Çünkü beni seviyorsun doktor

9.9K 883 1.4K
                                    

Chris

Dolaptan kalın bir hırka alıp üzerime geçirdim ve odadan çıkıp merdivenleri sessizce inmeye başladım. Tamam pek sessiz sayılmazdı.

Kamp ateşini söndürdükten sonra eve gelmiştik ve herkes uykusu geldiği için odalarına çekilmişti. Hyunjin Minho'yu dövebildi mi dediğinizi duyar gibiyim.

Dövdü ama çok değil Minho da onu dövmeye başlayınca dayak yememek için affetmiş gibi yaptı.

Hepimiz odalara çekilmiştik evet ama Seungmin biraz daha kalmak istemişti. Ben bu fırsatı kaçırır mıyım? Sanmam. Eğer yanında kalmak isteseydim izin vermezdi o yüzden eve uyumak için gitmişim ama uyku tutmadığı için yanına gelmişim gibi yapacaktım.

Salonun önünden dış kapıya yönelecekken gözüm istemsizce aralık olan Hyunjin ve Felix'in odasına yani salona takıldı. Hafif aralık olan kapıyı biraz daha aralayıp gülümsedim. Çok güzel görünüyorlardı. Hala nasıl sevgili değiller anlamış değilim doğrusu.

Felix Hyunjin'in koluna sarılmış başını da omuzuna yaslamış hafif aralık olan ağızıyla uyuyordu. Hyunjin'se tek elini Felix kavradığı için tek koluyla Felix'in bedenini sararak sahiplenici bir tutuş sergilemişti.

İkisinin de birbirinden hoşlandığı çok belliydi ama öyle oluyordu işte. Onları da anlıyorum. Ben de Seungmin'den hoşlanıyorum hatta hoşlanmaktan çok daha fazlası vardı içimde Seungmin'in de bana karşı boş olduğunu sanmıyorum. İkimiz de bunun farkındaydık ama bizi bekleten bir şeyler vardı. Her şeyin zamanı vardı.

Diyeceksiniz ki o zaman ne zaman? O zamanın belli bir süresi yok belki şimdi de olabilir belki bir yıl sonra da...

O zamanı sen içinde hissediyorsun. Kendini ne kadar zorunlu tutarsan zaman da o kadar uzar. Karşındakine onu sevdiğini söylemek zorunda olduğun için söylemezsin "Seni seviyorum." Cümlesini. İçinden geldiği için söylersin... Ne kadar basit görünüyor değil mi? İki kelime tek cümle. Ama öyle değildi işte. O iki kelime içinde o kadar çok anlam taşıyordu ki yeri geldiğinde içinden söylemeye bile cesaret edemiyordun.

Bir insan gerçekten sevdiyse bunu anlar. Eğer gerçekten sevdiysen bu cümlenin içinde yatan anlamları bulabilirsin. Eğer daha önce hiç sevmediysen ya da sevginin ne olduğuna dair hiçbir fikrin yoksa evet... Bu sadece iki kelimelik sıradan bir cümle.

Düşüncelerimden sıyrılıp salona girdim. Hyunjin ve Felix'in üzerlerinden attıkları yorganı alıp üstlerini örttüm. Felix'in saçlarını okşayıp başına küçük bir öpücük kondurdum ve yavaşça odadan çıktım.

Evden çıkıp kapıyı kapattıktan sonra ateş yaktığımız yere doğru yürümeye başladım. Zaten evin çok yakınlarındaydı bir dakika bile sürmeden varmam mümkündü.

Soğuk yüzünden ağızımdan çıkan duman karanlık havayla buluşuyordu. Dışarısı çok kasvetliydi ve ben böyle görüntülere bayılırım.

Görüş açıma Seungmin girince tam gülümseyecektim ki yanında oturan kişiyi görünce damarlarımdaki kan resmen fokurdamaya başladı. Bu orospu çocuğunun burada ne işi var? Bu orospu çocuğunun Seungmin'in yanında ne işi var?

Adımlarımı hızlandırıp neredeyse yanlarına geldiğimde ikisinin de bakışları bana döndü. Woojin tam gevşek gülümsemesinin ardından konuşacaktı ki yakasından tutup sürükleyerek arkasındaki ağaca süratle çarpmasını sağladım.

"CHRİS NE YAPIYORSUN?" Seungmin'i duymazdan gelerek Woojin'in gülen suratına nefretle baktım. "Ne işin var lan senin burada orospu çocuğu!"

Cevabını beklemeden yüzüne en sertinden bir yumruk geçirdiğimde yüzünü tutarak yere çöktü ve bir süre öyle bekledi. Seungmin beni tutarak bir şeyler söylüyordu ama duymuyordum bile. Bu şerefsizi görünce aklıma sadece Felix'e yapmaya çalıştığı şey geliyordu.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin