Gelecek her şeye razıyım

7.4K 628 777
                                    

Sürücü koltuğuna oturan Minho dan sonra arabanın arka kapısını açıp Jisungla birlikte Hyunjinin arabaya binmesine yardım ettim.

Yaraları iyileşene kadar hastanede kalmasını söylemiştik ama kesin bir dille bize itiraz etmişti. Ben çok fazla darbe almamıştım kemerim takılı olduğu için o yüzden hızlı toparlıyordum.

Hyunjin iyileşene kadar bir süre onlarda kalacaktım. Hem onu çok özlemiştim hem de yanında olmak istiyordum. Ondan ayrı kaldığım her saniye onu camdan izlediğim ve asla dokunamadığım anlar aklıma geliyordu.

Hyunjin arabaya bindiğinde ben de hemen yanına oturup kapıyı kapattım. Jisung ön koltuğa oturunca Minho arabayı çalıştırdı. Diğerleri de Changbinin arabasıyla gidiyorlardı.

Hastaneden uzaklaşmaya başladığımızda göz ucuyla tekrar en büyük korkumu yaşadığım binaya baktım. Umarım Bir daha buraya adım atmam.

Hyunjin başını dizlerime koyduğunda ayaklarını uzatması için yardım ettim. O kadar zaman uyudu hala uyuma peşinde.

Boyası hafif akmış saçlarına bakıp kıkırdadım. "Saçlarını tekrar boyatman gerekiyor."

Gülümseyip gözlerini kapattı. "Farklı bir renk mi yapsam diye düşünüyorum."

Ondan pembe saçıyla nefret etmiştim. Pembe saçıyla hoşlanmaya başlamıştım. Pembe saçıyla sevmiştim. Pembe saçıyla aşık olmuştum ama saçı ne kadar değişirse değişsin Hyunjin hep aynı Hyunjin olacak. O yüzden rengin bir önemi yoktu.

Biraz bekleyip ona en çok yakışacağını düşündüğüm rengi söyledim.

"Sarı."

Göğsünde duran elimi tuttu ve dediğimi tekrar etti. "Sarı."

Kenarda duran doktorun Hyunjin'in yaraları için aldırdığı ilaçlarla dolu olan poşeti alıp içinden yara merhemi   çıkarttım.

Hyunjin'in gözleri kapalıydı ama ne yaptığımı hissediyor olmalıydı. Parmağıma biraz merhem alıp Hyunjinin yüzündeki yaralara çok hafif bi şekilde sürmeye başladım.

Canını yakmamak için resmen tüy gibi dokunuyordum. Dudağındaki yarayı es geçip çenesine de sürdükten sonra merhemi poşete geri koydum. Dudağına sürmedim çünkü Hyunjin bunu katiyen istemezdi eminim.

"Bana sürekli böyle bakacaksan halimden hiç şikayetçi değilim." Kıkırdayıp eğildim ve dudağına hafif bir öpücük bıraktım. "Sen yeter ki iste ömür boyu bakarım."

"Hmm bu bir evlenme teklifi mi?"

"Neden olmasın."

Gözlerini açıp gülümseyerek bana baktı. Onunla bir ömür düşüncesi kulağa o kadar güzel geliyordu ki...

Her gün onun yüzüyle uyanmak, her akşam onun kolları arasında uyumak. Onunla yaşlanmak, o kadar güzel olur ki.

Araba yavaşladığında dışarıya göz attım. Hyunjin ve Minhonun evine gelmiştik. İster istemez yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Her şeyin eskisi gibi olacağını hissetmek o kadar iyi geliyordu ki anlatamam.

Araba durduğunda Hyunjin yavaşça doğruldu. Arabanın kapısını açıp önce ben indim sonra Hyunjine elimi uzattım. Hyunjin benden destek alarak arabadan indiğinde Minho hemen Hyunjinin kolunun altına girip kendisinden destek almasını sağladı. Diğer kolunun altında da ben vardım.

Bulunduğumuz konumu düşününce yüzümdeki gülümsemeyle Minhoya baktım. Minho da bana bakıp gülümsedi. "Dejavu."

Dediği şeyle sesli bir şekilde güldüm. Her şeyin başladığı o gün. Yine bu pozisyondaydık. Hyunjin fazla alkolden sızmıştı Minho onunla uğraşıyordu biz de taksi çağırıp onlara yardım etmiştik ve aynı bu şekilde Minhoyla Hyunjini taksiye bindirmiştik.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin