Sadece onun yüzü

9.2K 718 997
                                    

Pencereden sızarak yüzüme yansıyan güneş ışığıyla gözlerimi araladım. Burnuma sinen aşık olduğum koku yanımdaki kişiyi ona bakmasam da tanımamı sağlıyordu.

Başım omuzunda, tek elim de çıplak olan göğüsündeydi. Başımı kaldırıp pembe saçları yüzünü bir battaniye misali örten çocuğa baktım.

Derin uyuduğunu hissedebiliyordum. Nefesi çok derin ve düzenliydi. Yavaşça doğrulup yüzündeki saçları geriye attım ve alnına çok hafif bir öpücük kondurdum.

Uyurkenki hali kişiliğinden çok farklıydı. O kadar masum görünüyordu ki anlatamam.

Üzerimizdeki battaniyenin benim tarafmdaki kısmını açıp yataktan çıktım ve Hyunjinin üzerini iyice kapattım.

Odama gidip giyecek birkaç parça bir şey aldım ve banyoya girdim. Suyu ılık yapıp güzel bir duş aldıktan sonra bornozumu giyip saçlarımı kuruttum.

Neyse ki saçlarım şekil vermeye çalışmasam bile kolay şekil alıyordu o yüzden çok uğraşmama gerek kalmıyordu.

Kurutma makinesinin fişini çekip dolaba koydum ve üzerimi giyinip odadan çıktım.

Hyunjin büyük ihtimalle hala uyuyordu o yüzden hiç salona uğramadan mutfağa geçtim. Kahvaltı için birkaç bir şey hazırlamam gerekiyordu.

Bugün saat üçten sonra iki seans vardı o yüzden üçe kadar rahattım. Dolabın kapağını açtığımda bir hiçle karşılaşmayı beklemiyordum açıkçası. Resmen dolapta hiçbir şey kalmamıştı.

Gözlerimi devirip dolabı geri kapattım. Bir kere de düşün Jisung. Bir kere de şu evde bir şey eksik mi diye düşün benim salak kardeşim.

Mecbur markete gidecektim. Üzerimdekileri değiştirmeye gerek yoktu zaten bir Lee Felix klasiği olan siyah eşofman takımımı giymiştim.

Salona gidip koltukta hala mışıl mışıl uyuyan Hyunjinin saçlarını okşadım. "Bebeğim." İlk seslenmemde gözlerini yavaşça aralayıp kısık gözlerle bana baktı. Ayılmaya çalışır gibi bir hali vardı.

"Efendim." Hala tam açmadığı gözleriyle bana cevap vermeye çalışınca gülümsedim. Bebek gibiydi. "Kahvaltı için bir şeyler almam lazım dolapta bir şey kalmamış. Haberin olsun diye söyledim ben gelene kadar uyursun."

"Seninle gelmemi ister misin?" Sesi aşırı derecede uykulu çıkıyordu. SENCE BEN SANA KIYABİLİR MİYİM APTAL?!?!

"Market hemen aşağıda ben hallederim sen uyumana bak." Başını hafifçe onaylar anlamda sallayıp gözlerini kapattı.

"Dikkat et." Dudağını öpüp ayaklandım ve arabayla evin anahtarını alıp evden çıktım. Aslında market yürüme mesafesindeydi ama poşet taşımaya üşeniyordum.

Arabaya binip çalıştırdıktan sonra markete doğru sürmeye başladım. Neyse ki erken kalkmıştım yoksa senasları kaçırmamak için yedi yirmi dört saati kontrol etmek zorunda kalırdım.

Jisunga da söyleyip annemleri aramalıyız. Uzun zamandır ne aramıştık ne sormuştuk.

Markete geldiğimde köşeye bir yere arabayı park edip indim. Hızlıca içeriye girip market arabası aldım ve kahvaltılık bir şeyler almaya başladım.

Karışık meyve suyu almak için meyve sularının olduğu reyona gidecektim ki market arabasına birisi karışık meyve suyu atmıştı. Kim olduğuna baktığımda kalp çarpıntım istemsizce kendini göstermeye başladı.

"Sen çok seversin karışık meyve suyu." Tanrım yeter artık ben bu çocukla uğraşmak istemiyorum. Meyve suyunu arabadan alıp Woojinin eline tutuşturdum ve başka bir şey bakmadan hızlıca kasaya ilerlemeye başladım.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin