjin'i dize getiremiyordum. Masama ellerini koydu ve yukarıdan oturmuş ellerini masada birleştirmiş olan bana baktı.

Ah ben bu bakışı biliyordum. Bu arsız bakışların altından kesinlikle mantıklı bir istek çıkmıyordu. "Seni bir kere öpmeme izin vereceksin."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Sinirlendiğimi yüzüme yansıtmamaya çalışıyordum ama artık pek de başarılı olamıyordum. "Yerinize oturun."

Sen bilirsin der gibi omuzlarını silkti ve koltuğa geri oturdu. Cebinden sigara paketini çıkartınca gözlerim büyüdü. "Bay Hwang burada sigara içmek yasak."

Yaktığı sigaranın dumanını içine çekip odaya üfledi ve sinir bozucu şekilde sırıttı. Kafayı yiyeceğim gerçekten kafayı yiyeceğim. Beni sinirlendirmeye çalışıyordu. Seansı bitirmemi ve Minho'ya onu bir daha getirmemesini söylememi istiyordu.

Daha tam olarak neyi olduğunu bile bilmiyordum ilk defa bir hastanın tedavisinde bu kadar zorlanıyordum. "Bay Hwang lütfen sigaranızı dışarıda için ve öyle gelin."

Başını olumsuz anlamda iki yana salladı. "Süre biter." Çok umrunda sanki. Tek amacı beni sinirlendirmekti. "Uzatırız bay Hwang bugün başka hastam yok bay Hwang o yüzden bay Hwang lütfen şimdi çıkın bay Hwang ve sigaranızı içip öyle gelin bay Hwang!"

Sinirimi istemsizce hem sesime hem de sözlerime yansıtmıştım. Ben kendimi ve sinirimi kontrol etmenin eğitimini bile almıştım ama Hyunjin her şeyi yerle bir ediyordu.

"O zaman sen de benimle iç."  İlk başta itiraz edecektim ama aklıma güzel bir fikir gelince dişlerimi göstererek içten bir gülüş attım. Hyunjinse gülerken beni izliyordu. "Bak ne diyeceğim istersen seansa sahilde devam edelim." Tek kaşını kaldırarak sorgularcasına baktığında devam ettim. "Açık havada daha rahat hissedebilirsin."

Aklına yatmış olacak ki başını olumlu anlamda salladı. "Üstümü değiştirip geliyorum siz dışarıda bekleyin."

Hyunjin cazip bir gülüş atıp konuşacağı sırada elimle ağızını kapatıp konuşmasını engelledim. "Dışarıda bekleyin bay Hwang."

Elimi çektiğimde gülümseyip dışarıya çıktı. Gülümsemek dediğime bakmayın yine o şerefsiz gülüşlerinden biriydi işte.

Masamın yanındaki küçük dolapta bıraktığım yedek bir iki parça kıyafete baktım. Siyah bir pantolon ve beyaz bir gömlek vardı. Kravat da vardı aslında ama nedense takmak istememiştim.