Özel bölüm

7.3K 542 679
                                    

"Bana ilk geldiğinde 17 kişiliğin olduğunu öğrenmiştik öyle değil mi?"

Karşımda gülümsemesiyle ışık saçan kıza baktım. Vücudundaki rahatlamayı hissedebiliyordum. Sonunda kendisini bulmuştu ve bu hayatındaki en önemli şeydi onun için.

Başını olumlu anlamda sallayınca konuşmama devam ettim.

"Şimdi ise sadece bir kişiliğin var. O da sensin işte. Sonunda kendini buldun. Bunun ne kadar değerli olduğunu asla unutma. Bu beden senin ve senin zihnin de sadece sana ait. Başka hiçbir şeyin onu ele geçirmesine izin verme. Başrol sensin."

Başını olumlu anlamda sallayıp ayaklandı ve bana gülümseyerek elini uzattı. Uzattığı elini sıkıp gülümsemesine karşılık verdim.

"Teşekkürler doktor Lee."

"Bir sorun olursa beni istediğin zaman ziyaret edebileceğini biliyorsun."

"Tabiki biliyorum."

Güven veren bir tebessümle ona kapıya kadar eşlik ettikten sonra odadan çıktığı anda koltuğa uzandım.

Çok fazla yorucu bir gündü çok ağır hastalarım gelmişti. En son gelen kız da iyileşmişti artık. Bana ilk geldiğinde 17 kişiliğinin olduğunu söylemişti. Hepsini tek tek tanımak karakterlerle konuşmak onları göndermeye çalışmak o kadar zordu ki... Neyse ki kızın da isteğiyle bunu başarmıştık.

Görüşmeyeli uzun zaman oldu değil mi? Yazar buralara gelip bizi anlatma zahmetine asla girmiyor. Bu yüzden aramız da açık kaldı biraz.

Neler olduğunu sorarsanız Jisung ve Minho çok tatlı bir erkek çocuğu evlat edindiler. Seungmin ve Chris tatil için Paris'e uçtular. Jeongin ve Changbin de çocuk sahibi olmayı istemediklerini tamamen hayatlarını birbirlerine adamayı düşündüklerini söylediler. Bu yüzden hala aynı şekilde en son nasıl bıraktıysanız öyle yaşıyorlar.

Yujin büyüdü aklının çoğu şeye erebileceği bir yaşta bu yüzden üzerimizden biraz yükün kalktığını hissetmeye başladık. O artık küçük bir bebek değildi bir şekilde sorumluluk alabilecek bir yaştaydı.

Hyunjin ve ben... Bize inanamadığımı söylemek istiyorum. Yıllar geçti ama hala ilk zamanlarda gördüğüm kadar heyecanlanıyorum her gördüğümde. Beni her öptüğünde ilk zamanki heyecan ve his asla kaybolmuyor. Bu nasıl mümkün olabilir bilmiyorum ama ona olan aşkım her gün daha da alevleniyordu.

Birini bu kadar sevmek beni korkutmuyor değildi açıkçası. Çünkü bir şeyi ne kadar yüksekte yaşarsanız, düşüşünüz o kadar acı verici olur fakat bunu sorun etmiyorum. Çünkü bizim bir düşüşümüz olmayacak.

Bu arada söylemeyi unuttum. Hyunjin gerçekten ismi duyulan bir oyuncu oldu. Sokakta gezerken şapkasını ve maskesini takmak zorunda kalacak kadar tanındı hatta. Bunu başaracağından emindim. Ondaki ışık bir yıldız ışığı kadar parlaktı çünkü.

Odamın kapısı açılınca kimin geldiğine bakma gereği bile duymadım. Kapımı çalmadan içeri giren bir tek kişi vardı çünkü. Yıllar geçmişti çok şey değişmişti ama bu huyu asla değişmemişti.

"Aman tanrım bu Hwang Hyunjin benim ofisimde ne işi var!!??"

Hyunjin kahkaha atıp kapıyı kapattı. Hemen ardından şapkasını ve maskesini çıkartıp masanın üzerine bıraktı.

"Hmm bir aşk filmi çekimi olacakmış ve başrolünde bir doktorun oynaması gerekiyormuş."

Yüzündeki sırıtışla yanıma gelip yattığım koltuğa oturdu ve saçlarımı okşamaya başladı.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin