Çok güzel gülüyorsun

11.3K 1K 1.8K
                                    

Chris'in gelişi üzerinden tam bir hafta geçmişti. Klinik bir hafta içinde bayağı yoğun olmuştu. Neyse ki Chris gelmişti ve artık işler daha rahat ilerliyordu. Randevulara iki kişi çok rahat yetişiyorlardı. Chris randevulara bakarken Jisung temizlik işiyle uğraşıyordu bazen de tam tersi...

Karşıma çok garip vakalar çıkmıştı. Narsistler, çoklu kişilik bozukluğu olan insanlar, katatonik şizofreni hastaları, ailevi sıkıntı yaşayanlar, zorbalık görenler gibi bir çok kişiyle konuştum. Bunların bazıları eski hastalarımdı bazılarıysa yeni.

Hyunjin bu hafta iki seansa da gelmemişti. Sebebini sormalıydım çünkü ben onun doktoruyum. Evet gelmesini istemiyor olabilirdim ama işler keyifle yürümüyordu ne yazık ki. Ben doktorsam istesem de istemesem de onu tedavi etmek zorundaydım.

Çatıdan gelen ve kulakları neredeyse tıkayan sonbahar yağmurunun sesi beni gülümsetmişti. Yağmur sesini ve yağmurun kendisini her zaman çok sevmişimdir.

Kolay kolay hasta olmayan bir yapıya sahip olduğum için dışarı çıkmaya karar vermiştim. Karanlıktı ama sorun değil yağmurun altında yürümek iyi gelirdi.

"JİSUNG ÇALDIĞIN HIRKAMI GETİR!" Cevap gelmemişti ama eninde sonunda getireceği için lafımı ikiletmemiştim.

Yatağımda doğrulup cebimden telefonumu çıkarttım ve ekranı açıp saate baktım. Daha 8.30 du bu saatte arayıp neden seansa gelmediğini sorsam ayıp olmazdı herhalde.

Bir hafta boyunca onu görmemek biraz tuhaf hissetmeme sebep olmuştu. Sonuçta yaklaşık bir haftadır hayatımda bir sapık yok öyle değil mi?

Hyunjin'in numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm. Bir kere çaldı iki kere çaldı üç, dört beş kere çaldı ama açmadı. Tam göz devirip telefonu bırakacaktım ki içimden bir ses bir kez daha aramamı söyledi.

Tereddütle baktığım telefona tekrar Hyunjin'in numarasını girdim ve arayıp kulağıma götürdüm. Numarasını nereden buldun diye sormayın ihtiyacım olur diye Minho'nun numarasını istemiştim ama salak kendi numarasını girmişti.

Tam pes edip açılmayan telefonu kapatacaktım ki Hyunjin'in nefes nefese olduğu sesi duyuldu. "Ne var?"

Dışarıda olsaydı yağmur sesi gelirdi evde bu kadar nefes nefese kalmasının sebebi...
Keşke ikinci kez aramasaydım lanet olsun.
"Seanslara neden gelmediğinizi soracaktım bay Hwang."

Soruma cevap vermek yerine neredeyse bir sürahi su içmişti. Artık yanındaki kişi ne kadar yorduysa fazla susamış beyefendi. Yanındaki kişiye gitmesini söyledikten sonra sonunda telefonda olduğumu hatırladı.

"Zamanlaman çok berbat doktor." Onu fark ettim zaten gerizekalı. "Hmm bir düşüneyim seanslara neden gelmiyorum. Bilmem sanırım canım istemedi. Neden sordun çok mu özledin beni?"

Sonlara doğru davetkar çıkan sesine göz devirdim. "Doktorun olarak bunu öğrenmem gerekirdi."

İçeri hayvan gibi dalan Jisung'la gözlerim büyüdü. "Bu hırkayı evde giymezsin bu yağmurda dışarı çıkacak kadar aptal olduğunu biliyorum sıkı giyin üşütme biz Chris'le film izleyeceğiz."

Yüzüme attığı hırkayı çarpmadan tutunca kendimi iki saniye falan havalı hissetmiştim. "Tamam çık dışarı." Dil çıkartıp kapıyı hızlıca çarptı ve gitti. Jisung asla büyümeyecek.

"Dışarı mı çıkacaksın? Seni ıslak görmek hoşuma gidebilirdi." Ben bu çocuğa nasıl sabrediyorum bilmiyorum. İki lafından biri... Pardon iki lafından ikisi muhakkak cinsel içerikli oluyordu. Bir insan nasıl bu kadar sikine düşkün olabilir anlamıyorum.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin