Doctor | Hyunlix

Beni yönlendiren başka biri var

"Kankacığım kusura bakma da aşırı büyük şerefsizlik yapmışsın." Chris büyük bir mahcubiyetle oynadığı parmaklarından başını kaldırıp derin bir nefes aldı ve Jisung'u onayladı. "Haklısın büyük şerefsizlikti."

Yaptığı şeyden pişman olduğu belliydi ama ne kadar pişman olursa olsun bu yaptığı hatayı örtmüyordu. "Nasıl affettirebilirim ki ona kendimi?"

Jisung Chris'in omzuna iki kere destek verircesine vurup başını salladı. "Ben olsam siksen affetmezdim."

Chris'in zaten bozuk olan moralini daha çok bozan Jisung'a göz devirdim. Seungminle Chris birlikte oldukları sıralarda Chris Seungmin'i arkadaşıyla aldatmış.

Bir anlık nefsine hakim olamama olarak adlandırdığımız bu aldatma Seungmin'i doğal olarak büyük bir şekilde yıpratmış.

İlk seansta Seungmin'in anlattığına göre Chris'e karşı büyük bir aşk duyduğu için onun ve anılarının bulunduğu şehirde daha fazla yaşayamayacağının farkına varmış ve Seul'e taşınmış. Fakat Chris'in bu büyük aşktan haberi yok sadece aralarında normal sıradan bir ilişki olduğunu düşünüyormuş.

Ne Seungmin'in onu bu denli sevdiğinden haberi var ne de doğduğu ve büyüdüğü şehri Chris için bıraktığından haberi var. Gizlilik hakları yüzünden Seungmin bana izin vermediği sürece Chris'e bunların hiçbirini anlatamam.

Chris de Seungmin'i gördükten sonra nedeni bilinmez bir şekilde büyük bir pişmanlık yaşadı. Şu ansa boş boş Seungmin'e kendini nasıl affettirebileceğini düşünüyor. Seungmin'i gerçekte ne kadar kırdığını bilmeden hem de.

Seungmin'in sakin bir kişiliği vardı. Şu sıralar depresif bir havada olmasına rağmen oldukça samimi ve sıcak kanlıydı. Depresif olmasının sebebiyse kendisini fazla yalnız hissediyordu.

"Sen bu çocuğa kendini affetirmeye neden bu kadar taktın?" Asıl merak ettiğim soru buydu. Hala ona karşı bir şeyler hissediyor gibi hissetmiştim. "Eğer sadece suçluluk psikolojisiyse Seungmin'i umutlandırabilirsin bu onu daha çok üzer. Eğer ona karşı bir şey hissediyorsan onu çok zorlamadan kendini affetirmeyi deneyebilirsin."

Jisung beni onaylayınca Chris'in ağızından büyük bir oflama çıktı. "Bilmiyorum."

Seungmin üzülmeye çok müsait bir yapıya sahipti. Eğer tekrar Chris'e karşı bir şeyler hissetmeye başlarsa ve Chris karşılık vermezse bu onu daha çok üzer.

"Neyse sizin aşk meşk işlerinizle uğraşmak istemiyorum ben odama çıkıyorum."

Merdivenleri üçer beşer çıkıp odama yöneldim. Odaya girince kendimi direkt yatağa attım. Aşırı yoğun bir iş günüydü ve ben fazlasıyla yorgundum.

Telefonuma gelen bildirimle birlikte elimi cebime attım. Gelen bildirime baktığımda Hyunjin'den mesaj geldiğini gördüm.

Kaşlarımı çatıp yatakta oturur pozisyona geldim ve mesajı açtım. Neden heyecanlandığımı sormazsanız sevinirim.

Hyunjin:

Dudaklarının tadı.. hmm hala hissediyorum. Ben değil de sen öpünce daha güzel oluyormuş sanki. Bunu tekrarlayalım ;)

Mesajı okur okumaz büyüyen gözlerimle yatakta yerimde zıplamaya başladım. Ses çıkmasın diye yastıkla ağızımı kapatıp büyük bir çığlık attım. Tanrım kafayı yiyeceğim.

Zıpladığım için bozulan saçlarımı düzeltip telefonumu aldım ve Hyunjin'e yanıt verdim.

Siz: