Görüşürüz doktor

12.9K 1.1K 2.2K
                                    

"İlk hasta Hwang Hyunjin bugünün en neden geldiği belirsiz kişisi. Bugünün en yorucu hastasıysa son hastan. Çoklu kişilik bozukluğu sebebiyle geliyor önceki gittiği psikologdan aldığım bilgilere göre tam 17 kişiliği var."

Çoklu kişilik bozukluğu demek. İlgi çekiciydi. Böyle vakalar beni heyecanlandırıyordu. İşimin bana kazandırdığı en büyük fayda bir sürü farklı insanın hayatında olumlu bir iz bırakmaktı. 17 karakteri tanımak zor olacaktı ama başarabilirdim.

"İlk hastanın randevusu saat kaçta?" Elimde tuttuğum kupayı dudaklarıma götürerek ufak bir yudum aldım ve yaslandığım masayla birlikte Jisung'un bilgisayardan randevu saatlerine bakmasını bekledim.

Odaklandığı bilgisayardan bir süre sonra gözlerini ayırdı ve bana baktı. "İlk hasta 9.30 da."

Saate baktığımda randevu saatine 10 dakika kaldığını fark ettim. Kupanın dibinde kalan kahveyi kafama diktim ve hızlıca hastaları karşıladığım ama ofis olarak adlandırmak istemediğim odaya ilerledim.

Kısa bir masa düzenleme seansından sonra hastaya saygıdan dolayı aynanın karşısına geçtim ve zaten düzgün olan saçımı biraz daha düzelttim. Beyaz gömleğimin de yakasını düzeltip masamın başına geçtim.

Artık ciddi bir psikolog olma zamanı gelmişti. Her sabahki gibi.

"Minho defol git işte beni buraya getirmen yetmiyormuş gibi bir de velim gibi peşimden geliyorsun." Duyduğum cümleyle konuşulanları daha iyi duymak için kulak kabarttım fakat fazla bir şey duyamamıştım.

Minho mu? Bu isim tanıdık geliyordu ama fazla çıkaramamıştım sanki. Randevu saatine bir dakika kala iş telefonu çaldı. Açıp kulağıma götürdüm.

"Doktor bey bay Hwang geldi dilerseniz odanıza alabilirim." Jisung'un hastalar geldiğinde bir anda ciddiyete bürünmesine asla alışamayacağım. "Bekliyorum."

Telefonu kapatıp elimde durmadan çevirdiğim kalemi masaya bırakmamla içeri birinin dalması bir oldu. "Beyefendi ilk önce kapıyı çal-"

Pembe saçlı çocuk Jisung'un sözünü yarıda keserek kapıyı kapattı. Dün geceki pembe saçlı çocuk. Demek Hwang Hyunjin sendin.

Seans -1-

"Hmm yaşlı bir şey beklemiştim buraya gelmek daha eğlenceli olabilir." Söylediği derin ima bulunduran söz beni ne kadar rahatsız etse de işim gereği yüzüme yansıtmadım ve ifadesiz bir şekilde yüzüne baktım.

Elimle masamın yanındaki koltuğu gösterip gülümsedim. "Dilerseniz şöyle oturabilirsiniz."

Yüzüne pek hoş olmayan bir gülüş takıp kendinden emin adımlarla koltuğa geçti ve bacak bacak üzerine attı. Ne kadar arsız bir tipti bu böyle.

"Bak doktor buraya kendi isteğimle gelmedim. Öyle çok bir iyileşme ihtiyacı da hissetmiyorum. İyileşmem gereken konu ne onu bile bilmiyorum. Üstelik ben deli falan da değilim Minho neden zorla beni buraya getiriyor anlamıyorum."

Minho dün akşam Hyunjin'i ayıltmaya çalışan çocuktu. Böyle birine söz geçirebiliyorsa çok değer verdiği biri olmalıydı.

"Deli diye adlandırdığınız kişiler hayatını düzene sokmak için çabalayan insanlardır bay Hwang. Biz psikologlar bu insanlara yardım etmekle yükümlüyüz."

Umursamaz bir gülüş atıp "Thh." Sesi çıkarttı. Ayağa kalkıp odanın içinde tur atmaya başladı. Hyunjin'e direkt olarak baktığımda hayatından memnunmuş gibi davranan ama aslında içinde kimseye açmadığı yaraları olan küçük bir çocuk görüyordum. Teorim ne kadar doğru bunu zamanla öğrenecektik.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin