Aşk ve güven

9.4K 822 1.1K
                                    

Yüzümde hissettiğim yumuşak baskılarla gözlerimi açtım. Yüzüme kapanan pembe saçlar hem gıdıklıyor hem de etrafı görmemi engelliyordu.

Başımı yüzümün her bir noktasını uyandırmamak için hafifçe öpen Hyunjin'e çevirdiğimde dudaklarımız birleşti. Dudaklarına derin bir öpücük bırakıp geri çekildim.

"Ben mi uyandırdım?"

Saçlarımı severek yüzüme bakıyordu. "Evet ama şikayetçi değilim."  Komodinin üzerindeki dijital saate baktım. Neredeyse öğlen olmuştu.

Hafifçe gülümseyip beni incelemeye devam etti. Gülümsemesi o kadar güzeldi ki uğruna şarkılar yazasım geliyordu. Sadece onu ve gülümsemesini anlatan bir şarkı...

Yeni bir güne onun yüzü ve gülümsemesiyle uyanmak beni ayrı motive ediyordu.

Hyunjin yüzünü boynuma gömdüğünde ben de beline sarıldım ve gözlerimi kapattım. Boynumu öpüyor, acıtmamak için hafif bir şekilde ısırıyor ve dudaklarını sürtüyordu. Uyguladığı her darbede vücudum daha çok kasılıyor ve daha çok ona karşı koyamayacak bir hale geliyordu.

Belini kavrayan elimle üzerindeki gömleği sıktığımda fark etmiş olacak ki tenimin üzerinde gülüşünü hissettim.

"Pekii..." Boynumdan ayrılıp burnunu kulağıma sürttü ve en etkileyici ses tonuyla fısıldadı. "Şimdi sevişebilir miyiz doktor? Artık benim sabrım kalmadı da."

Bir saniye nefes alamıyorum. BURNUMDAN NEFES ALAMIYORUM?!?! NEREDEN ALINIYORDU Kİ? Bir süre ellerimden nefes almayı denedim ama olmayınca burnuma bir şans verdim ve başardım. Artık nefes alabiliyordum.

Hyunjin'i ben de çok hatta çok az kalır deliler gibi istiyordum ama şu an ne yeri ne de zamanıydı.

"Bebeğim farkında mısın bilmem ama şu an saat 11.30 ve biz bu evde 8 kişi kalıyoruz."

Yüzlerimizin arasındaki olmayan mesafe saniye başı onu öpme isteği canlandırıyordu içimde. Hyunjin göz devirip dudaklarımı öptü. Tekrar ve tekrar... Her geri çekildiğinde saniye geçmeden tekrar öpüyordu ve öpücüklerinin arasından duyduğum tek söz "Umrumda değil." Olmuştu.

Her öpüşünde vücudum biraz daha kasılıyor ve daha fazlasını istiyordu. Kollarımı Hyunjin'in boynuna doladım ve sanki bütünleşmemişiz gibi biraz daha kendime çektim. Onu tamamen hissetmek istiyordum. Onu tüm benliğiyle hissetmek istiyordum ama şu an bunun yeri ve zamanı değildi.

Dudaklarımız resmen birbiriyle dans ediyordu. Hyunjin işin içine dilini de katınca kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Zaten düzgün alamadığım nefesim daha fazla düzensizleşmeye başlamıştı ve tüm bedenimin terlemeye başladığını hissediyordum. Tırnaklarımı tamamen istemsiz olarak açıkta olan beline geçirince Hyunjin'in hırıltısı kulaklarıma doldu. Eğer durmazsak bunun sonu belliydi. Birazdan diğerleri kalkmış olurdu. Hatta koridordan yürüme sesleri gelmeye başlamıştı bile.

Hyunjin'den yavaşça ayrılmaya çalıştım ama kendini durduramadığı belliydi. Üst dudağını ısırdığımda inleyip hafif bir şekilde geri çekildi.

Koridordaki yürüme seslerini duyunca göz devirip üstümden kalktı ve nefes nefeseyken kendini sırt üstü yatağa attı. "Sikeyim."

Kıkırdayıp yatakta oturur pozisyona geldim ve başını okşadım. "Üzülme bu günler de geçer.."  

"AÇIM BİRİSİ KAHVALTI HAZIRLASIN!" Changbin'in bağırışını duyunca ofladım. Kahvaltı derdi vardı bir de.

Hyunjin beni kendine çekip göğüsüne uzanmamı sağladı. "Boşver biz yatalım onlar hazırlasın."

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin